Put it out there перевод на турецкий
392 параллельный перевод
Chamaco, take this and put it out there.
Chamaco, bunu al şuraya koy.
And he put it out there in the middle.
Tam ortaya koymuştu.
it should be. i know i put it out there.
Ordaydı.Oraya koyduğuma eminim.
I have to put it out there, you know?
Oraya koymam gerek işte.
I didn't put it out there.
Onu ben koymadım oraya.
Put it out there.
Afişe edin.
I don't put it out there unless I'm sure it's coming back.
Beni arayacağından kesinlikle emin olmadan asla vermem.
Get that piano out of there, while I'll find a place to put it.
Ben koyacak yer ararken piyanoyu kutudan çıkar.
Get good wages out there and put it all together, and we'll be all right. Good wages?
İyi maaş alıp, biriktirirsek kendimizi kurtarırız.
And then someday, maybe they'd put up a statue out there in the street, a statue with a carving on it.
Ve o zaman bir gün belki de şu sokağa bir heykel dikerler, üzerine şunun kazındığı :
It was either them or us, and now the range grass will grow back, and some day, the cattlemen will put up a statue of me out there on the street, and they'll write on it,
Ne onlar ne de biz, şimdi çayırlar tekrar büyüyecek, ve bir gün, sığır sahipleri benim heykelimi dikecek, şu dışardaki sokağa, ve üstüne de,
Because I'd give my soul to take out my brain... hold it under the faucet and wash away... the dirty pictures you put there today.
Çünkü, beynimi çıkarıp musluğun altına tutarak... bugün oraya yerleştirdiğin pis resimleri... yıkamak için ruhumu verirdim.
It was put there to keep us from getting out.
Buraya bizi dışarı çıkartamamak için konulmuş.
Sheriff, I'd sure appreciate it if you'd get my money out of there, wipe it off and put it back on the bar.
Şerif, paramı o tükrük hokkasından çıkarıp barmene uzatsaydınız size çok müteşekkir kalacaktım.
Put it out here and put it back there.
Onu buraya koy ve bunu oraya koy.
Put it out here and put it back there.
Onu buraya koy, bunu oraya koy.
If he put the jacket in there and it's gone now then somebody must have taken it out again.
Ceketi bu valize koymuştun ama şimdi kayıp Demek ki birileri onu oradan almış. Muhtemelen.
SO ACCUSTOMED TO IT THAT YOU DIDN'T DRINK ANY WATER. YOU WERE OUT THERE 6 HOURS AND YOU DIDN'T TOUCH A DROP! PUT ME IN FOR A MEDAL.
6 saat önce yarım matara suyla yola çıkıp 3 / 4'ü dolu olarak nasıl döndüğünü öğrenmek istiyorum.
Who figures it out they put a spur there?
Bu kadar acele edecekleri kimin aklına gelirdi?
MAKE A SERIES OUT OF IT. NOW, IF YOU WOULD JUST SIGN THERE I'LL PUT THIS THROUGH
Şurayı imzalarsanız kontrat birimine iletirim sizi bir iki yıl içinde ararlar.
Put it back over this stove over here, and warm it up for them fellas out there.
Yeniden ısıtıp, şuradaki adamlara versenize.
There's a fire in my belly, and she's the woman to put it out.
Kasıklarımda bir yangın var, işte bu onu söndürecek kadın.
Culley, there was a man out there with a rat, and he put it in our...
Culley, dışarıda bir adam vardı, elinde de kocaman bir fare -
They put it out, and that's all there is.
Oraya gittiler ve yangını söndürdüler hepsi bu kadar.
Be out there, liable to put your dick in it or somethin'.
İçine aletinizi bile sokmuş olabilirsiniz.
Sammy I was more thrilled than anybody to see you out there flinging it again, but even I was a little embarrassed when you put one in Babette's ear cos she was crowding the plate.
Sammy, orada yeniden atış yaptığını görmek herkesten çok beni heyecanlandırdı ama Babette'in kulağına attığında ben bile biraz utandım çünkü çok yakın duruyordu.
And who, may I ask, put it out there?
Ve bunu kim attı dışarıya sorabilir miyim?
Step two is finding out who put it there.
İkinci aşama bunu buraya koyanı bulmak.
i've been meaning to put one out there, but you know how it is.
- Biliyor musun aslında uzun zamandır koymak istiyordum...
I think it's very honorable of the pope to throw the women out of the choirs that's been there for years, slaving away, and put little whipper-snappers of boys over their heads.
Papa'nın, yıllarını bir köle gibi koroya veren kadınları kovması ve yerlerini yumurcaklara vermesi bence övülesi bir davranış değildi.
Here's how you do it, "Slip me some skin." Put your hand out there.
Şöyle yapılıyor. Elini uzat.
If I hear any more shit out of you I'm gonna fucking bust your head and I'm gonna put you back in that fucking hole and I'm gonna stick your head in the fucking toilet bowl and I'm gonna make it stay there.
Zırvalamayı kesmezsen kafanı kırarım seni tekrar o deliğe tıkarım kafanı da klozete sokarım ve bir daha çıkarmam.
Not to put too fine a point on it, O'Connell, but has it occurred to you there might be certain romantic implications... to us being stranded out here in the middle of nowhere?
Ayıptır söylemesi, O'Connell ama bizim bu dağın başı yerde mahsur kalmış olmamızın bir takım romantik manalar içerebileceği senin de aklına geldi mi?
Okay, I don't wanna go over there and do it and then come back here and find out there was some little loophole like I didn't put mustard on it or something.
Pekala, oraya gidip, bunu yapmak istemiyorum sonra geri geldiğimde, ufak düzenbazlıklar yapacaksınız üzerine hardal dökmedin falan gibi.
Put it over there out of the way.
Şuraya, ayak altından çekin.
Try to talk her out of there... but don't put your lips on it.
Ordan çıkması için konuşmayı dene... ama dudaklarını megafona değdirme.
He got out, he went down there, put it together.
Çıkar çıkmaz da oraya gidip işi kurdu.
It's out there! Come on, let's put him down.
- Hadi, yere yatıralım.
Now. goddamn it. we're not going out there to make a good show or just put up a good fight.
Şimdi, lanet olsun. Oraya iyi bir şov yapmaya çıkmıyoruz ya da iyi bir savaş vermeye.
I'm gonna put two pounds of gunpowder in there, I'm gonna light it up... and I'm gonna shoot you right out into fuckin'Jersey, okay?
İçine iki kilo barut koyacağım, ateşleyeceğim... ve seni lanet Jersey'e yollayacağım, tamam mı?
Be there, if it won't put you out.
Eğer izin veriyorlarsa yanımda ol.
There are tricks to it, things you should have learned a long time ago... such as, if you leave milk out, it can go sour. Put it in the refrigerator, or, failing that, a cool, wet sack. And put your garbage in a garbage can, people.
Bazı hileleri vardır, mesela sütü dışarıda bırakırsanız, ekşir, buzdolabına koymalısınız, ya da soğuk tutabilecek bir termosa ve çöpünüzü çöp tenekesine atmalısınız bunları daha önceden bilmeniz gerekirdi.
You can go out there and put a stop to everything and it'll be over.
Buradan çıkıp gidebilirsin... ve her şeye bir son verebilirsin.
Once we felt it was safe, we put enough information out there... to let your people find you.
Güvenli olduğuna kanaat getirdikten sonra adamlarımızın seni bulabilmesi için gereken bilgileri sızdırdık.
Well, to you young people watching out there, and to you old people too anything is possible if you put your soul into it.
Bizi izleyen bütün gençler ve ihtiyarlar bir şeyi anlasın. Eğer ruhunu verirsen her şeyi başarabilirsin.
That was good about 10 seconds before it snapped out of that cheap little staple they put it in there with.
Tutturdukları yerlerin kopması 10 saniye alıyordu.
If it is foreseeable that some product you put out there is capable of causing harm Iiability is close by.
Eğer ortaya konan ürünün zarara yol açma ihtimali önceden görülebiliyorsa, sorumluluk gündeme gelir.
I mean, I still do that if you give something your all, everything you have it doesn't matter if you win or lose as long as you risked everything, put everything out there.
Ve hala inanıyorum eğer bütün varlığını ve sahip olduğun her şeyi ortaya koyarsan her şeyini riske ettiğin ve elinden geleni yaptığın sürece kazanmanın ya da kaybetmenin önemi yoktur.
That one's for me. I put it in there to get something out of the deal.
Bu tam bana göre. Bunu anlaşma dışında birşeyler alabilmek için oraya koydum.
How would you like it if you came home, you put the tube on... there's your grandmother with her guts spilling out for everyone to see?
Eve gelip, televizyonu açsaydın ve bir büyükannenin... etrafa saçılmış bağırsaklarını görseydin ne hissederdin?
I put half a Magnum in there this afternoon, I can't get it out now.
Daha öğlen yarım bir Magnum koydum, şimdi alamıyorum.
put it down 1121
put it on me 21
put it up 74
put it back 246
put it in 97
put it out 105
put it away 268
put it in your mouth 17
put it this way 82
put it over there 46
put it on me 21
put it up 74
put it back 246
put it in 97
put it out 105
put it away 268
put it in your mouth 17
put it this way 82
put it over there 46