The end is near перевод на турецкий
122 параллельный перевод
The end is near.
Son yakın...
The nature feels that the end is near.
Tüm doğa sonun yakın olduğunu hissediyor.
The fact that the end is near seems to have sharpened my senses.
Sonum yaklaştıkça duyularım keskinleşiyor.
" The end is near.
" Son yaklaştı.
The end is near, dude.
Üstelikte çok yakındı, dostum.
BUT NOW THE END IS NEAR...?
Ama artık son yakın?
The end is near.
Sonumuz geliyor.
Allow them to see a glimmer of enlightenment... as the offender realises that the end is near.
Aydınlanmanın ışığını görmelerine izin verin onların. sanık sonunun yaklaştıgının farkına vardıkça
- " The end is near!
- " Son yakın!
The end is near.
Sona yaklaştık.
His parole officer said some lovely words, and once again I was reminded the end is near.
Şartlı tahliye memuru bazı hoş sözler söyledi, ve birkez daha sonun yaklaştığını bana hatırlattı.
The end is near!
Son yakın.
I've heard that when people are very ill and they suddenly feel better, it sometimes means that the end is near.
Çünkü insan çok hastayken birden kendini iyi hissedince bazen bu sonunun yaklaştığı anlamına gelirmiş.
The curtains close on a kiss, God knows We can tell the end is near...
Tanrı bilir belki de sahne bir öpücükle kapanır o zaman sonun yakın olduğunu söyleyebiliriz.
Did she say the end is near or here?
Son yakın mı dedi, yoksa burada mı?
The end is near.
Dünyanın sonu mu geldi?
The end is near, Danny boy.
Hayır! Son yaklaştı, evladım Danny.
The end is near.
Dünyanın sonu geliyor. Kahve?
The end is near.
Dünyanın sonu geliyor.
He has survived another critical moment, but the end is near.
Tehlikeyi yine atlattı ama, sonu yakındır.
It's as if the bowels of hell had opened and then disgorge these demons, in our midst. These Satanic spawned devils that walk among us. The end is near.
Şayet, Cehennem'in kapakları açılmış, bu iblisleri, gulyabanileri, üzerimize doğru gelen şeytanın bu tohumlarını salıverdiyse son çok yakınımızda demektir!
And now the end is near
Ve şimdi son yaklaştı
The end is near!
Son çok yakında!
The end is near!
Sonumuz yakındır!
The end is near.
Sonum yaklaştı.
I feel the end is near.
Sonun yaklaştığını hissediyorum.
Of course, I am not saying it is not blowing as much as it was, but it is near the end of it.
Tabii eskisi gibi sert esmediğini söylemiyorum ama artık sonuna geldi.
When you see the General, tell him the end here is near.
General'i gördüğünde ona söyle, sona yaklaştık.
The end of the world is near.
Dünyanın sonu geldi artık.
My friends, the end of our journey is near.
Dostlarım, yolculuğun sonuna yaklaştık.
Yes, the end is drawing near.
Evet, savaşın sonu yakındır.
The end is very near.
Sonumuz çok yakın.
Oh, God. And then, near the end of the movie, when that one potential instrument of death is revealed...
Tanrım ve filmin sonunda o gizli ölümcül silah meydana çıkar.
The end of your journey is near.
Yolculuğun sonuna geldin.
If the Day of Wrath, the Dies Irae... the end of the world... is near... and it is always near... our duty, yours and mine... is to survive.
Eğer Gazap Günü, ya da Dies Irae yani dünyanın sonu yakınsa ki her zaman yakındır... o zaman benim, sizin, onun görevi hayatta kalmaktır.
It is the Vulcan way when the body's end is near.
Vulkanların bedenleri sona yaklaştığı zaman yaparlar.
Justwhen the end of life itself is near.
Hayatın sonu da yaklaşmak üzereyken...
Is it near the baby? No, it's at the other end.
- Hayır, diğer tarafında.
Is your cycle near the beginning or is it near the end?
Süreciniz başlangıcında mı, yoksa sonuna mı yaklaştınız?
My guess is it's probably a gray box, maybe sort of the end of the rack, near the bottom?
Benim tahminim muhtemelen gri bir kutu olacak, belki alt raflarda biryerde olabilir.
'Cause God knows, Jackie, it is a thick book. But somehow, I just - I keep thinking you must be near the end.
Tanrı biliyor ya Jackie'nin kitabı kalındır ama her nedense düşünüyorum da herhalde artık sonuna yaklaşmışsındır.
No, it's not O rage, no, it's not O despair, it's not Old age, my enemy, it might even be Old age, my friend but still, my hair and my hands keep telling me that the end is near.
Hayır, öfke değil. Hayır, umutsuzluk değil. Düşmanım yaşlılık değil.
Then the end is very near.
O zaman sonu yakın.
The end is near!
Tövbe edin!
The curtains close on a kiss, god knows we can tell the end is near.
Bunda haklı olduğumu biliyorum. Sadece ufak bir...
The end of the war is near, General.
Savaşın sonuna geldik.
Near the end, I was at the hospital every day, and Joe would come by after work.
Sonlara doğru, her gün hastanedeydim ve Joe iş çıkışı gelirdi.
The end of the journey is near.
Yolculuk sona ermek üzere.
I m near the end my brain is falling apart
Sona yaklaşıyorum. Beynim parçalanıyor.
Though the journey may be long ourfear has been conquered and the end is drawing near you have found yourflock of Witnesses follow the King follow his sword.
Yolculuğun uzun olabilmesine karşın korkularımız zaptedilebilir ve sonunda sana şahit olan cemaatin kendilerini senin yanında bulurlar. Kralı takip edin. Onun kılıcını takip edin.
The end is near you.
Sonunuz çok yakın.
the end 682
the end justifies the means 17
the ending 24
the end of the world 62
the earth began to cool 83
the eagle has landed 25
the enemy of my enemy is my friend 31
the eiffel tower 27
the emperor 45
the engineer 26
the end justifies the means 17
the ending 24
the end of the world 62
the earth began to cool 83
the eagle has landed 25
the enemy of my enemy is my friend 31
the eiffel tower 27
the emperor 45
the engineer 26
the earthquake 16
the earth 70
the english 33
the envelope 30
the exorcist 20
the entire time 23
the e 178
the engine 37
the eyes 87
the eagle 29
the earth 70
the english 33
the envelope 30
the exorcist 20
the entire time 23
the e 178
the engine 37
the eyes 87
the eagle 29
the energy 24
the enemy 72
the explosion 32
the evidence 36
the egg 46
the elevator 53
the economy 24
the ex 117
the excitement 23
the eggs 27
the enemy 72
the explosion 32
the evidence 36
the egg 46
the elevator 53
the economy 24
the ex 117
the excitement 23
the eggs 27