Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ T ] / Things are great

Things are great перевод на турецкий

367 параллельный перевод
What are you doing? Oh, things are great.
Her şey harika.
Things are great, yeah. I've never been happier.
İşler harika. Hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
Things are great.
Her şey yolunda.
"Things are great. I met a terrific girl, I got a great job and if everything goes according to plan I'm gonna be moving back in with my parents soon."
Müthiş bir kızla tanıştım, iyi bir işim var ve herşey yolunda giderse ailemin evine geri taşınacağım. "
You've hit the one year mark with Melissa, things are great and you're panicking
Melissa'yla bir yılı devirdiniz ve panikliyorsun.
How can we do that when your science and inventions... are perpetually changing life for us... when you're everlastingly contriving strange things... when you make what we think great seem small... when you make what we think strong seem feeble?
İlmin ve icatların hayatımızı daima değişime uğratırken sen durmadan tuhaf şeyler tasarlarken, büyük sandığımız şeyleri un ufak ederken güçlü sandığımız şeyleri dermansız bırakırken bunu nasıl yapabiliriz?
" There are so many great and beautiful things...
" Dünyamızda, tartışabileceğimiz......
You will learn one day, great king... that there are about three things that men respect :
Bir gün öğreneceksiniz yüce kralım... insanların saygı duyduğu üç şey vardır :
- There are things I cannot explain, but in my rightful place I have power, great power.
Açıklayamayacağım şeyler var ama, hak sahibi olduğum yerde büyük bir gücüm var!
To be... to be glad you're alive... to be grateful because people are kind to you... to be able to see some of nature's great wonders... the budding of the flowers in spring... the changing of leaves in the autumn... to be able to appreciate beautiful music... to be conscious of the beauty of tasting and feeling... and hearing only the things that are good for you.
Yaşadığın için memnun olmak. İnsanlar sana nazik oldukları için müteşekkir olmak. Doğanın mucizelerini görebilmek.
Praise and bless my Lord, and the weak things of the world to confound the things that are mighty... and serve him with great humility.
Zayıfların kuvvetlilere göğüs germesi için onları kutsa tanrım. ... ve onlar da sana büyük bir tevazuyla kulluk etsin.
- I know this will come as a great shock to you, Teddy... but there are other things in life than horse-racing.
- Bunun senin için büyük bir şok olacağını biliyorum, Teddy... ama hayatta at yarışından daha önemli şeyler de vardır.
In Italy there are many things I find confusing, especially the great class distinctions.
İtalya'da kafamın anlam veremediğim pek çok şey var, özellikle büyük sınıf farklılıklarına.
Great things are brewing, and I won't stay at home.
Büyük şeyler olmak üzere, evde oturacak değilim.
I know this must be a great shock to you but there are things we need to know.
Ne kadar sarsıldığınızı biliyorum, ama bazı şeyler sormam lazım.
There are great things in the making.
Yapılacak çok önemli şeyler var.
And now after this interesting and instructive prologue and as for the saying that we Egyptians, who are the descended from the great Gods, have built things proudly...
"Ve şimdi bu önemli ve bilgilendirici girişten sonra..." ... ve biz Mısırlılar'ın gururla birşeyler inşa ettiğimiz ve Tanrıların soyundan... geldiğimiz söylentisine gelince... Bu bir aşağılama, bir ayıp... saçmalık, gülünç, tamamen aptalca ve başka bir şey değil... demek, rezilce bir şey, Sezar!
Now, don't worry about the accounts at the office because things are going great.
Şirketteki işleri sakın kafana takma, çünkü her şey gayet iyi gidiyor.
- Great, we need you. Here things are dragging.
- Güzel, biz burada hâlâ aynı yerdeyiz.
Although the United States is a very rich country and San Marcos is a very poor one, there are a great many things we have to offer your country in return for aid.
ABD zengin bir ülke olsa da..... San Marcos fakir bir ülke. Yardım karşısında ülkemizin size sunabileceği pek çok..... harika şey var.
In the modern britain, united under a great leader It's the housewives of britain who are getting things moving.
Modern Britanya'da, büyük bir liderin önderliğinde Britanya ev kadınları harekete geçiyor.
You notice it with boys who love to break windows to hear the glass tinkle, but there are a great many soldiers who take a great pleasure in destroying people, wasting things.
Bunu, cam kırılınca çıkan sesten hoşlanan erkek çocuklarında görürsünüz. İnsanları yok etmekten her şeyi mahvetmekten büyük bir zevk duyan koca koca adamlar vardı.
- Through Hebediah, his servant there shall in that time be rumours of things going astray and there shall be a great confusion as to where things really are.
- Uşağı, Hebediah vasıtasıyla işlerin kötüye gittiği dedikoduları yayılmaya başlayacak ve eşyaların nerede olduğu hakkında karışıklık çıkacak.
Things are gonna be great, you know that?
Her şey harika olacak, bunu biliyorsun?
Okay. Things are gonna be great.
Her şey harika olacak.
There is no punishment great enough for the enormity of the crime and if it remain unpunished, the most sacred things are no longer secure.
- Çok ciddi bir hırsızlık! Böylesine büyük bir suç için yeterince ağır bir ceza yoktur, eğer cezasız kalırsa artık en kutsal şeyler bile güvende değil demektir.
Great things are afoot.
Harika şeyler oluyor.
Great things are happening.
Harika şeyler oluyor.
We must fill the eyes and ears of all of us with things that are the beginning of a great dream
Her birimizin gözlerini ve kulaklarını büyük bir rüyanın başlangıcı olan şeylerle doldurmalıyız.
You will find that it is you who are mistaken... about a great many things.
.. esas sen yanıldığını göreceksin. Hem de birçok konuda.
Things are looking great.
İşler harika.
[Cernan] As time goes on, I truly believe that you are able to pull out of the subconscious... a great many things that you absorbed... in those moments while you were there looking back at the earth.
Zaman geçtikçe, gönülden inanıyorum ki bilinçaltımızda kalan onca güzel şeyi dışarı çıkarabiliyoruz özellikle dönüp Dünya'ya baktığımız o anları.
It's a great life... And things are only going to get better.
Hayatımız harika ve daha da güzel olacak.
Yeah, but how many people do you think run around obsessing over how great and how happy things are?
Evet, ama sence kaç kişi mutlu, mükemmel şeyleri... takıntı yapıp şen şakrak dolaşıyor?
We were told to bring great gifts and we brought them. These are the things he has stolen..
Hediye getirmemiz söylendi ve biz de getirdik.
Ben Geisler tells me things are going along great.
Ben Geisler bana işlerin çok iyi gittiğini söyledi.
are also rumors that the Great Reich terrible things happening yet.
Ayrıca, Büyük Reich içinde, hâlâ çok korkunç şeylerin olduğu söylentisi dolaşıyor.
Aw, Dad, you've done a lot of great things... but you're a very old man now... and old people are useless.
- Baba. Pek çok iyi şeyler yaptın, ama artık çok yaşlısın. Ve yaşlılar işe yaramazlar.
To those who possess the great power, all things are possible.
Büyük güce sahip olanlar için, her şey mümkündür.
Yeah, things are going great.
İşler iyi gidiyor.
My problem is, I don't know if I love her for herself Or because things are so great between us physically.
Öyle mükemmel bir tensel bağ var ki, onu sahiden sevip sevmediğimi bilemiyorum
Gabrielle, you are destined for great things.
Gabrielle, sen harika şeyler için seçilmişsin.
Men are often haunted by things that happen to them in life, especially in war or other periods of great intensity.
İnsanoğlu başına gelen kötü şeylerin tesirinden çoğu kez kurtulamaz ;.. ... hele ki savaş ve zorbalık dönemlerinde gerçekleşmişse.
Great things are in store for us.
Muhteşem macera bizi bekliyor.
I mean, things are absolutely great between me and Janice ;
Demek istediğim, Janice ve ben muhteşemiz,
I'm not a great man for telling things the way they are.
Olayları olduğu gibi anlatmakta pek de başarılı biri değilimdir.
Cos things are going so great and you're doing so well, and I've got the Atlanta mall, so we've got more money coming in,
Her şey çok güzel gidiyor, sen çok güzel gidiyorsun, ben de Atlanta Alışveriş Merkezi'ni kaptım, yani artık daha fazla paramız olacak.
But things are going great.
Fakat herşey iyiye doğru gidiyor.
The point is, great artists are always trying new things... like Michelangelo or Shaquille O'Neal.
Demek istediğim büyük sanatçılar her zaman yeni şeyler denerler. Mesela Michelangelo veya Shaquille O'Neal.
I know you don't like showy things, but these are your great great grandmother's.
Gösterişli şeylerden hoşlanmazsın... ama bunlar büyük büyük nineninmiş.
The apartment's great, but things are always breaking and I have no one to complain to. Kidding.
Şakaydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]