Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ O ] / Oh nothing

Oh nothing перевод на турецкий

3,584 параллельный перевод
Oh, oh, don't get me wrong, nothing happened with me and Howard.
Yanlış anlamayın ama beni Howard ile aramızda bir şey olmadı.
What happened to your... oh, uh... yeah, no, it's nothing.
- Dudağına ne oldu? - O mu? Hiçbir şey...
Nothing else. Just a... playdate. Oh, wow.
Sadece oyun buluşması.
Oh, whoa, whoa, whoa, we didn't ask you any questions yet- - how do you know you got nothing to say?
Yavaş, yavaş, dur bakalım. Daha bir şey sormadık ki, söyleyecek bir şeyin olmadığını nereden biliyorsun?
Oh, well as long as it's nothing weird.
Şu ana kadar garip bir şey yok.
Oh, yeah, I told you, it was nothing.
Evet, dedim ya. Hiçbir şey yok.
Oh no. Nothing.
bir şey yok.
[Thump] Oh, looked like that mud was gonna stop us, but nothing, right?
Çamur bizi durduracak gibi görünüyordu, ama hiç bir şey durduramaz, değil mi?
Oh, it's nothing.
Bu bir şey değil. Yılanlar.
Oh, nothing important.
Oh, önemsiz birşey.
Oh, nothing I can't handle.
- Halledemeyeceğim bir şey değildir.
Oh, sorry about what? There's nothing to be sorry about here.
Üzülecek birşey yok.
Oh, yeah, yeah. It's nothing really.
Önemli bir şey değil.
Oh, sweetie, trust me, his heart has nothing to do with what's about to happen.
Tatlım, güven bana. Olacak şeylerle kalbinin hiç alakası yok.
Oh. It's nothing.
Yok bir şey.
Oh, yeah, pfft, nothing we couldn't handle.
Boş ver, halledemeyeceğimiz bir şey değildi.
Oh, hey, um... for what it's worth, I knew Charlie had nothing to do with this.
Bunu duymana gerek yok ama Charlie'nin bu konuyla bir bağlantısı olmadığını biliyordum.
Oh, uh... It's nothing.
Önemli bir şey değil.
Oh, nothing.
Hiçbir şey, artık kullanılmıyor.
Oh, no, no, no. It's nothing bad.
Ah, hayır, hayır, hayır.
Oh, nothing.She just wants one of these cupcakes.
- Hiç. Canı kek çekmiş.
Oh, nothing. Just my - my mind wandering.
Oh, başka bişey, ben sadece biraz dolaşıp...
Oh, it's nothing.
Önemli bir şey değil.
Oh, it is nothing.
Bir şey değil.
Oh, nothing.
Yok bir şey.
Oh, Jesse, there's nothing there.
Oh, Jesse, orada kimse yok.
Oh, you'll get nothing from me, copper.
Benden hiçbir şey öğrenemeyeceksin, aynasız.
Oh, nothing.
Yok.
Oh, that was nothing.
Önemli bir şey değildi.
So what's this got to do with Atwater? Oh, nothing.
Atwater'la ne alakası var bunun?
Oh, nothing.
Hiçbir şey.
Oh, nothing.
- Hiçbir şey.
Oh, nothing much.
Pek bir şey yaptığım yok.
Oh, that's so sweet, hush puppy, but it means almost nothing coming from you.
Çok tatlısın hayatım ama sen diyince hiçbir anlamı kalmıyor gibi bir şey.
Oh, the mouse is nothing, sire.
Bir fare nedir ki efendim.
I promise stuff all the time ; it means nothing.
Oh, ben her zaman çalışmayacacağıma söz veririm. Ona takılma sen.
Oh, nothing.
Hiiç.
Oh, nothing.
Hiç.
Oh... Nothing.
Hiçbir şey.
Oh, and to us and nothing standing in the way of our future.
Ve bize. Gelecekte karşımızda hiçbirşey duramayacak.
Oh... it's nothing.
Yoo.
Oh... I have nothing but the utmost respect for you skanks.
Sizlere inanılmaz saygı duyuyorum, kevaşeler.
Oh, I'm sure it's nothing.
Önemli bir şey olmadığından eminim.
Oh. This is nothing.
Bu daha hiçbir şey.
Oh, this has nothing to do with you.
Bu meselenin seninle alakası yok.
Oh, I'm... sure that's nothing.
- Kesin bir şey yoktur.
Oh, I also got a call from some reporter about some kind of voting irregularities in Ohio, - but it's nothing I can't handle.
- Bir de, bir gazeteci arayıp Ohio'daki seçimlerde usulsüzlük yapıldığını söyledi ama bu konuyla ben ilgilenirim.
Oh! It's nothing I ain't seen before.
Daha önce görmediğim bi şey değildir.
Oh, this has nothing to do with finding pedophilia to be repugnant or- -
Pedofiliyi açığa çıkarmaya ya da bunu bulmaya çalışmıyorum- -
Oh, it's nothing I can't handle.
Kaldıramayacağım kadar kötü değil.
Oh, it's probably nothing.
Herhalde bir şey yoktur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]