Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ T ] / The stairs

The stairs перевод на турецкий

5,323 параллельный перевод
- There's no one on the stairs.
- Merdivenlerde kimse yoktu.
You take the elevator and I'll take the stairs and I'll meet you like in five seconds!
Sen asansöre bin, ben merdivenlerden çıkacağım. Seninle beş saniye içerisinde görüşürüz!
Take the stairs.
Merdivenleri kullanın.
I was gonna come down the stairs this morning to say goodbye but when I came you were already gone.
Bu sabah aşağı inip size hoşça kal diyecektim ama indiğimde siz çoktan gitmiştiniz.
Why are we taking the stairs?
Neden merdivenleri kullanıyoruz?
On the stairs of death, I write your name.
Ölüm basamağına... Yazarım adını.
Knowing this time I'd run from him He spread pitch on the stairs
Ondan kaçtığım zamanı bildiği için merdivenleri ziftle kaplamış.
My husband just fell down the stairs and I just, I think I might, he might be dead.
Kocam merdivenlerden düştü ve sanırım, sanırım öldü.
I hear him comin'up the stairs.
Biri merdivenleri çıkıyor.
Rao, your penthouse is on the top floor. So you take the stairs or the lift to get up there.
Rao, evin binanın tepesinde olunca ya merdivenle ya da asansörle çıkarsın.
But I didn't take the stairs or the lift.
Ama ben ne merdiven ne asansör kullanırım.
Sure, down the stairs on the left.
Tabii, merdiveni inince solda.
I could smell it as soon as I came down the stairs.
Merdivenlerden inerken kokuyu almaya başladım.
Okay, who's gonna help him stand to go up to the stairs?
Pekala, merdivenleri çıkmasına kim yardım edecek?
You can get out of the chair and you can walk up the stairs.
Sandalyeden kalkıp, merdivenlerden çıkabilirsin.
What are you doing on the stairs?
Merdivenlerde ne yapıyorsun?
Stay off the stairs.
Merdivenlerden uzak dur.
Then use the stairs, bitch.
O zaman merdivenleri kullan, fahişe.
- I'll take the stairs.
- Merdivenleri kullanacağım.
There's a lunatic loose on the stairs.
Merdivende deli bir fahişe vardı.
It's easier to stay off the stairs.
Merdivenleri kullanmamak daha kolay.
And then that whack job pushed me down the stairs again.
Ondan son dengesiz kız beni merdivenlerden yine itti. "Kötü Kablo Tesisatı"
What is that? We've been passing each other on the stairs for eight weeks.
8 haftadır birbirimizle koridorda konuşuyoruz.
I couldn't make it up the stairs!
Merdivenlerden çıkamadım!
Just come down the stairs..
- Merdivenlerden in hadi.
Only if you want me to tell you we came in the back and took the stairs.
Arkadan girdiğimizi ve merdivenleri kullandığımızı söylersem hatırlat istersen.
He's coming up the stairs!
Merdivenlerden çıkıyor!
Up the stairs!
Yukarı!
There's a machine by the stairs.
Merdivenlerde bir makine var.
- I'll take the stairs. - No problem.
- Sorun değil.
Quickly, and up the stairs.
Çabuk olun ve merdivenlerden çıkın.
Down the stairs.
Merdivenden inin.
I thought he'd just fallen down the stairs.
Sadece merdivenlerden düştüğünü sanıyorduk.
I picked it up from the top of the stairs... the day that Uncle Ben had his accident.
Ben amcanın kaza geçirdiği gün... Merdivenlerin tepesinde buldum.
Take the stairs to the car.
Merdivenleri kullan, arabaya git.
- Her great-aunt? - She fell down the stairs.
- Merdivenlerden düşmüş.
Within a half hour, we were driving up into this really nice neighborhood, and we were running down the stairs of some stranger's backyard, and then we were swimming and we were in love.
Yarım saat içerisinde, gerçekten güzel bir mahallede turluyorduk ve tanımadığımız birinin bahçesinde merdivenden aşağı koşuyorduk sonrasında yüzüyorduk ve aşık olmuştuk...
Just come in and walk down the stairs.
İçeri gir ve merdivenlerden in.
Just carry on down the stairs.
Devam et, inmeye devam et.
You take the stairs.
Merdivenleri dene bide.
But, yeah, girl... obviously fell down the stairs.
Ama evet bu kız merdivenlerden düşmüş.
- Up the stairs, third floor.
- Merdivenlerden, üçüncü kat.
- There are more on the stairs.
- Merdivenlerde başkaları da var.
I just fell down the stairs or whatever.
Merdivenlerden düştüm.
And further up the stairs, on the second landing, Are the lenin worshipers.
Merdivenlere doğru bakarsan, orada da Lenin fanları var.
Everyone up the stairs!
Herkes yukarı çıksın.
It's at the top of those stairs.
Şu merdivenlerin yukarısında.
In the small hours of the evening of 19 October, an individual well-known to the house and staff, a Monsieur Gustave H, did arrive at the Desgoffe und Taxis residence in Lutz and entered by the rear service alley, alerting no one to his presence, and did then proceed by way of back stairs and servants'passage, to deliver himself into the private chambers of Madame D.
19 Ekim gecesi, gece yarısından sonra ev halkının ve personelin iyi tanıdığı bir zat olan Mösyö Gustave H Lutz'daki Desgoffe und Taxis konağına gelmiş ve geldiğini kimseye haber etmeden arka taraftaki hizmetli yolundan girmiş ve sonrasında hizmet merdiveninden çıkıp servis yolundan ilerlemiş ve Madam D'nin özel yatak odasına girmiştir.
- Cover the back stairs.
- Arka merdivenleri kontrol et.
Sorry, the, um, stairs... and the standing...
Kusura bakma, merdivenler... Benim için...
You make me climb those fucking stairs just to see you again and my first order of business will be tossing you and that poxy chair into the fucking ocean.
Sırf seni yine göreyim diye o sikik merdivenleri çıkardın ya benim de ilk işim, önce seni sonra o boktan sandalyeni okyanusa atmak olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]