Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / Was it a

Was it a перевод на турецкий

103,649 параллельный перевод
Was it a runaway hot dog cart?
Yola fırlayan bir hotdog arabası mı?
I feel like, you know, God plays a role in our lives and I think this was something He thought that I was probably better at than being a doctor, so there it is.
Bence Tanrı'nın hayatımızda bir rolü var ve sanırım doktorluktansa bu konuda daha iyi olacağımı düşündü ve işte buradayım.
Just when I thought it was over, he ropes me back in with a life-threatening emergency.
Tam ben bittiğini sandığımda, acil bir durumla beni kendine çekiyor.
Everyone was a little rocked by it.
İlçeye zarar verdiğini söyleyecekler.
He made it clear that I was to try to get the same information... [sighs ]... but to do so in a way that... [ cellphone buzzing]
İstediğini elde edeceksin. Etmelisin de. Asıl mesele, onunla ne yapacaksın?
In a way, it was a relief to be let go.
Beni kovmaları bir açıdan içimi rahatlattı.
It was a mistake. Yes, I know.
Hataydı.
No, it was a date.
Hayır, randevuydu.
You know, I don't know if it was part of your plan or a happy accident, but Axelrod has decimated the part of the state where I poll weakest.
Bu senin planının bir parçası mıydı yoksa hoş bir tesadüf müydü bilmiyorum ama Axelrod eyaletin anketlerde en zayıf olduğum kısmını kırıp geçti.
I thought it was a business of profit, of free men and women, beyond the apparatchiks and their pathetic rules.
İşimizin kâr olduğunu sanıyordum ben. İdari sistemin ve zavallı kurallarının ötesindeki özgür insanlardık.
It was a script, Deb.
Bu sadece bir senaryoydu Deb.
In the range of $ 350,000 to $ 500,000 a year, I think it was.
Yılda 350 bin dolarla 500 bin dolar arasında değişiyordu galiba.
It was like walking into something between a casino and the U.S. Mint.
Kumarhaneyle darphane arasında bir yere girdim sanki.
So I bought a seat at the exchange for 64K, and that was it.
64 bin dolar karşılığında borsada yer aldım ve gerisi geldi.
Just say that I was a part of it.
- Bunun bir parçasıydım diyelim.
For a second. It was a fucking electric thrill.
Bir an büyük bir heyecan hissettim.
It was just under a minute.
Bir dakikanın altındaydı.
I hope it was a long and... Painful illness.
Umarım uzun ve acı dolu bir ölüm olmuştur.
It's been a long struggle, But it was foretold that we would not lose.
Uzun süredir zorlanıyoruz... ama kaybetmeyeceğimiz önceden söylenmiş.
It was a hit on the militia.
Askerlere bir vurgundu bu.
It was a mystical ceremony.
O zamanlarda mistik bir seremoni yapılırdı.
- Of course. It was a royal burial.
- Tabi ki.Kraliyet mezarlığında..
It was a ceremony full of mysticism.
Tamamen mistik bir tören yapılırdı.
It was a symbol... that covered the dead.
Ölülere giydirlen bir sembol gibi.
I would go to a musical if it was important to you
Senin için önemliyse müzikallere de giderim.
Earl, it was a pleasure waiting tables at your side.
Earl, seninle masalara servis yapmak zevkliydi.
When it happened back in 1860, it was because a young woman was abused, and now it has happened again.
1860'ta geri döndüğünde,... genç bir kadın taciz edilmişti ve şimdi tekrar aynısı oluyor.
I was gonna wallow in it for a while but, uh...
Bir süre zevkini çıkarmayı düşünüyordum ama...
My dad owned a flower shop, and when it was struggling, I...
Babam çiçek dükkanı sahibiydi, ve başı sıkıştığında Ben...
What if it was the opposite of a desk?
Ya masanın tam zıttı ise?
Oh, no, it was more of a one-time thing.
Hayır, o bir seferlik bir şeydi.
It was Percy's case, but he's out for a month with a back injury.
Percy'nin davasıydı ama sırt rahatsızlığından bir ay izin aldı.
If I had seen a voyeur peeping in Ms. pain's window, and I am not saying that I was ever there, I would be certain it was this guy.
Bayan Pain'nin penceresindeki röntgenciyi görseydim ve orada olduğumu söylemiyorum bu adam olduğuna emin olurdum.
It was more of a heavy make-out session actually.
Daha çok yiyişme şeklindeydi.
It was given to Eilaf by his lord, for great service.
Üstün hizmetlerinden dolayı Eilaf'a lordu tarafından verilmiş.
It was a bit on the heavy side.
Ağır tarafta biraz vardı.
No, it was a surprise, lord, nothing more than that.
Hayır, sürpriz oldu efendim Bundan başka bir şey yok.
- Whoever it was, that person is a piece of shit.
Her kimse götün önde gideniymiş.
and for a moment, I thought it was nice and then I remembered never was like that.
Ve bir an güzel olduğunu düşündüm, sonra asla öyle olmadığını hatırladım.
Tell me, what was it like knowing your father was a crook?
Söylesene, babanı sahtekâr olarak tanımak nasıl bir şey?
They said it was a matter of national security,
Ulusal güvenlik meselesi olduğunu söylediler.
She was a-a... what do you call it... a Witness.
Ona... tanık diyormuşsunuz.
It was like they came to me in a dream.
Bir rüyada gibi bana geldiler sanki.
It was going to be a surprise.
- Sürpriz olacaktı.
It's an old recipe. I learned to make it when I was a Colt.
Yapmayı çaylak zamanlarımda öğrendim.
No one would ever accuse him of saying too much, but when he went into action, it was a beautiful thing to behold.
Kimse onu çok laf ediyor diye suçlayamazdı. Ancak harekete geçtiği zaman bu seyri güzel bir şeydi.
Maybe it was a wolf.
Belki de bir kurttur.
'Cause it was on a need-to-know basis, Dad, and you didn't need to know.
Çünkü gizli bilgiydi baba, bilmemen gerekiyordu.
It's hard to say, but there was a lot of post-mortem bruising all over the body, which suggests that the killer took a death blow and then continued to inflict punishment.
Söylemek zor, ama vücudu ölüm sonrası yaralarla kaplı, bu da katilin ölümcül darbeden sonra bile dövmeye devam ettiğini gösteriyor.
Apparently, Collin was scheduled to start work in Athens in two days, but because it was his first time in Greece, he came in early to get a lay of the land.
Collin iki gün içinde Atina'da işe başlayacakmış, ama Yunanistan'a ilk gelişi olduğundan erken gelmek istemiş.
I know his DNA was found on the body, which means he is the killer, but isn't it weird that he looks like a potential victim?
Cesette DNA'sı bulunduğundan katil olduğunu biliyorum, ama potansiyel bir kurbana benzemesi de garip değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]