Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I am your friend

I am your friend перевод на турецкий

547 параллельный перевод
It is only because I am your friend and hers that I tell you this.
Bunu söylememin tek nedeni senin ve onun dostunuz olmam.
I am your friend.
Arkadaşınızım.
But I want you to know that I am your friend.
Ama ben sizin arkadaşınızım, bunu bilin.
I am your friend.
Zaten arkadaşınım.
I am your friend, I step back.
Ben senin dostunum.
I am your friend, and will be!
Ben senin dostunum.
I am your friend.
Ben senin arkadaşınım.
But you are also gracious enough to say I am your friend.
Ama lütfedip de söylerseniz, sizin arkadaşınızım da.
I am your friend.
Ben senin dostunum.
- I am your friend.
- Ben dostunum.
I am your friend.
Ben senin silah arkadaşınım.
I am your friend, remember?
Dostunuzum, hatırladınız mı?
But don't worry about that. I am your friend and I will help you.
Ama sen bunu kendine hiç dert etme, ben senin dostun Juan'ım.
Goldie, I am your friend.
Goldie, dostunuzum.
Woman, I am your friend.
Kadın, ben dostunum.
I want to prove to you that I am your friend and I am not as proud as you think.
Senin dostum olduğumu... ve sandığın kadar kibirli biri olmadığımı ispatlamak istiyorum sana.
I am your friend, right?
Ben senin dostunum, değil mi?
I am your friend.
Arkadaşlarımda.
I am your friend.
Arkadaşınım.
Believe me. I am your friend.
- Bana inan, ben dostunum.
Irina, I am your friend.
İrina, ben senin dostunum.
I am your friend and you don't even tell me!
Senin arkadaşınım ama sen bir şey söylemedin.
"I am your friend."
"Senin dostunum." derdim
I am your friend.
Ben sizin dostunuzum.
I am your friend.
Senin arkadaşınım.
I am your friend, Pluthar.
Ben sizin dostunuzum, Pluthar.
- I am your friend.
- Senin arkadaşınım.
I am your friend, and I'm worried sick about you.
Ben senin dostunum ve senin için çok endişeleniyorum.
Do you see that I am your friend?
Arkadaşın olduğumu görüyorsun değil mi?
I am your best friend and your war brother.
Ben senin en iyi arkadaşın ve savaş kardeşinim.
My dear friend, here on Earth I am your defending counsel.
Sevgili dostum, dünyadaki savunma avukatın benim.
I am not your friend.
Senide çıldırtıyor.
Here I am, trying to be your friend and you embarrass me.
Ben burada sizlerle arkadaş olmaya çalışıyorum, sizse utanç vericisiniz.
Why am I always your "alleged" friend?
- Niye sözde arkadaşın oluyorum?
Am I your friend, or what?
Ben senin arkadaşın değil miyim?
And you go tell your friend Annie to take her business around the corner, because I am through, I am finished!
Sen de, arkadaşın Annie'ye kendi işini kendisinin halletmesini söyle, çünkü ben artık yokum.
You see I really am your friend and you're wrong not to love me.
Görüyorsun ya, gerçekten arkadaşınım. Ve beni sevmemekle hata ediyorsun.
Am I embarrassing you in front of your friend?
Seni arkadaşının önünde utandırıyor muyum?
One of these days Sartana, when I am no longer your friend... you will no longer have to stick to your bargain.
Son zamanlarda, Santana, seninle dost olduğumuzdan bu yana artık anlaşmalarımıza bağlı kalmıyorsun.
I am your comrade, and even a friend and a brother!
Senin yoldaşınım, hatta dost ve kardeşin!
I am a king, a king's son and your friend.
Bir kralın oğlu olarak senin arkadaşın olmak benim kutsal bir görevim.
Fräulein, I am as sure you did not hide the uniform as I am sure you are a good and loyal friend to your mistress.
Bu üniformayı valizinize saklayanın siz olmadığını biliyorum. Ayrıca patronunuza kendinizi adadığınızı da çok iyi biliyorum.
I am playing with your friend.
Arkadaşınla oynuyorum.
Mr. Shannon, when I am president... it would be to your advantage to be my friend.
Mr. Shannon, başkan olduğumda... arkadaşım olmanız sizin menfaatinize olacaktır.
I am your best friend.
En yakın dostunum.
I am a close friend of your grandmother.
Büyükannenin yakın bir arkadaşıyım.
I am your best friend, aren't I?
En iyi arkadaşınım, değil mi?
I am still your friend.
Hâlâ sizin dostunuzum.
As you may have read of the remarkable explorations of a Norwegian called Sigerson, but I am sure that it never occurred to you that you were receiving news of your friend.
Norveçli Sigorson'un olağanüstü keşiflerini okumuş olmalısın. Ama eminim arkadaşından haberler aldığın aklına hiç gelmemiştir.
I am here in Rome as a Sicilian, proudly following the career of your young friend. He has style.
Roma'da bir Sicilya'lı olarak genç dostunuzu gururla takip ediyorum.
You, my friend, are a loser, whereas I am your consummate winner.
Dostum, sen bir zavallısın halbuki ben mükemmel bir kazananım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]