Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ T ] / The non

The non перевод на турецкий

2,305 параллельный перевод
Look, I'm sorry if, in an infantilised world I've somehow ended up with the non-cool toys, but why exactly is arranging a model of the greatest liberal hero of the 20th Century somehow less cool than pretending
Çocuk gibi hissettiğimiz bir dünyada havalı olmayan oyuncaklarım olduysa, özür dilerim. Neden, 20. yüzyılın en büyük liberal kahramanının modelini yerleştirmek, bilgisayarında... hayali arabalar çalan bir Rus pezevenkmişsin gibi davranmaktan daha ezik oluyor?
Where do we stand on the non-violence now, B.A.?
Şiddet karşıtlığı konusunda şimdi ne düşünüyorsun B.A.?
WHITE WALL ( 2010 ) during the early 21 century a virus destroy nearly all life on earth it is called the VXII a 50 foot walls built to protect the non infected survivors there is no life beyond the wall
WHITE WALL ( 2010 ) Bu Altyazı Filmi İzlemek İçin Yeterli Olmayabilir İlk Çevirim Kusura Bakmayın Hatalar Olabilir. Henüz erken 21. yüzyıl boyunca bir virüs dünyadaki tüm yaşamı yok etti. O Virüsün adı VIII.
We'll assume the cost of retrofitting the plants, but that still leaves the non-compete clause.
Güçlendirilen bitkilerin bedelini üstleneceğiz, fakat henüz anlaşamadığımız bir konu var.
You must mean the Non-Douchebag Agreement.
Aptal Olmayan Anlaşma diyor olmalısın.
German troops crossed the Polish border without resistance from the Soviet Union in accordance with the Non-Aggression Pact.
Alman birlikleri, Sovyetler Birliğinden Saldırmazlık Paktına kadar heryerde herhangi bir direnişle karşılaşmadan Polonya sınırını geçti.
Well, yes. You're the non-executive figurehead.
Ah evet, sen icracı olmayan bir kuklasın.
Makes me wonder how the non - brave kids act.
Cesur olmayan çocukların nasıl davrandığını merak ediyorum.
There's that, but I'm also talking about the non-stop promotions and the free hot rod.
Aynen, fakat asıl söylemek istediğim şey, devamlı bir terfi ve bedava sıcak çubuk.
Yes. He looks much cooler than the non-smoking monkeys.
Evet, sigara içmeyen maymunlara oranla çok daha havalı görünüyor.
But just having Parkinson's doesn't give you carte blanche to take advantage of the non-Parkinson's!
Ama sırf Parkinson'un var diye, Parkinson olmayanları istismar ettiğinde kimse ses çıkarmayacak değil ya!
If I give out a registered vehicle to the non-registered owner,
Kayıtsız birine, kayıtlı bir araç verirsem.
The true, non-made-up, actual, fact-based story.
Gerçek, uydurulmamış, hakiki, gerçeklere dayanan hikâye.
The stewardesses used to ply the mops non-stop.
Hostesler durmadan süpürge sallardı
As the opposition party supported is 30 percent. 10 percent support non-political affiliation. 40 percent support for the ruling party.
Rakip partinin % 30, % 10 bağımsız adayların, % 40'sa iktidar partisinin.
"than to put on the cloak of non-violence to cover impotence."
"saldırgan olmamaya çalışmaktansa şiddet kullanmak daha iyidir."
Matthew was the only non-white, non-jock boy in town.
Matthew, kasabadaki hem beyaz hem de çakma sporcu olmayan tek çocuktu.
That's the pot calling the kettle non-orgasmic, don't you think?
Bana orgazm özürlü diyene de bak, tencere dibin kara, seninki benden kara.
So, you know I've been thinking about you non-stop since we talked on the phone the other day.
Biliyor musun son konuşmamızdan beri durmadan seni düşünüyorum.
- I'm telling you, if you want to get Marnie back, she has got to believe that from the second she broke up with you, your life has been a non-stop snatch parade.
- Bana güven, eğer Marnie'yi yeniden elde etmek istiyorsan, ondan ayrıldığın andan itibaren, kuku şenliği yaşadığına inanması lazım.
But the pearls were a gift from my husband on the birth of our twins... and they are absolutely non-negotiable.
Fakat incileri ikiz çocuklarımın doğumunda kocam hediye etmişti ve kesinlikle tartışma konusu bile yapılamaz.
He may be non-threatening to you, but your property values won't know the difference.
Adam belkide senin için teklike arz etmiyordur, but your property values won't know the difference.
You'd have a non-bliss experience the next morning.
Bu mutluluğu bir kadeh viskiden de alabilirsiniz.
I read somewhere that non-verbalizing was the... an early sign of autism.
Konuşamamanın, otizmin erken belirtisi olduğunu okumuştum bir yerde.
Non-stop to the sea. Non-stop to the sea...
# Denize kadar hiç durmayız # # Denize kadar hiç durmayız #
The most powerful non-nuclear explosive in development.
Nükleer olanlar dışında, geliştirdiğimiz en güçlü patlayıcı.
Now you show, after two stiffs, one goose cursing at me non-stop and two fours about to torch the place!
Beni bulan iki ayyaştan, durmadan bana küfreden mankafadan ve neredeyse yangına sebep olan bira kolilerinden sonra işi göstermeye başladın demek!
Well, this is the best damn non-bank robbery I've ever seen.
Vaay, gördüğüm en iyi banka soygunu olmayan iş.
We don't want non-paying customers occupying the tables.
Burası alış-veriş yapan müşterilerimize ait.
If the chief of the fire department was deleting work orders which directly resulted in sending non-working trucks to a fire, that's his fault?
Yani iş emri silinmeleri yüzünden itfaiye araçlarındaki bozuk pompaların sorumluluğu yine itfaiye şefinindir değil mi?
On June 17th, another truck went to the house of Crystal Dougan also with a non-working pump, also resulting in Ms. Dougan burning to death.
17 Temmuz'da, başka bir araç Crystal Dorgan'ın evine gitmiş. Yine çalışmayan bir su pompası ve yine Bayan Dorgan yanarak ölmüş.
That I conceded the right for you to name your children whatever boring, non-inspirational name you like.
Çocuklarına istediğin sıkıcı, alelade ismi verme hakkını sana vermiş olmam nedeniyle.
Two simple non-displaced fractures of the seventh rib.
7. kaburgada, yer değiştirmemiş iki küçük çatlak var.
So you can imagine my surprise when I find out one of our own is having a non-fat latte with the suspect in this investigation.
İçimizden birinin, soruşturmanın şüphelilerinden biriyle, yağ içermeyen latte içtiğini öğrendiğimdeki şaşkınlığımı tahmin edebilirsiniz.
I help eradicate non-indigenous species in the Everglades.
Ben de Everglades'teki yerli olmayan türleri ortadan kaldırmaya yardımcı olurum.
Non-related cases and they're both going to hate me until the day that I die.
Bağlantısı olmayan vakalar ama her ikisi de ölene kadar benden nefret edecek.
In St. Barts'coat of arms, what non-French language appears in the bottom banner?
St Barts armasında, fransızlar dışında hangi koloni görünür?
All non-critical patients in the lobby!
Durumu ağır olmayan hastalar lobiye!
Another development in the complicated non-friends hang-out situation?
Arkadaş olmayanların, karışık takılma durumlarında başka bir gelişme daha mı oldu?
Yeah, I know the number for non-emergencies.
Evet, acil olmayan durumlar için numara olduğunu biliyorum.
Dion said it's a non-starter if he doesn't meet the supplier.
Dion, tedarikçi ile görüşmezse bu işin olmayacağını söylemişti.
The trick is to overload a non-explosive component, like the motherboard.
İşin sırrı patlayıcı olmayan kısmı aşırı yüklemekten geçer. Mesela ana kartı.
Okay, so, Mr. Non-Violence loses his temper, gives Jason the back of his hand.
Peki, yani Bay Şiddet Kullanmayan'ın tepesi atıyor Jason'a elinin tersiyle vuruyor.
Hence, the Latin name Bonus Vampirus, or as you non-catholics would say, the Bone Vampire.
Latince adı, Bonus Vampirus. Ya da katolik olmayanların dediği gibi, Kemik Vampiri.
You were probably the only real, non-full-of-shit person speaking today.
Büyük ihtimalle bugün konuşan tek gerçek, berbat olmayan kişi sendin.
I've come today with some edifying materials to help your matriculating and non matric students to better prepare for the upcoming State Exams this May.
Bugün sizlere, üniversiteyi kazanacak ve kazanamayacak olan öğrencilerinizin,... bu Mayıs ayındaki eyalet sınavlarına daha iyi hazırlanmalarına yardımcı olacak,... yeni eğitim materyalleri getirdim.
We're the coolest non-club in school.
Okuldaki en havalı, aykırı kulübüz.
I just want to make sure that your client's non-answers are on the record.
Ben sadece müvekkilinizin bütün soruları cevapsız bıraktığını kayıt altına alıyorum.
The deathless, non-perishable, ever-lasting, invincible and undying Zombie Man!
Ölümsüz, bozulmayan, sürekli kalıcı yenilmeyen ve ölmeyen Zombi Adam!
I got Whissin in the whiskey bottles, non-alcoholic vodka in the Belvy bottles, and I personally hand-filled 30 various beers with O'Doul's.
Viski şişelerine vissin koydum uzun şişelerde alkolsüz vodka var. Ayrıca kendi ellerimle 30 farklı birayı da O'Doul's ile doldurdum.
Well, tell all your non-alchy friends to keep drinking the stuff.
Alkol alan arkadaşlarına söyle içmeye devam etsinler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]