If something happens перевод на турецкий
1,163 параллельный перевод
If something happens, scratch softly... like a mouse, okay?
Bir şey olursa bir fare gibi.. tırmalama, tamam mı?
God forbid if something happens to him... What kind of a doctor are you?
Allah korusun eğer ona birşey olursa...
What if something happens?
Ya bir şey olursa?
If something happens to Lord Dilandau we'll slay all of the sorcerers.
Dilandau'ya bir şey olursa tüm büyücülerin icabına bakacağız.
If something happens we'll all be screwed.
Eğer bir şeyler olursa suç hepimizin olur.
If something happens to her, I'll never forgive myself.
Eğer ona bir şey olursa kendimi asla affetmem.
You've gotta get it out of there, because if something happens to me- -
Onları oradan çıkarman gerekiyor, çünkü eğer bana bir şey olursa -
I can't wear them. What if something happens?
Ya bir şey olursa.
If something happens to what, your earlobes?
Neye bir şey olursa? Kulak memelerine mi?
What if something happens to him and that's the last conversation we ever have? My God.
Aman Tanrım.
If something happens, who looks out for him?
Bir şey olursa, onunla kim ilgilenecek?
If something happens to me, you will not become a monster.
Eğer bana birşey olursa, bir canavara dönüşmeyeceksin.
If something happens to you...
Sana birşey olursa...
With instructions that if something happens to him... I should read it and give it to you.
Ve eğer ona bir şey olursa bunu okuyup... sana vermemi istedi.
If something happens to you, all hell will break loose.
Eğer sana bir şey olursa, kıyameti koparırım.
What if something happens, how do I find you?
Bir şey olursa, sizi nasıl bulacağım?
What if something happens to the dog?
Ya köpeğinize bir şey olursa? O zaman ne yapacaksınız?
What if something happens While you're wandering around?
Peki ya etrafta dolaşırken başına bir şey gelirse?
This is gonna look very bad for us if something happens to Palmer tonight.
Palmer'a bu gece bir şey olursa bu bize epey dokunacak.
Hope you don't have one before we find Cordelia because if something happens to her, I might just have an epiphany.
Umarım Cordelia'yı bulmadan önce bir tane daha görmezsin çünkü ona bir şey olursa, yani kötü bir şey ben de bir aydınlanma yaşayabilirim.
What if something happens?
Eğer bir şey olursa?
I put him there. If something happens, it'd be my fault.
Onu oraya ben çıkardım, eğer bir şey olursa, bu benim hatam olacaktır.
Okay, but I want you to know, if something happens to me you have my permission to pursue whatever indelicate, life-sustaining tastes-just-like-chicken measures you see fit.
Tamam. Bana herhangi bir şey olursa, yaşamına devam etmek için, tavuk misali aklından hangi kaba yemek zevki geçiyorsa onu seçebilirsin.
WHAT IF SOMETHING HAPPENS TO HIM?
Peki ya ona birşey olursa? Ya...
What if something happens to me?
Ya benim başıma bir şey gelirse?
If something happens to me, please take care of Akisu.
Eğer bana bir şey olursa, Akisu'yla ilgilenin.
If something happens to her, it won't be Le Roux your problem, it'll be me.
Evet. Kadının başına bir iş gelirse seni Le Roux değil ben rahatsız ederim.
If something happens while we're there, it'd be worth a fortune to Annie.
Bir sene için. Rose Red meşhur bir yer.
If something happens to you any message will be useless
Eğer size bir şey olursa hiç bir mesajın anlamı kalmaz.
In any case, even if something happens before then, don't act alone.
Her halükarda, o zamandan önce birşey olursa, tekbaşınıza bir şey yapmayın.
If something happens to my son, if he ever gets hurt...
Eğer oğlumun başına bir şey gelirse ; eğer başına bir şey gelirse...
What if something happens to her?
Ya bir yerine birşey gelirse?
If something happens I'll let you know.
Bir bilgi geçerse elimize hemen seni arayacağız.
I'll kill you if something happens to him!
Ona bir şey yaptıysan seni gebertirim!
If something happens to me, don't ever take me to her.
Eğer bana bişey olursa, onu bana alma
If something happens to you, it's because Jesus wants it to happen.
Sana birşey olursa, bu Tanrı istediği içindir.
I MEAN IT, LIKE IF SOMETHING HAPPENS AT WORK OR IF YOU'RE UPSET OR WORRIED.
Ciddiyim, iş yerinde bir şey olursa, üzgünsen veya endişeliysen gibi şeyler.
But what if her and Leo get "rutabagaed," and they find out, and then something horrible happens to them?
Ya eğer o ve Leo şalgam alırlarsa ve fark ederlerse ve sonra korkunç bir şey olursa onlara?
What if something really bad happens to him?
Ya ona kötü bir şey olursa?
If something bad happens to you... it's my fault.
Çünkü seni bırakamam. Sana kötü bir şey olursa benim hatam olur.
If something bad happens, get yourselves out.
Eğer kötü bir şey olursa, hemen dışarı çıkın.
Or if anything happens, like a fire or something.
Ya da bir şey olursa, yangın falan gibi.
- And if something happens to you?
- Ya sana bir şey olursa?
- What if something happens to you?
Eğer sana birşey olursa?
And if you interfere now and something happens to Palmer, you'll be seen as impeding this investigation cos of a grudge against me, so cut the crap.
Ve şimdi sen araya girdin diye Palmer'a bir şey olursa sen de bu işe benim kadar mani olmuş görünürsün, çünkü bana gıcığın var, onun için bırak bunları.
Dylan, if that happens here, Tiama's offspring may be something we have never seen before : Magog born innocent.
Dylan, eğer burada olursa... Tiama'nın çocukları bizim asla, daha önce görmediğimiz bir şey olabilir : Doğmuş masum Magog.
Because when something like this happens you realize how awful it would be if they didn't know if they weren't aware of the effect they've had on your life.
Çünkü böyle bir şey olduğunda bunu bilmemelerinin ne kadar korkunç olduğunu düşünürsün. Hayatın üzerindeki derin etkiyi fark etmemeleri çok kötü olurdu.
WELL WHAT IF SOMETHING HAPPENS TO HIM?
Peki ya ona birşey olursa?
Then god forbid if you get sick or something happens and you can't earn, we'll take care of you,'cause that's part of it.
Bir şey olur da, artık para kazanamazsanız size bakacağız. Bu da bir parçası.
You know, when something like this happens it kind of makes me wonder if I should tell her I'm sorry.
Bu gibi bir durumda... Ona, üzgün olduğumu söylemeli miyim bilmiyorum.
I will never forgive you if something bad happens to my son.
Oğluma kötü bir şey olursa seni asla affetmem.