There is hope перевод на турецкий
1,063 параллельный перевод
but they need to believe that there is hope for them.
Fakat diğerleri bu işin kendileri için bir umut olduğunu düşünüyor
Well, there is hope for you after all.
Sonuç olarak sizin için umut var.
There is hope in any unresolved and unpredictable situation.
Çözülmemiş ve önceden öngörülmeyen her durum için bir umut vardır.
There is hope for you.
Senin için ümit var.
You are still half savage, but there is hope.
Siz halen yarı vahşisiniz ama ümit vaat ediyorsunuz.
Yes, say where life there is hope.
Yaşam olan yerde... Her zaman ümit vardır.
" For there is hope for a tree if it be cut down, it will sprout again
"Kesilmiş bir ağaç için umut vardır Çünkü yeniden filizlenir"
Are you certain there is hope in these?
Bunların bir umut olacağına emin misin?
There is hope.
Umut var.
No, Doctor, there is no hope.
Hayır, Doktor, hiç ümit yok.
There is no hope unless I can get rid of Clouseau.
Clouseau'dan kurtulmadıkça, hiç ümidim yok.
Is there any hope from the latest reports?
Son bilgilere göre herhangi bir umudumuz var mı?
The hope that there is always one more chance.
Her zaman bir şans daha olması umudu.
Is there hope for me, Juliet?
Benim için bir umut var mı?
Is there hope for me, Juliet?
Benim için bir umut var mı, Giulietta?
Only through faith is there salvation and only through love is there hope.
Kurtuluş ancak imanla, ve umut ancak sevgiyle mümkündür.
But is there a real hope to be found in this silence?
Ama bu sessizlik içinde bir umut olması mümkün mü?
is there hope?
Umut var mı?
Is there any hope?
Hiç umut varmı?
Dr. Floyd, I hope you don't think I'm being too inquisitive but perhaps you can clear up the big mystery about what is going on there.
Dr. Floyd, belki fazla meraklı olduğumu düşüneceksiniz ama oradaki muammayı belki siz çözersiniz.
- Is there no hope for him?
- Hiç umut yok mu?
There is no hope for him.
Hiç umut yok.
If the crown is there, I hope there's something left of it.
Taç oradaysa, umarım bir şeyler kalmıştır.
Let's hope there is a lot of water.
Ümit edelim ki su da çok olsun.
"I just don't believe it." I mean, if two guys like you and Ted can't make it, what hope is there for the rest of us?
Sizin gibi bir çift, Ted başaramıyorsa geri kalanların ne şansı kalıyor?
She would never have gone so long without writing me. I'm afraid that there is no hope of finding her alive.
Bu kadar uzun süre beni habersiz bırakacağına inanmadığım için acaba onu tekrar canlı bulma ümidi var mı diye kendime soruyorum.
- Is there any hope?
- Hiç umut var mı?
- Is there really no hope?
- Gerçekten umut yok mu? - En ufak bir umut yok.
But there is always hope.
Ama her zaman bir umut vardır.
- Is there any hope?
- Hiç umut yok mu?
There is no hope for peace now.
Artık barış için bir ümit yok.
- There is no hope, Sire.
- Hiç umut yok majesteleri.
without love there is hope, without love there is no beauty, without love there is unity.
Sevgi olmadan birlik olmaz.
No, it is better not to know - and yet-there may be hope
Hayır, bilmemek daha iyi. En azından bir umut olabilir.
- Is there any hope?
- Ümit var mı?
They say, "while there is life, there is rope." Moron. That's "hope."
- GerizekâIılar, böylemi sanıyorsunuz.
Sire, I hope there is someone in Petersburg to take our orders.
Efendim, dilerim Petersburg'da hala, emirlerimize uyan birileri vardır.
There's no hope, is there?
Artık hiç ümit yok, değil mi baba?
- Is there any hope of...?
- Hiç umut var mı?
Well, things is pretty bad there at the moment But there does seem some hope
Şu anda orada işler bayağı kötü.
Tell me, Mr. Santori, is there any story connected with this play or is that too much to hope for?
Söyler misiniz Bay Santore, bu oyunun bir hikâyesi var mı yoksa bunu beklemek çok mu fazla olur?
There is only... one hope that you still have lo let you escape the gallows.
Hala var bir umut lo sen darağacını kaçmasına izin... sadece vardır.
I think there is no hope for us.
Fazla umudumuz yok.
Just hope there's a breeze.
Kolay iş olur inşallah.
I'll know there is no hope, I'll get used to it.
Eğer umudum olmazsa, bunu kabullenirim.
Now if there is anyone who has not found this obscene, you're full of blah, and I hope you never get your blah blahed again!
Bu odada bunu müstehcen bulmayan biri varsa tamamen palavracısınız ve umarım bir daha hiç falan filan yapamazsınız.
So, what you're saying, doctor... is that even though there's no hope... for the scar tissue to develop... makeup in itself would not be painful... to the patient.
Ee, ne diyorsunuz doktor... yara dokusunun büyümesi için... hiç umut yok mu? Yaranın üzerine makyaj yapmak... hastaya acı verir mi?
"There is little hope that the artist's talent will develop,"
Sanatçının ün kazanması içten bile değil.
'Little hope is held that there are any survivors.
Ne yazık ki, sağ kalanlar olduğuna dair umutlar çok az.
As in view of the present circumstances there will soon be innumerable writs taken out against you for debts long-outstanding and your credit is so blown that you could not hope to raise a shilling.
Mevcut koşullar altında, çok geçmeden... uzun süredir ödenmemiş borçlardan dolayı size karşı... sayısız ilam çıkarılacaktır. Elinizdeki kaynaklar tamamen tükenmiş durumda... öyle ki... bir şilininiz bile yok.
Is there any hope of saving her?
Kurtulması için bir umut var mı?
there isn't 382
there is no such thing 30
there is no need 45
there isn't any 54
there is no escape 44
there is no god 74
there is nothing 106
there is 1445
there is no time 77
there isn't time 60
there is no such thing 30
there is no need 45
there isn't any 54
there is no escape 44
there is no god 74
there is nothing 106
there is 1445
there is no time 77
there isn't time 60