The clock перевод на турецкий
7,234 параллельный перевод
Swami, we're on the clock. Come on.
Swami *, halletmemiz gereken şeyler var, hadi.
Start the clock.
Saati başlatın.
- Start the clock.
Süreyi başlat.
Perkins, start the clock.
Perkins, süreyi başlat!
- Do we start the clock?
- Süreyi başlatalım mı? - Şimdi değil.
- Do I start the clock?
- Süreyi başlatayım mı? - Hayır.
The clock has stopped.
Süre durdu.
If these kids were targets of opportunity, the clock is ticking.
Eğer çocuklar rastgele bir hedefse zaman daralıyor.
Yeah, and if you could turn back the clock, she'd be the whole package.
Evet, bir de zamanı geri alabilsen, tam olacak.
Keep trying. And set the clock for 97 minutes.
Denemeye devam et ve saati 97 dakikaya ayarla.
Stop the clock!
Saati durdur!
Stop the clock!
- Saati durdur.
All right, I'll stop the clock.
Tamam, saati durdurayım.
We're gonna dig around the clock.
Gece gündüz kazacağız.
Come on, you're on the clock.
- Hadi ama, saat işliyor.
Yeah, I can't. I'm still on the clock.
Ben yapamam, hâlâ mesai saatindeyim.
Once the clock struck 8 : 10, he was a free man.
Saat 20.10 olduğunda özgür bir adamdı.
Okay? But the clock is ticking. And we need one more thing.
Tamam ama saat işliyor ve..... bir şey daha lazım, Tasha.
Perimeter patrols around the clock, four-hour shifts.
Dört saatlik aralıklarla devriyeye çıkın.
I'm off the clock, Manny.
Çalışma saatleri dışındayım, Manny.
Killer or no killer, you're still on the clock.
Katil olsun ya da olmasın sen hala burada görevlisin.
You have an hour on the clock. 60 minutes and then I'm rounding them up.
Bir saatiniz var.
Yeah, and if you could turn back the clock, she'd be the whole package.
Evet, eğer zamanı geri getirmek mümkün olsaydı, o bütün paketi alırdı.
You know, to get through the day, I would look at the clock and I'd create formulas expressing trigonomic functions based on the clock hands.
Biliyor musun, günü geçirmek için saate bakar ve ibrelerini temel alıp trigonometrik fonksiyon ifade formüllerini oluştururdum.
But if we stop the clock, we stop the bomb.
Ama saati durdurabilirsek, bombayı da durdururuz.
The clock's changed!
Saat değişti!
As you all know, the Holt-Peralta Halloween bet has been made, and the clock doth tick.
Hepinizin de bildiği gibi Holt-Peralta Cadılar bayramı iddiası yapıldı ve saat tik-taklamaya devam ediyor.
I'm on the clock. And I ain't cheap.
Hiç de ucuz değilimdir.
They call you the clock king, right?
Sana Clock King diyorlar, değil mi?
We weren't on the clock yet.
Daha mesaiye başlamadık.
I can have something that brings me such joy and such a good feeling and kind of turn the clock back for me.
Bana büyük mutluluk verebilecek, beni iyi hissettirebilecek ve beni eski günlere götürebilecek bir şeye sahip olabiliyorum.
I had the crew work on it around the clock.
Ekibi deli gibi bu işte çalıştırdım.
Because Neal stole the stamp to clock their security response times.
Çünkü Neal tepki sürelerini ölçmek için pulu çaldı.
- The Two o'clock, a flashlight illuminates the face you and hit you you're like, "what happens, what happens"
Sabah 2.00'de, gözünün içine bir ışık tutulur ve oradan postalanırsın. "Ne oluyor?" dersin.
Perkins, start the clock.
- Perkins, süreyi başlat.
Start the clock.
Süreyi başlat.
That's the stable clock.
Saat çalıyor.
I want everyone here until the family leaves, and make sure you're back by ten o'clock.
Evdekiler ayrılmadan önce herkesi burada istiyorum,... ve lütfen saat 10'a kadar dönmüş olun.
At three o'clock in the afternoon?
- Öğle vakti saat 3'te mi?
Or he's calculating the cubic footage of the octagon clock.
Ya da şuradaki sekizgen saatin kübik hacmini hesaplıyor.
Well, that's not possible because the system is linked to an atomic clock.
- Mümkün değil. Çünkü sistem atom saati ile çalışıyor.
The Internet, TV, my clock.
İnterneti, televizyonu, saatimi.
Let me guess, the... clock's connected to the car's computer.
Dur tahmin edeyim,... Saat arabanın bilgisayarına bağlanmış.
At three o'clock this afternoon..... in an abandoned warehouse off the road leading into Lille - this is where they will be handling the transaction.
Bu öğleden sonra saat üçte Lill'e giden yol sapağındaki terk edilmiş bir depoda. İşi yapacakları yer orası.
The middle of the night. What kind of clock do you follow? !
Benim canıma kastetiğiniz bir bahiste karşılık olarak sen ne öneriyorsun?
On Geumdang 4 Road, head toward the 1 o'clock direction.
Geumdang 4.yoluna gelince 1 yönünde ilerle.
I got round-the-clock security, and still this bastard manages to sneak in here.
Güvenliği o kadar artırmama rağmen, bu piç yine de buraya sızmayı başardı.
'Every day without fail,'the six o'clock train had to be caught.'
Her gün, hiç istisnasız 6 trenine yetişilmek zorundaydı.
If you survive and you're still free when the horn blows again at one o'clock you win. How much?
Kurtulursan ve saat birde boru çaldığında hâlâ serbestsen kazanırsın.
Right, I'll book the three o'clock.
Tamam, saat üçe yer ayırtıyorum.
They issued an ultimatum last night at six o'clock with the full backing of Berlin.
Dün akşam saat altıda Berlin'in tam desteğini alarak bir ültimatom yayınladılar.
the clock is ticking 101
the clock's ticking 41
clock 48
clockwise 31
clock is ticking 29
clock ticking 27
clock care 16
clock's ticking 78
clock chimes 19
the crow flies straight 33
the clock's ticking 41
clock 48
clockwise 31
clock is ticking 29
clock ticking 27
clock care 16
clock's ticking 78
clock chimes 19
the crow flies straight 33
the card 32
the council 29
the choice is yours 166
the crew 35
the city 103
the car is here 16
the camera 86
the cat 115
the cars 36
the cowboy 18
the council 29
the choice is yours 166
the crew 35
the city 103
the car is here 16
the camera 86
the cat 115
the cars 36
the cowboy 18
the cards 33
the car 277
the case 115
the chair 57
the caretaker 29
the curse 50
the club 60
the cake 61
the coast is clear 60
the case is over 17
the car 277
the case 115
the chair 57
the caretaker 29
the curse 50
the club 60
the cake 61
the coast is clear 60
the case is over 17
the cops 215
the child 120
the captain 118
the case is closed 84
the chinese 54
the cross 35
the code 52
the country 61
the child 120
the captain 118
the case is closed 84
the chinese 54
the cross 35
the code 52
the country 61