The hospital перевод на турецкий
27,191 параллельный перевод
You should get to the hospital.
Hastaneye gitmelisin.
We need you at the hospital right now!
Hastanede acilen size ihtiyacımız var!
I mean the hospital.
Hastaneye yani.
The hospital, maybe.
Hastanede olabilir.
The best vantage points are the rooftops of the hotel, the hospital and this part of the elevated ground of the western section of the nature preserve.
En avantajlı noktalar ; otel ile hastanenin çatıları ve batı bölgesindeki yerden yükseltilmiş doğa koruma alanı.
We got to get to the hospital.
Hastaneye gitmeliyiz.
Let's get to the hospital.
Hastaneye gidelim.
There's another one in the hospital.
Bir tanesi de hastanede.
The hospital appreciates your generous donation, Doctor.
Hastane cömert bağışınız için size minnettar Doktor.
She needs the hospital...
Hastaneye gitmesi...
'Just enough time to get you to the hospital. To get treatment.
Hastaneye gidip, tedavi olmana yetecek kadar bir süre boyunca.
She's only just come out of the hospital and we have spoken to the police about this.
Hastaneden daha yeni çıktı ayrıca polis ile bu konu hakkında konuşmuştuk zaten.
I don't know how - someone in the hospital, or... one of the German policespeaking out of turn...
Nasıl bilmiyorum. Hastanedeki bir görevli veya Alman Polisi'nden biri yersiz bir konuşma yapmış olabilir.
The hospital was...
Hastane...
The hospital was near...
Hastane şeye yakındı...
The hospital...
Hastane...
I didn't put him in the hospital.
Onu hastanelik falan etmedim ben!
You go to the hospital and take care of.
Sen hastaneye git ve Mini'yle ilgilen.
So we had to cool it in the hospital.
Hastanede göze batmamaya karar verdik.
I'm bringing the hospital to us.
Bize hastaneyi getirerek edişinin.
The hospital left a message with your doctor.
Hastane doktorunuz ile bir mesaj bıraktı.
Took me to a fundraiser at the hospital.
Beni hastaneye bağış toplamam için işe aldı.
The Hippocratic Oath requires me to bust my sister out of the hospital from time to time.
Hipokrat yeminine göre kardeşimi ara sıra hastaneden kaçırmam gerekiyor.
Only an Australian would chat up a man's wife when he is in the hospital.
Sadece bir Avusturalyalı hastanede yatan bir adamın karısını tavlamaya çalışır.
The hospital's agreed to fast-track you, so we'll know in 24 hours.
Hastane acil tahlili kabul etti. 24 saat içinde öğreniriz.
Sorry, sir, there's no smoking in the hospital.
Affedersiniz ama hastanede sigara içemezsiniz.
Now, my men will need access to every area of the hospital that was exposed to the index case.
İndeks olgu meydana geldiği için..... adamlarıma hastanenin bütün bölümlerine erişim izni verilmesi gerek.
Yes, but as you can imagine, the hospital would rather keep this as quiet as possible.
Evet ama siz de tahmin edersiniz ki hastane bu işin mümkün olduğunca sessiz biçimde halledilmesini tercih eder.
He works for the hospital that fired my ass.
Beni kovan hastane için çalışıyor.
Why don't you save your diagnosing for the hospital?
Neden teşhislerini hastane için saklamıyorsun?
Pete, this is the only place you've ever lived outside the hospital.
O haklı Pete. Hastane dışında yaşadığın tek yer burası.
I just got off a 12-hour shift at the hospital.
12 saatlik hastane nöbetinden yeni çıktım.
Punch her hard in the face just once and send her to the hospital, with a broken nose and a skull fracture.
- Yüzünü sadece bir sefer sertçe yumrukluyor ve onu kırık bir burun ve kafatası çatlağıyla hastaneye yolluyorsun.
I, uh, I tried to get to the hospital before Dwight's body was taken away, but I didn't make it.
Dwight'ın cesedi götürülmeden önce hastaneye ulaşmaya çalıştım ama yetişemedim.
So, here is my service, and the hospital number's on there, as well, if you want to follow up with Torres.
Torres'la beraber çalışmak istersen diye hastanenin numarasını da yazdım..
You wake me so I-I know to listen for Tuck so I know not to rush out of here for the hospital in the morning thinking you did the morning thing and just had an early surgery so I don't leave our child in the house asleep in his bed
Beni uyandırırsın. Böylece Tuck'la ilgilenmem gerektiğini bilirim. Bütün gece ameliyatta olduğun için sabahleyin hastaneye gitmek için aceleyle evden çıkmamam gerektiğini bilirim.
Hospital, school, less than ten kilometers to the fence at the narrowest point.
Hastane ve okul çitin en dar noktasına on kilometreden daha az mesafedeler.
Obviously the needs of a public hospital are many, so we can discuss naming rights, but there's also certain shortages of basic equipment...
Bir devlet hastanesinin ihtiyaçları oldukça fazla oluyor tabii. İsimlendirme haklarını konuşabiliriz ama bazı temel malzemelerde...
I couldn't lie in a hospital, waiting for the devil to take me.
Bir hastane yatağında Azrail'in gelip canımı almasını bekleyemezdim.
My dad's lying in a hospital bed because a couple of nights ago, someone came and beat him half to death at the care home.
Babam hastanede yatıyor. Birkaç gece önce biri huzurevine gelip onu öldüresiye dövmüş.
The one that goes around putting old men in hospital...
İhtiyar herifleri hastanelik eden kişiyim.
I couldn't lie in a hospital bed waiting for the devil to take me.
Bir hastane yatağında Azrail'in gelip canımı almasını bekleyemezdim.
We need to move the victim to a government hospital.
Hastayı büyük bir hastaneye nakiletmemiz gerek.
The woman whose hospital bills you were going to pay.. she shot you?
Hastahane masraflarını ödemek istediğin kadın mı vurdu seni?
The same way he feels about any woman, or I wouldn't let him near my hospital.
Diğer kadınlar hakkında düşündüklerinin aynısını. Yoksa hastanemin yanına bile yaklaştırmazdım.
It's an old VA hospital right in the middle of the quarantine zone nine miles from the wall surrounded by 15,000 infected.
Eski hastane binası, karantina bölgesinin tam ortasında. Duvardan 9 mil uzakta. 15 bin zombi ile çevrili.
If we head north, we can reach the VA hospital in about a mile.
Birkaç kilometre kuzeye gidersek hastaneye ulaşırız.
The 25 medical robots I'm bringing to St. Matthews will enhance our reputation as the most innovative hospital in town, as well as revolutionize patient care.
St. Matthews'a 25 cerrahi robot getiriyorum. Şehirdeki en yenilikçi hastane olarak bilinmemize yardım edecekler. Ayrıca hasta bakımında devrim yapacaklar.
One of the first times Lou came to this hospital, she needed a staging laparotomy.
Lou'nun hastaneye ilk geldiği zamanlardan birinde laparotomi yapılması gerekmişti.
The board is questioning my judgment for hiring you, as well as my inability to get you to conform to hospital protocol.
Yönetim Kurulu seni işe almakla ilgili kararımı sorguluyor. Hastane protokollerine uymanı sağlayamadığım için yetersiz olduğumu düşünüyorlar.
He'd want a consult from the best plastic surgeon in this hospital.
Bu hastanenin en iyi estetik cerrahı tarafından muayene edilmek ister bence.
the hospital called 16
hospital 221
hospitality 19
hospitals 77
the hunger games 20
the hole 27
the hell i don't 16
the headmaster 20
the hell you say 21
the hell you don't 16
hospital 221
hospitality 19
hospitals 77
the hunger games 20
the hole 27
the hell i don't 16
the headmaster 20
the hell you say 21
the hell you don't 16
the hell with it 67
the horses 42
the house is empty 22
the hills 19
the heart wants what it wants 18
the headmistress 18
the house 261
the hell are you talking about 20
the hall 17
the horror 73
the horses 42
the house is empty 22
the hills 19
the heart wants what it wants 18
the headmistress 18
the house 261
the hell are you talking about 20
the hall 17
the horror 73
the hours 16
the head 74
the house is on fire 21
the hell i can't 29
the housekeeper 42
the half 48
the hair 91
the horse 54
the hand 48
the hotel 71
the head 74
the house is on fire 21
the hell i can't 29
the housekeeper 42
the half 48
the hair 91
the horse 54
the hand 48
the hotel 71