Sleep перевод на турецкий
63,969 параллельный перевод
I don't sleep much anyway.
Doğru düzgün uyuyabildiğim yok zaten.
But if anybody takes that baby away... I'll smother you in your sleep.
Ama o bebeği alıp götürürlerse eğer, uykunda gelip ümüğünü sıkarım.
It's time to sleep.
Uyku vakti.
When to eat, sleep, wake up, work...
Ne zaman yemek yenecek, uyunacak, uyanılacak, işe gidilecek...
I thought maybe you wanna get some sleep.
Belki biraz uyumak istersin diye düşündüm.
Does the average men not sleep?
Yoksa ortalama insanlar uyumaz mı?
Yes, we sleep. We just don't sleep with a...
Tabii uyuruz, ama şeyle yatmayız...
You don't sleep with women?
- Kadınlarla mı yatmazsın?
No, I mean, I do, I sleep with... I sleep with...
- Hayır, yani yatarım tabii de...
So you cannot sleep with me unless I marry you..
Yani evlenmezsek benimle uyuyamazsın. İstersen uyuruz.
I sleep with you if you want. I'll sleep right there.
Şuraya kıvrılırım.
- Coming to sleep with you.
- Peki uyuyalım o zaman.
Sir, the men have had no food, no sleep.
Komutanım, adamlarımız ne yediler ne de uyudular.
I just wanted to sit in my seat, which he's sitting in, and just close my eyes and just sleep for five hours.
Sadece yerime oturup yani onun oturduğu yere ve gözlerimi kapatıp beş saat uyumak istiyorum.
And when we took trips I always had to take him with me or I wouldn't be able to sleep.
Ve her tatile çıktığımızda onu yanıma alırdım Onsuz uyuyamazdım
You always say that you can't sleep without me.
Sen hep bensiz uyuyamadığını söylerdin
Were you able to sleep?
Uyuyabildiniz mi?
Just watching TV, I can't sleep.
Televizyon seyrediyorum, uyku tutmadı.
Can you not sleep either?
Sen de mi uyuyamadın?
I made the bed for you guys so I'm gonna sleep on the sofa tonight.
Ben bu gece, koltukta yatacağım
You eat when I say, you sleep when I say.
Söylediğimde yiyeceksin, söylediğimde uyuyacaksın.
You fucking take songs, real songs, and you... you make noise over it and say a bunch of rhymes a ten-year-old can make up in their sleep.
Gerçek şarkıları alıyorsunuz, üstüne gürültü ekliyorsunuz. Sonra on yaşındaki çocuğun uykusunda uyduracağı sözler ekliyorsunuz.
You do your homework, your chores, you eat your dinner, brush your teeth, wash your ass and go the fuck to sleep!
Ödevinizi yapıp, ev işlerine yardım edip, yemeğinizi yiyip, dişinizi fırçalayıp, temizlenip, zıbarıp yatacaksınız!
That's how we lull the enemy to sleep.
Düşmanı bu şekilde uyutacağız.
All I've literally been able to do... Is sleep.
Tek yapabildiğim uyumak.
Crawl into bed, sleep some more?
Yatağa kıvrılıp, biraz daha uyumak mı?
I know you do, honey, but that's because you're scared and stupid right now, so you just sit tight, and sleep on it, okay?
Biliyorum tatlım ama aptal ve korkmuş olduğun için bu böyle. Bu yüzden burada kal ve kararını yarın ver, olur mu?
And after i beat this level, I'm gonna do more drugs, have more sex with this very attractive couple, and then sleep for 16 hours, so pencil you in after that.
Bu seviyeyi geçince biraz daha uyuşturucu alıp bu güzellerle biraz daha sevişeceğim ve sonra da 16 saat uyuyacağım.
- Should probably get some sleep.
- Muhtemelen biraz uyumalısın.
Sleep on it.
Sabah ola hayrola.
Not only is she among the large number of women I would sleep with, she's also among the much smaller group of women I would masturbate over.
Yalnızca cinsel ilişkiye girdiğim çok sayıda kadının arasında değil ayrıca otuzbir çekmekle yetindiğim daha az sayıdaki kadının arasında da.
You said his name! In your sleep.
Uykunda onun adını söyledin!
Go to sleep.
Gidip uyu.
Go get some sleep.
- Gidip biraz uyu.
I don't need to sleep.
- Uykuya ihtiyacım yok.
Come into the house, we'll find you something to eat and somewhere to sleep.
İçeri gel de sana yiyecek bir şeyler ve uyuyacak bir yer bulalım.
Can I sleep under your house tonight?
"Evinin altında uyuyabilir miyim?"
This is where I come to sleep sometimes.
Uyumak için bazen buraya geliyorum.
You sleep here?
Burada mı uyuyorsun?
We'll rehearse it till we can do it in our fucking sleep.
Uyurken bile yapana kadar devam edeceğiz.
All we do is eat and sleep, but we know it's bad news in the end.
Tek yaptığımız yiyip içip uyumak ama sonunda olacağı hepimiz biliyoruz.
Stay here and get a good sleep, and we'll both go looking tomorrow.
Burada kal ve güzel bir uyku çek. Yarın birlikte aramaya çıkarız.
I have so much more work to do before I get to sleep.
Uyumadan önce yapmam gereken daha bir ton iş var.
You get some sleep? Yeah, I did.
- Uyuyabildin mi?
Hey, you should get back to sleep.
Sen yatağına geri dön.
I'm going to sleep so I can be sleeping.
Ben de uyumaya çalışacağım.
It's time to sleep, children.
- Uyku vakti geldi çocuklar.
Anyway, sleep tight.
- Her neyse, iyi uykular.
You go to sleep.
Artık uyumalısın.
By getting a good nights sleep.
- Geceleri iyi bir uyku çekerek.
Does she sleep in a bed that you bought...
- Hayır. İkinci el dükkanından aldığınız bir yatakta uyumuyor mu?
sleeping 246
sleepy 100
sleepover 18
sleepyhead 101
sleep now 54
sleep tight 292
sleep with me 18
sleep well 506
sleepless in seattle 16
sleep on it 52
sleepy 100
sleepover 18
sleepyhead 101
sleep now 54
sleep tight 292
sleep with me 18
sleep well 506
sleepless in seattle 16
sleep on it 52