Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ D ] / Don't hold back

Don't hold back перевод на турецкий

417 параллельный перевод
[Joe] Don't hold back.
Geride durma.
Don't hold back...
Girin!
Don't hold me back.
Bırakın beni.
Hey, when you go for a dame, you don't hold back any, do you, Marv? MAN ON RADIO. :
Bir kadınla ilgilendiğin zaman arkanı dönmezsin, değil mi, Marv?
Don't hold him back.
Onu kısıtlama.
You don't have to hold back.
Tutmak zorunda değilsin.
Don't hold me back, Sarge.
Bana engel olma çavuş.
Don't hold back.
Tutma kendini!
If you don't, I won't hold back this time
Bulamazsan bu sefer işe ben el atacağım.
You... You folks sure don't hold back on Halloween.
- Tüm aile için cadılar bayramı çok önemli galiba
Don't hold back.
İçinde kalmasın.
Don't hold back.
Çekinmeyin.
Don't hold me back. You don't need me anymore.
Beni tutma, artık bana ihtiyacın yok.
Don't hold back with friends.
Dostlardan uzak durmayın.
And I don't hold back nothing.
Ve hiçbir şey gizlemiyorum senden.
I could never keep up with you, and I don't want to hold you back.
Sana asla ayak uyduramıyorum, ama seni yavaşlatmak da istemiyorum.
You're going to hold him another 3 days, until we get back to Mexico. Don't give me any trouble.
Başıma belâ açma. 3 gün daha tutuver, Meksika'ya gideriz.
Don't hold anything back.
Hiçbir şey de saklamayın.
Don't hold yourself back.
Kendini geri çekme.
I don't want to hold you back.
Sizi geride tutmak istemiyorum.
- Don't interfere! Hold back! Stand back!
Sakın, sakın müdahale etmeyin!
Be sincere. Don't hold back.
Samimi olun ve bir şey saklamayın.
Don't hold back!
Öyle durmayın!
I've never lied to you, and I don't like to hold things back from you.
Sana hiç yalan söylemedim ve senden bir şeyler saklamaktan da hoşlanmıyorum.
Don't hold back.
Eksik olmayın.
Ride along, but don't hold me back.
Sen bilirsin.
Don't hold back on account of me.
Benim yüzümden gecikme.
I don't think the door of that control room back there'll hold.
Kontrol odasının kapısının dayanacağını hiç sanmıyorum.
Don't hold back.
Kendini geri çekme.
Don't hold anything back.
Evli misin?
If you intend to teach me why hold back so I don't learn the whole thing
Eğer Bana dersimi verecekseniz... herşeyi gösterin ki, herşeyi öğreneyim.
- Don't hold back. - Waste her.
- Evet, durma vur bir tane.
( Interpreter ) Don't hold back, please, my little one.
( Çevirmen ) Sakın çekinme lütfen, miniğim benim.
" You've more to give, don't hold back.
" Daha fazlasını verebilirsin.
Don't hold back. Let it out. Let it come.
Tutma kendini.İçine atma.
- Don't hold back, Doc!
- Neyim var doktor bey!
Uh, it seems only fair to warn you that these folks don't want you guys back here, so if you just want to turn around and go back to wherever you came from, uh, these folks won't hold a grudge.
Sanırım sizi uyarmak gerekiyor, buradakiler sizi artık istemiyorlar. Bu yüzden, eğer arkanızı dönüp geldiğiniz yere dönerseniz, buradakiler size karşı kin gütmeyecek.
Hey, Frankie, I don't know how much longer I can hold back, man.
Hey Frankie, daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum.
Another is you're trying to make it all about sex and heat and nothing else. or.. .. it's that great feeling that you don't want to hold anything back.
Diğeri ; konuyu sadece sekse indirgemeye çalışıyor olabilirsin ya da hiçbir şeyi içinde saklı tutmak istemeyişindendir.
Don't hold back on us, Max.
Söylemekten çekinme Max.
We don't hold back from our partners and we never leave our partners holding their dicks in their hands while some bald motherfucker's got a gun in his ear.
Onlardan hiç bir şey gizlemeyiz ve beynine kel bir pislik tabanca dayamışsa, onu o halde hiçbir zaman yalnız bırakmayız!
Don't hold back, Kurumi!
Erkeklerden nefret ediyorsun, değil mi? Evet!
- Don't hold back.
- Geri çekilme.
If I wind up back in prison... you have to promise me... that you'll move on with your life. I don't want you to hold on again.
Eğer hapse geri dönersem, bana söz vermek zorundasın... sen hayatına devam edeceksin.
They'll hold me back if I don't shape up.
Toparlanamazsam sınıfımı tekrar ettirecekler.
Don't hold back, anything, insulting, shocking, spiteful, gross...
Durmayın, küfür, şaşırtıcı, kindar, iğrenç olan ne isterseniz...
Don't hold back.
Sen de katıl. Tamam!
Lisa, don't hold anything back. You can tell me.
Lisa, hiçbir şey için çekinme bana her şeyi anlatabilirsin
I don't have too much time and I'm on the midnight plane back, so if you or your husband are truly interested- - because I can't hold this parcel past- -
Fazla zamanım yok ve gece uçağıyla geri döneceğim yani siz ve kocanız cidden ilgileniyorsanız çünkü bu parseli fazla elimde tutamam.
Don't hold back.
Kendini tutma.
Well, don't let me hold you back.
Pekala, çekinme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]