Or somewhere перевод на турецкий
1,198 параллельный перевод
Go to Hawaii or somewhere.
Hawaii'ye falan git.
In Mesopotamia or ancient Troy... ... or somewhere, there are cities built on top of other cities... ... but I don't wanna build another city.
Mezopotamya ve Truva'da ya da oralarda başka şehirlerin üstüne kurulu şehirler var ama başka bir şehir kurmak istemiyorum.
But also I saw a documentary on the Discovery Channel, or somewhere, - once about her. - Really?
Ayrıca Discovery Channel'da bir belgesel seyretmiştim onunla, hayaletlerle ve Maryland efsaneleriyle ilgiliydi.
Maybe running a rental car outfit in Australia or somewhere...
Belki Avustralya'da bir araba kiralama şirketi işletirim.
Or somewhere along the way did you just lose your nerve?
Veya oralarda bir yerlerde cesaretini mi kaybettin?
- At the theatre or somewhere.
- Tiyatroda, veya başka bir yerde.
Most people think she's off around Mexico or somewhere with her friends.
Arkadaşları Meksika'ya falan gitmiştir dedi.
Because If you see that they're killing everybody... every fucking way you look... than it doesn't matter if I'm in Vukovar or somewhere else.
Her açıdan bu bir katliam! Her yerde! Vukovar'da ya da başka bir yerde olduğumda ondan kurtulurum.
A lot of low air pressure from Abernethy or somewhere and...
Bu alçak basınç, İskoçyanın oralardandan bir yerden geliyor ve...
- So since I'm in charge of transportation Saturday, would you like me to pick you up at your house or meet somewhere.
Cumartesi gecesi ulaşım görevi bende olduğuna göre seni evinden almamı mı, yoksa başka bir yerde buluşmayı mı istersin?
What if he's lost or hurt somewhere?
Ya kaybolduysa ya da yaralanmışsa?
I should be idling around somewhere else very shortly or I shall fall behind.
Başka bir yerde boş boş dolanmalıyım yoksa geride kalırım.
Can you tell me if you had to make a choice, if you were forced to choose between imagining her out there somewhere living a good life, being happy but you don't know you never find out or the worst being true her being gone but you know.
Söyleyebilir misiniz, bir seçim yapmanız gerekse Onun bir yerlerde mutlu, güzel bir hayatı olup bundan hiç haberiniz olamamasını mı, yoksa, en kötüsünü Onun öldüğünü ama bunu biliyor olmayı mı tercih ederdiniz?
I don't know if her family put her away somewhere... or if she's dead.
Bir yerlere mi gitti, öldü mü bilmiyorum.
Shit load of heroin imported from somewhere or other.
Bir yerlerden yüklü miktar eroin getirildi.
The scale, you know, you start somewhere and you move up. Or down.
Ölçek işte, bilirsin, bir yerden başlar yukarı ya da aşağı hareket edersin.
It could be something you heard somewhere else... or feelings you had deep inside of you.
Bir yerlerde duyduğun bir şey ya da içinde sakladığın duygular olabilir.
Or dumped it somewhere.
Veya biryere saklamıştır.
There must be an uncle or grandfather to place you somewhere?
Bir yerlerde sana mal mülk bırakacak amcan ya da deden falan olmalı?
Or he's lost somewhere in the continental United States.
Ya da koskoca Amerika'da bir yerlerde kaybolmuştur.
Or there's a rod in there somewhere.
Veya bir yerlerde bir çubuk var.
I'm sure that it's somewhere stupid... like under my bed or something.
Eminimki aptal bir yerde... Yatağımın altı ya da ona benzer bir yerde.
Not from a crackpot farmer or a drunk somewhere... but from a straight "A" student.
Saçmasapan bir çiftçi ya da sarhoşun birinden değil... "A" alan parlak bir öğrenciden.
Maybe the shuttle was tractored or transported somewhere.
Belki de mekik, bir yerlere çekildi veya ışınlandı.
And even if it burnt down, man, it's cool...'cause I got three or four more of these little huts somewhere.
Yansa bile dostum, sorun değil. Çünkü bir yerlerde üç yâda dört tane daha kulübem var.
Maybe... maybe the kid's with a friend or a relative somewhere.
Belki çocuk, bir arkadaşının ya da akrabasının yanında yaşıyordur.
We think it started somewhere in the streets. Paulina was lured or she ran. Either way, the killer left her body in the dump.
Sokakta bir yerlerde başladığını sanıyoruz Paulina'yı bir şekilde kandırdılar ve sonuçta bedeni çöplüğe attılar.
Or we can go somewhere... anywhere.
Dilediğin bir yere gidebiliriz.
I used to sit in my room with my sketchpad... whether it was at home or here... and within a few seconds, I would be somewhere else.
Odamda resim tahtamla birlikte otururdum. Hem burada hem de evimde. Ve birkaç saniye içinde başka yerlerde oldum.
If your client is a woman or a gay man, you can assume with 99 % certainty there are nude photos floating around somewhere.
Eğer müşteriniz bir kadın veya bir geyse, % 99 kesinlikle bir yerde elden ele dolaşan çıplak fotoğraflar olduğuna inanabilirsiniz.
Edith, it might be better for you in the long run... to get a nice apartment or a room somewhere... where you don't have to worry about cleaning the house... or taking care of the yard.
Edith, uzun vadede bu senin için daha iyi olabilir. Bir yerlerde güzel bir daireye veya bir odaya yerleşirsin. Böylece evi temizlemek, avluyla ilgilenmek gibi şeylerle meşgul olmazsın.
If you want my opinion, I'd say they're either setting sail from the port of Abrol or hiding somewhere deep in the Grenerge Mountain Range
Eğer benim fikrimi sorarsan, ya Nebral limanında bir yelkenli hazırlatıyorlardır yada... Granarge sıra dağlarının derinliklerinde bir yerlerde saklanıyorlardır.
I believe comics are a form of history... that someone somewhere felt or experienced.
İnanıyorum ki çizgi romanlar tarihin bir türü... birilerinin bir yerlerde hissettiği ya da tecrübe ettiği.
They'll pass by somewhere else, or we can build them a nice tunnel!
Başka bir yerden geçebilirler ya da onlar için güzel bir tünel yapabiliriz!
Somewhere, there still exist officers who have been lucky celebrities who are again ln demand, lnformers who have gone unnoticed and all those who never wanted to believe lt or only from time to time.
Bir yerlerde hala şansı yaver giden subaylar, rağbet gören... ünlü kişilikler var. Burada olanlara asla inanmayan... yada zaman zaman inanan muhbirlerin... görmezden geldikleri hala yaşıyor.
Or might you be in a motel somewhere calling out God's name?
Yada bir motel odasında tanrının adını bağırarak söyleyerek olabilirmiydin?
Maybe she unplugged her phone or slept somewhere else.
Belki telefonunun fişini çekti veya başka bir yerde yattı.
Or, you're working somewhere else now?
Yoksa şimdi başka bir yerde mi çalışıyorsunuz?
Or a child. I have a list somewhere.
Bir yerlerde bir listem olacaktı.
Or maybe she does and she's sorry, and she's alone, hiding somewhere.
Belki de hatırlıyordur ve üzüldüğü için bir yerlerde tek başına saklanıyordur.
But sometimes i think i just want to rip off my vest and jacket And just put on a t-shirt And go and, like, make pancakes somewhere or something.
Bazen yeleğimi ve ceketimi yırtmak ve sadece bir tişört giyerek bir yerlerde krep falan yapmak istiyorum.
Like, is he in the ground rotting away somewhere, Or maybe he's up in heaven... Partying with jimi and janis.
Toprağın altında bir yerlerde çürüyor mu ya da belki cennette Jimi ve Janis'le parti yapıyordur.
Or Liz is getting the messages from somewhere or someone else.
Ya da Liz mesajları biryerden ya da birinden alıyor.
- From somewhere or someone else.
- Biryerden ya da birinden.
Or she's getting messages from somewhere or someone else.
Ya da o başka birinden veya biryerlerden mesajlar alıyor.
Or maybe they are somewhere else.
Ya da başka bir yerdeler.
There's got to be some vulnerability or a weakness somewhere.
Mutlaka bir zaafı vardır.
She didn't leave me a message or anything- - a note somewhere?
Quoyle. Bana bir mesaj falan bırakmadı mı? Not falan yazmış olabilir mi?
Many of us just can`t resist the idea that somewhere in the gloomy deep Atlantis still lies, awaiting the day when some bold adventurer or new technology finally brings its secrets to light.
Bir çoğumuz, hala kasvetli derinliklerde Atlantis'in... uzandığını, bir kaç gözü pek maceracının veya... yeni teknolojinin sonunda, gizlerini gün ışığına... çıkaracağı günü bekleyip durmaktadır.
You want to be with us or with him somewhere?
- Bizimle mi geleceksin yoksa onu mu arayacaksın?
Or if I get a tryout somewhere, are you going to follow me around?
Ya da bir yerlere çağrılırsam, beni takip edecek misin?
somewhere 622
somewhere between 31
somewhere out there 32
somewhere around here 22
somewhere along the line 34
somewhere else 105
somewhere along the way 36
somewhere inside 16
somewhere in there 21
somewhere around 22
somewhere between 31
somewhere out there 32
somewhere around here 22
somewhere along the line 34
somewhere else 105
somewhere along the way 36
somewhere inside 16
somewhere in there 21
somewhere around 22