I never asked you перевод на турецкий
759 параллельный перевод
I never asked you to stoop to something like that.
Senden böyle bir şey yapmanı istemedim.
I never asked you if you wished to be mine... I took you.
Beni istiyor musun diye hiç sormadan... seninle evlendim.
- I never asked you to.
- Böyle olmasını ben istemedim.
I never asked you for any money
Senden asla para istemedim.
I never asked you for this trash!
Sana çöpleri sormadım.
I never asked you how you got your kicks before you met me.
Benimle buluşmadan önce ne yaptığınızı hiç sormadım.
Jake. I never asked you anything about your past life because I didn't care about anything that happened before we met each other.
Jake, sana geçmişinle ilgili asla hiçbir şey sormadım çünkü beraberliğimizden önce neler yaptığın konusunda emin değilim.
I never asked you to leave your wife.
Ben karından ayrılmanı istemedim.
Don't ever say I never asked you.
Benim sormadığımı artık söyleyemezsin.
I never asked you for it.
Hiçbir zaman istememiştim.
I never asked you to come!
Seni ben çağırmadım.
- I never asked you.
- Zaten teklif etmedim ki.
I never asked you to step inside my house.
Sana evime girme izni vermedim.
What I mean, sir, is that the burglar had never harmed anybody before, yet from your bedroom window when you called in, you asked for me.
Söylemek istediğim, efendim, şu ki, soyguncu daha önce asla kimseye zarar vermemişti, buna karşın daha işin başında yatak odasının penceresinden beni sordun.
Now that you've asked for help, I'll never leave you alone.
Madem yardımımı istiyorsun, seni asla yalnız bırakmayacağım.
You've never asked, I suppose, whether I could do without you.
Ben sensiz yapabilir miyim diye hiç sormadın.
I'll never forget you asked me, Kid.
Teklifini asla unutmayacağım, Kid.
Do you know I've never asked anybody to marry me?
Kimseye hiç evlenme teklif etmediğimi biliyor musun?
Nick, I've brought you stuff before and you never asked for any name on it.
Bak Nick, sana daha önce o kadar şey getirdim ama bu zamana kadar hiç isim sormadın.
I thought I asked you never to mention Jesse's name again.
Senden bir daha hiç Jesse'nin adını anmamanı istemiştim.
Anyway, I never asked if you were hungry. What would you like?
- Neyse, aç olup olmadığını sormadım.
I never asked anything of other saints, but you...
Diğer azizlerden hiçbir şey istemedim, ama sen...
I never really thought about that. What would you say if she asked you about me?
Sana beni sormuş olsa, ne söylerdin?
I asked you where your mother lives I won't tell you. I won't lf you don't, who pays for your bail? Ma has never told me my father's name
Annem babamın adını hiç söylemedi.
I never should've taken this job. You shouldn't have asked me.
Teklif etmemeliydin.
You asked me why I never married.
Neden hiç evlenmediğimi sormuştun.
Listen, I've never asked anything from you, but this time you have to do something to free Roberto.
Dinle, şimdiye kadar senden hiçbir şey istemedim fakat bu kez Roberto'nun serbest kalması için bir şeyler yapmalısın.
I've never asked you this, Joe -
- Olabilir. Daha önce hiç sormamıştım, Joe.
They never asked me if you were there the night of the murder... so I didn't think it was wrong not to tell them anything.
Onlar bana cinayet gecesinde orada olup olmadığınızı sormadıkları için ben onlara bir şey söylememekle yanlış bir şey yapmadım
Because you never asked if I had money.
Paramın olup olmadığını hiç sormadın çünkü.
I have asked you never, never to speak about Bridget like that to me.
Bana Bridget hakkında asla, asla böyle konuşmamanı rica etmiştim.
- I pledged never to turn against you. - I asked for no pledge.
- Sana sırt çevirmeyeceğime dair babama söz verdim.
I've never asked you for anything.
Senden bir şey istemedim.
I've never asked you this but I'm asking you now, simply, purely, hold it! Now I'm asking you to hold it.
Şimdi durmanızı istiyorum.
I never asked nothing from nobody, but I'm asking you.
Asla kimseden bir şey istemedim. Ama senden istiyorum - bu gece dansa gel.
If I'd known, I'd never have asked you to come here.
Bunu bilseydim seni hiç buraya çağırmazdım.
I never asked whether you were ever really a doctor, or why you don't talk like Lou or Wally.
Sana gerçekten doktor olup olmadığını hiç sormadım konuşman niye Lou veya Wally'ninkine benzemiyor diye de.
I don't know what Shimazo may have asked this Ichi fellow to do... but you never should have let him get away.
Shimazo'nun şu İchi denen adamdan ne istedi bilmiyorum..... fakat onu kesinlikle elinden kaçırmamalısın.
Well, you never even asked me why I was going.
Neden gittiğimi sormadın bile.
I never asked for your help. Who are you?
- Ben asla senden yardım istemedim, sen kimsin?
You asked me if I have ever done something I remember but would like to never happen.
Bana hatırladığım fakat hiç gerçekleşmemesini dilediğim bir şey yaptım mı diye sormuştun.
In all the years I've known you, you've never asked for leave of any sort.
Seni tanıdığım onca yıl içinde hiç izin istemedin.
You know, you never asked me why I got married after we called it off.
Ayrıldıktan sonra neden evlendiğimi bana hiç sormadın.
You`re a nice person, Joe. I should never have asked you up here.
İyi birisin, Joe, seni hiç çağırmamalıydım.
Ever since you left, I've dreamt of coming face to face with you. I've never asked myself whether it would be easy to kill you.
Gidişinizden beri, karşınızda olmayı öyle çok bekledim ki sizi öldürmenin kolay olup olmadığı sorusunu kendime hiç sormadım.
You know, I've asked you a dozen times to marry me, and you've never answered.
- Senden pek çok defa benimle evlenmeni istedim, sense bana hiç yanıt vermedin.
I've never asked you to do anything in my whole life.
Hayatım boyunca senden hiçbir şey istemedim.
I have asked you never to speak of my brother.
Erkek kardeşimden hiç söz etmemen gerektiğini söylemiştim.
When you asked me to marry you... I found it incredible. I replied : "No, never."
Seninle evlenmemi istediğinde bunu inanılmaz buldum ve "Hayır, asla." dedim.
- I never said a thing about money. All I asked you was if you wanted to get inside.
Ben sana içeri girmek ister misin diye sordum sadece.
I've never asked you for anything, but this is very important.
Senden asla bir talebim olmadı, ancak bu çok önemli.
i never asked you to 19
i never loved you 31
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never told you 44
i never doubted you 28
i never stopped loving you 42
i never meant to hurt you 82
i never left 34
i never saw it 34
i never loved you 31
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never told you 44
i never doubted you 28
i never stopped loving you 42
i never meant to hurt you 82
i never left 34
i never saw it 34
i never did 142
i never said that 415
i never said 67
i never thought 60
i never thought about it that way 17
i never do 50
i never knew that 44
i never asked 56
i never saw him 36
i never thought i'd see you again 38
i never said that 415
i never said 67
i never thought 60
i never thought about it that way 17
i never do 50
i never knew that 44
i never asked 56
i never saw him 36
i never thought i'd see you again 38