Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ T ] / The back

The back перевод на турецкий

161,545 параллельный перевод
There's an older man in the back of the plane.
Biri uçağın arkasındaki yaşlı adam.
Down the stairs and out through the back door.
Merdivenlerden in ve arka kapıdan çık.
I'm gonna walk another human being into the woods and I am gonna shoot him in the back of the head and I'm gonna dump his body in a ditch.
Başka bir adamı ormana doğru yürüteceğim ve kafasının arkasından vuracağım. Ve cesedini bir çukura atacağım.
- And first, you stab him in the back to protect Stan Moreno.
- İlk yaptığın Stan Moreno'yu korumak için onu arkadan vurmak oldu.
He gave me his blessing, patted me on the back, practically called me "son."
İzin verdi, sırtımı sıvazladı ve... neredeyse bana "oğlum" diyecekti.
Then he wound up a few days later in the back Of a garbage truck, getting crushed
Birkaç gün sonra da bir çöp kamyonununa atıldı.
Everything I said, the stuff we were fighting about earlier, I take it back, all of it.
Kavga ederken söylediğim her şeyi tamamen geri alıyorum.
Now I need you to put the barrel back on while I hold the needle steady, okay?
Ben iğneyi düz tutarken senin şırıngayı tekrar takman gerek.
I bet Dennis is already on the train, headed back to Capitol Hill where he's gonna tell all his hipster friends over coffee what a bullet he dodged by getting away from wormy Mary.
Dennis'in şimdiden trene atladığına bahse girerim. Capitol Hill'e dönüyordur. Böylece hippi arkadaşlarıyla kahve içerken solucanlı Mary'den kaçmayı nasıl başardığını anlatabilir.
How long till I can, you know, get back in the saddle?
Ata tekrar binmem için ne kadar zaman gerek?
I'll resect the esophagus and create a spit fistula, and then I'll come back and reconstruct and... but that's impossible.
Özafagusu çıkaracağım ve fistül oluşturacağım. Sonra tekrar girip yeniden yapılandıracağım. Bu mümkün değil.
Yeah, maybe you could show us the one-eared man on the way back to your folks.
Annenleri bulmaya giderken tek kulaklı adamı gösterebilirsin.
Remember the dream... where they come back to us?
Bize geri döndükleri rüyaları?
I went to the library, and I found something similar happened back in 1860.
Kütüphaneye gittim, ve benzer bir olayın 1860'da yaşandığını buldum.
If I don't come back, get to the mall.
Eğer geri dönmezsem, AVM'ye git.
Then we got back home and the fun started.
Sonra eve döndük ve eğlence başladı.
My wife, she never made it back from the store.
Karım, mağazadan geri dönmedi.
We rushed to the party, put the DVD in, hit play, sat back, chilled.
Alelacele partiye gittik, DVD'yi koyduk, başlattık, oturup arkamıza yaslandık.
He's believed to be responsible for the murders of more than 20 women in a reign of terror, dating back more than two decades.
20 yıldan beri işlenen 20'den fazla kadın cinayetinden sorumlu olduğuna inanılıyor.
Goes back to the early'90s.
90'ların başına kadar gidiyor.
Go back to the cabin.
Kulübeye geri dön.
I'll make... I'll make sure I get back to the guy about the car, all right?
Arabanın adama geri verildiğinden emin olacağım tamam mı?
You see, back where I'm from, I robbed enough witches and warlocks to know the kind of magic you need to break a protection spell.
Geldiğim yerde... koruma büyüsünün nasıl bozulacağını öğrenecek kadar... çok cadı ve büyücüden bir şeyler çaldım.
I'm taking you back to the village, and I'm telling them the truth.
Seni köye geri götüreceğim... ve onlara gerçeği söyleyeceğim.
She said we're only gonna have about 20 seconds before the jammer's back up.
Jammer tekrar çalışmadan önce Yaklaşık 20 saniyemiz olduğunu söyledi.
Go back and guard the hostages.
Geri dön ve rehinelere bak.
Get that negotiator back on the phone.
O müzakereciyi telefona geri al.
The problem is, when you do so well in qumar and you fail back home, people notice.
Sorun şu ki, Qumar'da iyi iş çıkarıp döndükten sonra işleri batırınca insanlar fark eder.
Uh, the scuttlebutt is Vivian's brother-in-law, chase graves, is flying back from tripoli to take the reins.
Söylentiye göre Vivian'ın kayınbiraderi Chase Graves dizginleri tutmak için Trablus'tan buraya geliyormuş.
Watch your back, please. Thank you. Clear the path, please.
Yol açın lütfen, teşekkür ederim.
And then he brought me and my mother back to the States.
Sonra beni ve annemi Amerika'ya geri getirdi.
You be back in two minutes or so help me God I will take the cake off the table.
İki dakika içinde döneceksin yoksa Tanrı şahidim pasta falan alamazsın.
Listen, Just clean up your act or else It's back to the minivan, okay?
Kendine çeki düzen ver yoksa minivana geri dönersin.
Well, i'm coming back around to the snitching thing. I have a lunch meeting
Gammazlamaya bağlayacaktım.
How'bout you tell Omicron to say that to my face so I can slap his bitch ass right back to the woods.
Omicron'a bunları yüzüme söylemesinden söz etmeye ne dersin? Böylece onun sevimsiz kıçını ormana kadar kovalayabilirim.
I got diagnosed with... lung cancer a few months back and wandered into the woods to... smoke myself to death. Mm. Um...
Birkaç ay önce bana akciğer kanseri teşhisi konuldu ve bende ölümüne tüttürmek için ormanın içinde daldım.
I thought if we came here and won the tournament, - I could've got some of our glory back.
Düşünmüştüm ki buraya gelip gelip turnuvayı kazanırsam, biraz da olsa eski ihtişamımıza kavuşurduk.
The only way out is back up where Ansel is.
- Hayır. Tek yol Ansel'in yanı.
This goes all the way back to the Tower of Babel.
Bu, Babel Kulesi'ne kadar uzanıyor.
Of course, I knew the investors, they'd file suit to get everything back, but at that moment... it didn't matter.
Yatırımcıların geri almak için dava açacağını biliyordum ama o anda umrumda değildi.
It can transmute all the pain I have suffered and give me back my life.
Tüm çektiğim acıyı hayata dönüştürebilir.
Like, similar to the one back home in D.C.?
D.C.'deki gibi?
I will need you to hang back by the truck.
Size araçta ihtiyacım var.
♪ It's amazing how the unexpected ♪
Baby Daddy 06X01 To Elle and Back
Time to sit back and enjoy the view, fellas.
Arkamıza yaslanıp manzaranın tadını çıkarma vakti beyler. Kusura bakmayın beyler.
But once this is over, I'm getting captain hunter to take me back to 1956, to the day i abandoned bettie and Hank.
Ama bu iş biter bitmez Kaptan Hunter'ın beni 1956'da Bettie ve Hank'i bıraktığım güne döndürmesini sağlayacağım.
If we come back online, you're gonna have to cut the feed.
Bağlantı kurulursa hemen kesmeniz gerekecek.
- We only get one chance at this intercept before the moon's gravity slingshots us back to earth.
Ay'ın yerçekimi bizi Dünya'ya fırlatmadan tek bir şansımız var.
Be prepared to get your ass back on the ship.
Gemiye binmeye hazırlan.
Please don't tell me you used the Spear of Destiny as a back scratcher.
Lütfen Kader Mızrağı'yle sırtını kaşımadığını söyle.
We find the Legion, and we steal back their pieces of the spear.
Legion'ı bulup, onlardaki parçaları çalacağız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]