Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ K ] / Know what

Know what перевод на турецкий

276,672 параллельный перевод
Agent Montgomery, do you know what it means to misappropriate and destroy a $ 164 million unmanned aerial vehicle?
Ajan Montgomery, 164 milyonluk bir insansız hava aracını zorla ele geçirip yok etmek ne demek biliyor musun?
Look, you know what he's doing to my niece, who is eight years old?
Sekiz yaşındaki yiğenime ne yaptığını biliyor musun?
You don't know what you're getting yourself into.
Kendini neye bulaştırdığını bilmiyorsun.
No, you don't know what you're getting into.
Hayır, sen benim neyle uğraştığımı bilmiyorsun.
I know you care, because you know what it's like to lose family.
Umurunda olduğunu biliyorum çünkü aileden birini kaybetmenin ne olduğunu biliyorsun.
Yeah, I know what it's like.
Evet, nasıl bir şey olduğunu biliyorum.
Now we know what happened to his people.
Şimdi halkına ne olduğunu biliyoruz.
We still don't know what the Empire was building on Geonosis.
Hala İmparatorluk'un Geonosis'de inşa ettiğini bilmiyoruz.
I want to know what's up with Terry Womack and the Black Caucus.
Womack ve Siyahiler Kurulu'nun olayı nedir?
- How do you know what he wants?
- Ne istediğini nereden biliyorsun?
They wanna know what happened with their election.
- Seçim sonuçlarını öğrenmek istiyorlar.
You know what?
- savaş açarsın...
I know what you meant.
Ne kastettiğinizi anladım.
There is something on that boat they want and I can't proceed until I know what it is.
O gemideki bir şeyi istiyorlar. Ne olduğunu öğrenmeden devam edemem.
Now, you take that away, and I don't know what this country has left.
Bunu elimizden alırsanız bu ülkenin geriye nesi kalır, bilmiyorum.
- I know what he said.
- Ne dediğini biliyorum.
You know what?
- Bir şey diyeyim mi?
Well, as I understand it, you don't yet know what Mr. Macallan may have told President Petrov.
Anladığım kadarıyla, henüz Bay Macallan'ın Başkan Petrov'a ne söylemiş olabileceğini bilmiyorsunuz.
I don't know what's worse. A dirty bomb about to go off or what'll happen to the city when they know we're looking for one.
Bir kirli bombanın patlayacak olması mı daha kötü yoksa tüm şehrin onu aradığımızı bilmesi mi?
They were very close, if you know what I mean.
Çok yakındılar, bilmem anlatabildim mi?
Look, I don't know what was going on here.
- Burada neler dönüyordu, haberim yok.
And I would like to know what you know about that.
Bu konuda ne bildiğini öğrenmek istiyorum.
I need to know what Macallan told Petrov.
Macallan'ın Petrov'a ne söylediğini öğrenmeliyim.
I want to know what keeps you up at night so I can work all day to address it.
Geceleri uykunuzu kaçıran her neyse söyleyin, ilgileneyim.
I know what I'm doing, Claire.
Ne yaptığımı biliyorum.
I don't know what he has or what he's done.
Ne biliyordu, ne yaptı, bilmiyorum.
- I don't know what to do.
- Ne yapacağımı bilmiyorum.
He just might. But first, I want to know what you have on Romero.
Önce Romero'yla ilgili bildiklerini anlat.
I think you know what I want.
Ne istediğimi biliyorsun.
And do you know what happened to the photo strip of Rachel and Lisa?
Rachel ve Lisa'nın fotoğraflarına ne oldu, biliyor musun?
I don't even know what I'm saying sometimes.
Ne dediğimi bilmiyorum.
- I don't know what you're talking about.
- Ne demek istediğini anlamadım.
It's important people know what's going on in Homs.
İnsanların Homs'ta olanları bilmesi önemli.
I know what Tom Hammerschmidt is working on.
Hammerschmidt'in ne üzerinde çalıştığını biliyorum.
Do you know what the president thinks?
Başkan ne düşünüyor, biliyor musun?
I don't know what to do.
Ne yapacağımı bilmiyorum.
I know, so I did what I did.
Biliyorum, o yüzden yaptım.
( WHIMPERING ) Tell me what I want to know, bug.
Bana bilmek istediğim şeyleri söyle böcek.
I know how to listen, if that's what you mean.
Dinlemeyi bilirim, kastettiğin buysa.
I have what China says they'll settle for, and what I know they'll settle for.
Bir Çin'in razı geldiği, bir de razı geleceklerini bildiğim bir rakam var.
I mean, I know writing speeches is writing... but it's not what I really wanna do.
Konuşma yazmak da yazarlık tabii... ama yapmak istediğim iş değil.
What does he know, LeAnn?
Adam ne biliyor LeAnn?
You know, what you people protect best is each other.
Sizlerin en iyi yaptığı şey birbirinizi korumak.
And I do not know to what degree you have been directly involved.
Senin bunda doğrudan ne kadar payın vardı, bilmiyorum.
I know people are wondering what that was about.
Herkes nedenini merak ediyor.
We don't know exactly what he was taking.
Hangi ilacı aldığını bilmiyoruz.
What do you know about this?
- Bu konuda ne biliyorsun?
Tell me what you know or move along.
Ne bildiğini söyle ya da çek git.
I'm tired of what I know.
Bildiklerimden bıktım.
What does he know?
Ne biliyor?
Well, what do you know?
Ne biliyorsun peki?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]