That shit перевод на турецкий
18,769 параллельный перевод
"or cast another vote or fight another bullshit war until we get our fair share," that shit would change tomorrow.
"Ne bir dolar para harcarız ne bir oy atarız ne de abuk sabuk bir savaşta savaşırız ta ki hakkımızı alana kadar." Bu sistem yarın değişir.
- Oh, don't start that shit now, I'm not your father.
Hiç o zırvalara başlama, senin baban değilim.
You gotta leave that shit alone, Oz.
Dedim ya sana, bırak şu işin peşini Oz.
- All that shit about being your sous chef. - Yeah, well...
Senin aşçı yamağın olacağımı söylemiştin hani.
- I toss that shit right up.
- Anında çıkarıyorum.
You don't deserve that shit.
Sen bunu hak etmiyorsun.
Yeah, it's early for that shit.
Evet, bunun için daha erken.
- Oh, God. If that shit ticket thinks he's coming in here uninvited again...
O tuvalet kâğıdı kılıklı davetsiz şekilde yeniden buraya gelebileceğini düşünüyorsa...
It's my right to eat some prunes, liquidate that shit and piss it out of my asshole.
Kuru erik yiyerek boku cıvıtmak ve kıçımdan çıkartmak hakkım.
That shit's, like, bestowed.
Bu lanet şey, kutsal gibi bir şey.
She clings on to that shit like a blanket.
Örtüye sarınır gibi buna sarınıyor.
Don't give me that shit.
Saçmalamayı kes.
I can't have that shit out in the streets.
Bunun sokaklarda konuşulmasını istemem.
- And where exactly are we gonna get that shit this late at night?
O boku gecenin bu saatinde nereden alacağız peki?
That shit's for gummers.
İhtiyarlar için o.
Hell, you might even figure that shit out, too.
Bunu sen de anlamış olmalısın hatta.
He didn't tell us that he beat the shit out of the guy.
O adamı evire çevire dövdüğünü bize anlatmadı.
That Marco and Aguirre will be waist-high in shit.
Marco ve Aguirre boğazına kadar boka batar.
Some shit that I have not... fucking told anyone.
Bugüne kadar kimseye anlatmadığım şeyler.
And if I tell the cops, then they'll clear me from all the shit that happened at the Red Reef.
Polise anlatırsam beni Red Reef'teki olaydan aklarlar.
That's shit, okay?
Bu hiçbir şey, anladın mı?
Now that Danny's gone, and I'm starting to sober up, get my shit together a little bit, I think you're scared.
Şimdi Danny yok, ben de yavaş yavaş düzelmeye biraz toparlanmaya başladım ya, bence siz korkmaya başladınız.
Who gives a shit about that?
O kimin umurunda?
I was the first one that came up and you don't really give a shit so you just swiped and now you just want to go pound it out and get back to your video games.
Uygulamada ilk ben çıktım, aslında hiç sikinde değil. Profilimi beğendin ve direkt mala vurup video oyunlarına dönmek istedin.
I know that cancer scares the shit out of people your age, - but she is actually gonna be fine.
Kanserin senin yaşındaki insanların ödünü kopardığını biliyorum ama teyzem düzelecek.
Mmm. I don't think I can go back to that petri-shit.
Mmm.Bir daha Petri bo.. una geri donecegimi sanmam.
Holy shit, that's nice. That's really nice.
Lanet olası, bu güzel, gerçekten güzel.
Well, did I tell you he produces that piece of shit kids'show...
Şu boktan çocuk şovunun şeylerini hazırladığını da söylemiş miydim?
But I was thinking that they probably have a lot of shit there that we can use, you know, chairs and stuff.
İşimize yarayacak bir şeyler vardır diye düşündüm. - Sandalye falan.
I mean, you can fuck around with this other shit all you want, but I'm telling you, that's what I wait for.
İstediğinle yatıp kalkabilirsin ama ciddiyim, ben bunu bekledim.
Man that's some funny shit.
Bana masal anlatma dostum.
Do you know that you threatened to march, you piece of shit.
Beni toplantıyı iptal etmekle tehdit etmiştin lanet herif.
- Holy shit. That sounds like a hair care product.
Saç bakım ürünüymüş gibi geliyor.
Why the shit is that guy staring at me for?
Şu bok surat neden bakıyor?
Oh, hey, you find any more shit that good...
Hey! - Yine böyle iyi mal bulacak olursan...
You've come all this way, put both your lives on the line to talk about that piece of shit?
Buraya kadar gelip hayatlarınızı bu saçmalığı konuşmak için mi tehlikeye attınız?
How's that big shit Bryce Newman left on your doorstep?
Kapının önüne bırakılan bok herif Bryce Newman ne durumda?
Oh, shit, I-I-I shouldn't have put it that way. - Huh? - He's not...
Pardon, bu şekilde söylememeliydim.
I didn't realize that's what makes you shit.
İnsanı kötü hissettirdiğini düşünmemiştim.
You think I give a shit about that?
Sence sikimde mi?
Got my managers to handle shit like that for me.
Benim için bunlarla ilgilenecek menajerlerim var.
And Trump's the only Republican who's willing to admit that he doesn't give a shit or know anything about anything and it's all a crooked game that just he knows how to play.
Trump ise hiçbir şeyi siklemeyen veya bilmeyen ve tüm bu sistemin dümenden ibaret olduğunu ve nasıl oynaması gerektiğini bildiği bir oyun olduğunu söyleyen tek cumhuriyetçi.
Holy shit, that annoys me.
Bu aşırı canımı sıkıyor lan.
Nature makes you feel that way about them so you don't start beating the shit out of them when they turn 16.
Tabiatın gereği onlar hakkında böyle hissedersiniz. Böylece, 16 yaşına geldiklerinde onları dayaktan gebertmeye başlamazsınız.
I got that slip stitch down, but that purl shit, it's giving me some trouble.
Ters örgü ağzıma sıçıyor.
You pushed me to beat the shit out of you so that you'd know I could take care of myself in here, now are you gonna let me do that, or are you gonna cut my legs out from under me?
Burada kendi başımın çaresine bakabileceğime inanmak için bana kendini zorla dövdürttün. Başımın çaresine bakmama izin verecek misin yoksa kendi kafana göre mi davranacaksın?
'Cause what I want is that piece of shit duck painting.
Çünkü esas istediğim, şu boktan ördek tablosu.
Just tell me that this is some new shit at Jay Glazer's gym.
Bunun Jay Glazer salonunda yeni bir şey olduğunu söyle.
I once did some shit that I didn't want to face, so I dropped my phone in a glass of beer.
Ben de bir keresinde yüzleşmek istemediğim bir şey yapmıştım. O yüzden telefonumu bir bardak biranın içine attım.
And then, you know, it's happy days are here again and strike up the band, all that kind of happy horse shit.
Ve sonra, o güzel günler geri dönecek. Parti yeniden başlayacak ve her şey yoluna girecek.
- There's a really good argument to be made that everything I touch turns to dog shit.
- Evet... - Sanırım doğru cümle şu ; Neye dokunsam elimde kalıyor.
shit 25242
shitty 54
shithead 204
shit happens 112
shite 85
shitbird 20
shit just got real 17
shitface 20
shit crazy 23
shitheads 20
shitty 54
shithead 204
shit happens 112
shite 85
shitbird 20
shit just got real 17
shitface 20
shit crazy 23
shitheads 20
shit like that 43
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that is so sweet 227
that sounds great 436
that sounds good 394
that sounds fun 130
that one over there 16
that was stupid 112
that was close 355
that way 1811
that is all 319
that is so sweet 227
that sounds great 436
that sounds good 394
that sounds fun 130
that one over there 16
that was stupid 112
that was close 355
that way 1811
that is all 319