Lunch break перевод на турецкий
555 параллельный перевод
It's the lunch break Mr Mayo, would you like to see the switchboard?
Öğle arasındayız, Bay Mayo. Santrali gezmek ister misiniz?
You're not on a lunch break.
Yemek molasında değilsiniz.
- Lunch break, lunch break.
- Öğle arası, öğle arası.
- Lunch break?
- Öğle arası mı?
So it is. Lunch break, everyone.
Öyleyse öğle yemeği molası.
- I can make $ 100 in a lunch break.
- 100 doları bir yemek molasında kazanabilirim.
We have a lunch break.
Öğle yemeği arası.
- Let's take a lunch break.
- Öğle molası verelim.
He'd teach you during lunch break close to work.
Çalıştığın yere yakın bir yerde yemek arasında sana öğretir.
Secretaries on their lunch break, early discotheque crowd.
Öğle yemeğine çıkmış sekreterler, diskoya erken gidenler.
That's 10am to 5pm with a one-hour lunch break, right?
Bir saatlik öğlen tatili ile birlikte, sabah on'dan akşam beşe, tamam mı?
We're on our lunch break.
Öğle tatilindeyiz.
I'm on lunch break.
Yemek molasındayım.
The lunch break between 11.30 and 12.00 is a good time to mingle with the workers.
Öğle yemeği 11.30 ve 12.00 arası, işçiler arasına karışmak için güzel bir fırsat.
Yes, I'm on my lunch break and I'm kind of in a hurry.
Evet, öğle yemeği arasındayım ve acelem var.
I'm on my lunch break.
Öğle tatilindeyim de.
He left on his lunch break.
Yemek arasında kaçmıştı.
All right, everyone, lunch break.
Pekala, millet. Yemek vakti.
Lunch break.
Öğle yemeği molası.
During the lunch break, I went to a restaurant.
Öğle yemeği molası sırasında, bir restorana yemek yemeye gittim.
- Look, I'm on lunch break.
- Bak, yemek paydosundayım.
Can't afford to keep a lunch break.
Öğle yemeği için param yok.
OK, I'll go over in my lunch break.
Tamam. Öğle tatilinde gidip konuşurum.
Take your lunch break.
Öğle molasına çık. - Öğle molası.
... and I go down to the Registrar of Voters on my lunch break.
Dişçiyle randevum vardı... ben de gittim, öğlen tatilinde... kampanya gönüllüsü oldum.
I'm on lunch break.
Oglen paydosundayim.
Yeah, it was the closest I could come on my lunch break.
Evet, öğle aramda yapabileceğimin en iyisi.
Lunch break.
Ögle molasi,
I don't really get a lunch break on Thursdays.
Peşembeleri öyle arası veremiyorum.
There is no lunch break in the enemy's attack.
Düşman saldırısında yemek molası yoktur.
Hortense. Thank you. - Are you on your lunch break?
Öğle yemeği molasında mısın?
I'm on my lunch break.
Öğle yemeği molasındayım.
I'm starved, we didn't even have a lunch break.
Açlıktan ölüyorum. Yemek molası bile vermedik.
Ah. Always count on it happening on your lunch break, huh?
Yemek yerken bile rahat vermiyorlar.
If I fly during my lunch break, I get overtime.
Öğle yemeği zamanında uçarsam ekstra ücret alırım.
Sorry, we're on lunch break.
Üzgünüm, öğle tatilindeyiz.
Lunch break is canceled today!
Bugünkü öğle tatili iptal edildi!
On your lunch break.
- Öğle tatilinde 12 : 30'da tamam mı?
I don't like to break in on your lunch hour.
Öğlen molanızı bozmak istemem.
An hour break for lunch. You start back at one.
Sonra bir saat yemek molası.
Another 1 0 minutes, then we break for lunch.
- 10 dakika! Sonra elle devam edeceğiz!
[Chuckling] As long as you don't break ours. How'bout some lunch to celebrate?
- Bunu öğle yemeğinde kutlamak çok zamanımızı almaz değil mi?
From six to six with an hour's break for lunch.
Sabah altıdan akşam altıya, öğle yemeği tatili de var.
Hi Norma... do you think you could put together a coffee break and a hot lunch...
Merhaba Norma. Ne dersin kahve ve öğle yemeği molası verebilir misin?
Okay, we'll break for lunch.
Tamam, öğle paydosu veriyoruz.
My work started at 10 : 00 and ended at 2 : 00 with a small break for my lunch at half past 12 : 00.
işim saat 10 : 00'da başlayıp, saat 14 : 00'de bitti. Saat 12 : 30'da küçük bir yemek molası veriyordum.
Does the defense wish to begin, or would you prefer to break for an early lunch, Mr. Nevins?
Yoksa Erken bir öğle yemeğine çıkmayı mı tercih edersin Bay Nevins?
We need a lunch break.
Neden bir parçayı kesintisiz çalmıyoruz?
Did you break for lunch or nothin'?
Yemek arası falan vermedin mi?
I'm on my lunch break.
Öğle arasındayım.
We can break for lunch now or you can do a stop and start.
Yemek için araverebiliriz ve ya siz bitirebilirsiniz.
break 448
breaks 18
breakfast 470
breaking 79
breaker 206
breakdown 19
breakthrough 24
breakers 22
breakup 20
break it down 100
breaks 18
breakfast 470
breaking 79
breaker 206
breakdown 19
breakthrough 24
breakers 22
breakup 20
break it down 100
breakfast at tiffany's 17
breakfast of champions 39
break a leg 224
breakfast is ready 50
break time 22
breakfast is served 22
breakfast in bed 22
break the glass 17
breaking and entering 94
breaking news 86
breakfast of champions 39
break a leg 224
breakfast is ready 50
break time 22
breakfast is served 22
breakfast in bed 22
break the glass 17
breaking and entering 94
breaking news 86
breaking up 27
break it up 458
break up 38
break it off 17
break it 101
breaks my heart 16
break's over 48
break off 25
break time's over 17
break it up 458
break up 38
break it off 17
break it 101
breaks my heart 16
break's over 48
break off 25
break time's over 17