For the rest перевод на турецкий
9,270 параллельный перевод
As for the rest of it - - the Mark, everything else we'll figure it out.
Geri kalan mühür ve diğer şeyler için bir yolunu bulacağız.
So what do you have planned for the rest of the day?
Bugün neler yapacaksın bakalım?
I will love you for the rest of my life.
Hayatımın sonuna kadar seni seveceğim.
If this one has his way, He's gonna be with me for the rest of my life. Alan :
Eğer beni kandırabildiyse, hayatımın sonuna kadar yanımda olur.
And I'm gonna hear about it for the rest of the night.
İşte bu gerçek. Ve gecenin geri kalan kısmında başımın etini yiyecek.
She reminds me of this nightmare I'm going to have for the rest of my life.
Bu kadın bana ömrümün sonuna kadar içinde bulunacağım kabusumu hatırlatıyor.
They'll put you away for the rest of your life. And there won't be anything you can do to stop it.
Ömür boyu hapis yatacaksın ve bunu engellemek için yapabileceğin hiçbir şey olmayacak.
I can't stay in here for the rest of my life.
Hayatımın kalanını bu evde geçiremem ya.
Anyway, she's just afraid she's gonna be a waitress who lives with her mother for the rest of her life.
Neyse, hayatının sonuna kadar annesiyle yaşayan bir garson olmaktan korkuyor.
making it harder for the rest of us. "
"İşleri hepimiz için zorlaştırıyor."
Can't say the same for the rest of them.
Geri kalanı için aynı şeyi söyleyemem.
You are dealing with Detective Diaz now, and she is gonna make sure you rot in juvie for the rest of your life.
Şu anda Dedektif Diaz'la muattap oluyorsun. O da senin ömrünün geri kalanını hapiste çürüyerek geçireceğinden emin olacak.
Today, and for the rest of your life, it's heart and soul. Smart.
Artık bugün ve bu günden sonra hayatınızın sonuna kadar sevgi ve şefkat günüdür.
And if you change your story by so much as a comma your immunity deal will be voided and you're gonna go to prison for the rest of your life.
Eğer ifadendeki virgülü bile değiştirirsen ayrıcalık anlaşman iptal edilmiş olacak ve hayatının geri kalanını hapiste geçireceksin. Yeterince açık konuştum mu?
Which is more than I can say for the rest of the crew.
Ki bunu ekibin kalanı adına söyleyemem.
We will remember this night for the rest of our lives.
Bu geceyi hayatlarımız boyunca hatırlayacağız.
We're moving in, to keep an eye on you girls, for the rest of the week.
Siz kızlara göz kulak olmak için, buraya taşınıyoruz. Bu hafta boyunca.
I live in this world, your world, and I probably will for the rest of my life.
Bu dünyada yaşıyorum, senin dünyanda. Ve muhtemelen buna ömrümün kalanında da devam edeceğim.
If you want me to sleep here for the rest of the year, I don't object.
Bir yıl boyunca burada uyumamı istesen bile karşı çıkmam.
For the rest of our lives, she will distrust us.
Hayatımız boyunca bizden şüphe duyacak.
Who you sit next to at lunch today could set the stage for the rest of your summer.
Bugün öğe yemeğinde yanına oturduğunuz kişi tüm yazınızın zeminini hazırlayabilir.
' Don't go and raise the bar for the rest of us, please!
Gidip geri kalanlarımız için sınırı yükseltme ne olur!
You'll have to live with it for the rest of your life but will you still do it?
Ömrünüz boyunca bununla yaşamak zorunda kalacak olsanız da yine de yapacak mısınız?
You know what would happen if Julius took every one of those vitamins every day for the rest of his life?
Julius ömrünün sonuna kadar her gün bu vitaminlerden içse ne olur biliyor musun?
Oh, put your feet up, you'll be standing for the rest of the day.
Biraz dinlen, bütün gün ayakta olacaksın zaten.
To lie for the rest of my life.
Hayatımın kalanında yalan söylemeyi.
I'm sure you're good for the rest.
Diğer taksitlerini de ödeyeceğine eminim.
So buy a shirt right now and then we'll be back later for the rest of the anti-bully talk.
Şimdi bir tişört alın ve sonra geri gelip,... zorbalığa karşı konuşmamızı yapacağız.
I'll see you rot for this for the rest of your miserable life.
O sefil hayatının kalanında yaptıkların için çürüdüğünü izleyeceğim.
If you shoot me, my deputies will find you, arrest you, and put you away for the rest of your life.
Eğer beni vurursan, yardımcılarım seni vurur, tutuklar ve hayatının sonuna kadar içeri tıkarlar.
That amount, direct-deposited every month, for the rest of your life.
Bu miktar hayatınızın sonuna kadar her ay doğrudan hesabınıza yatacak.
Yeah, well, is the truth gonna support the family of a guy who can't get another job for the rest of his life?
Dogrular hayatı boyunca baska bir isi olamayacak birinin ailesini gecindirecek mi peki?
And that's a treat for the, uh, popular children, and a chance for the rest of you to look within yourselves and ask what's wrong.
Bu da popüler çocuklar için birer tehlike ve geri kalanları içinde problemin ne olduğunu kendilerine sorma vakti.
Son, for the rest of your life, you're going to go to all sorts of horrible events just to spend time with girls.
Evlat, hayatının geri kalanında alt tarafı kızlarla zaman geçirmek için birçok korkunç organizasyona katılmak zorunda kalacaksın.
And as for the rest of you... KNOWING LAUGHTER .. cheats, adulterers, slaves of Empire, here to rule this great nation for another glorious six months...
Ayrıca geri kalanlarınız hilekarlar, eşlerini aldatan erkekler, imparatorluğun köleleri bu harika ulusu bir 6 ay daha görkemli bir şekilde yönetmek için burada.
If we are not strong, so we have to pay for the rest of their lives.
Güçlü kalmazsak, bu hayatımızın geri kalanına mâl olur.
All I know is the rest of the world can go to hell for all I care.
Bütün bildiğim dünyanın geri kalanı. Tüm ı bakımı için cehenneme gidebilir.
Seven mil, just like the rest, which means whoever shot him wasn't going for his hand.
Yedi milimetre, diğerleri gibi ona her kim ateş ettiyse eli için etmemiş.
The rest can go naked, for all I care.
Geri kalanı çıplak gidebilir, umurumda değil.
Rest here for a minute, and I'll go gather the troops.
Sen burada dinlen. Ben de askerlerimizi toplayayım.
There was an early Votan race, one that predated the rest of us. One that called the shots for a very long time.
Eskiden bir Votan ırkı vardı diğer ırkları avlarlardı her şeyin kontrolü uzun zaman boyunca onlardaydı.
You can resent us all you like for our decision to deliver the device, but ultimately you're as much at fault as the rest of us.
Aleti vermemiz için bizi onaylamasan da sen de bizim gibi hatalısın.
And the rest of us, idiots that we are, pay $ 100 a month for the same privilege.
Geri kalanlarımız, yani biz aptallar da aynı özellik için ayda 100 $ ödüyoruz.
So, if you're done yelling at me, then I suggest you go fix one of the thousand things that you have screwed up lately, because the rest of us, we are done fighting for you.
Yani, eğer şimdi bana bağırman bittiyse, son zamanlarda batırdığın bin tane şeyden bir tanesini şimdi git de düzelt, çünkü geri kalanımız, senin için savaşmayı bıraktık.
I'll give you the vessels the Order needs for the Temple, and I get to keep the rest of the treasure.
Tapınak için sana gerekli şeyleri vereceğim hazinenin geri kalanı benim.
You idiots make make a run for it, find Pam and A.J., and get them to safety before the rest of these jerk-dicks get here.
Siz budalalar bu fırsatı değerlendirin, Pam'i ve AJ'yi bulun ve şu sersemlerin diğerleri de buraya gelmeden önce güvenli yere götürün.
Piggy is gonna stay where he is until he learns how to keep up with the rest of the squad, and you are gonna get back in line if you know what's good for you.
Piggy, diğerlerine nasıl uyum sağlayacağını öğrenene kadar olduğu yerde kalacak, sen de, senin için neyin iyi olduğunu biliyorsan, sırana geri döneceksin.
Tomorrow, the fight for America and the rest of the world begins.
Yarın ise Amerika ve dünyanın geri kalanı için savaşımız başlayacak.
He had to make a decision whether he really wanted to take on that role because being CEO of Apple is an all-consuming role, and I'm not sure Steve thought that that's something that he wanted to do for what turned out to be the rest of his life.
O rolü gerçekten üstlenmek isteyip istemediğine karar vermek zorundaydı. Çünkü Apple'ın CEO'su olmak çok önemli bir roldü ve Steve'in, hayatının sonuna kadar yapmak istediği şeyin bu olduğunu düşündüğünden emin değilim.
Long hours, skipping breaks, no rest for the hands.
uzun saatler, mola vermeden, dinlenmeden.
The first six tissues are free. The rest you pay for.
Daha fazlası için ödeme yapmalısın.
for the rest of my life 110
for the rest of your life 66
for the rest of our lives 23
for the rest of his life 19
for the love of god 422
for the record 849
for them 201
for the sake of argument 37
for the time being 227
for the last time 470
for the rest of your life 66
for the rest of our lives 23
for the rest of his life 19
for the love of god 422
for the record 849
for them 201
for the sake of argument 37
for the time being 227
for the last time 470
for the life of me 58
for the first time 465
for the greater good 31
for the first time ever 57
for the first time in my life 186
for the first time in a long time 44
for the millionth time 31
for the wedding 31
for the future 34
for the moment 286
for the first time 465
for the greater good 31
for the first time ever 57
for the first time in my life 186
for the first time in a long time 44
for the millionth time 31
for the wedding 31
for the future 34
for the moment 286