Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / We're just looking

We're just looking перевод на турецкий

547 параллельный перевод
We're just looking around now.
Şimdilik sadece bakmaya geldik.
Just to think, in two, three years, a house right there where we're looking.
Düşünsene... iki, üç yıl içinde baktığımız şu yerde bir ev olacak.
We're just looking around.
Sadece bakıyoruz.
We're just looking around.
Yalnızca bakıyoruz.
We have just what you're looking for.
Sanırım, tam aradığın şeye sahibiz.
We're just making a door-to-door looking for that, uh - That fellow.
Kapıdan kapıya araştırma yapıyoruz şu adamı arıyoruz.
Just a clue, that's all we're looking for.
Tek istediğimiz, ufak da olsa bir ipucu.
Sud-Aero is just what we're looking for.
Sud-Aero, tam bizim aradığımız şey.
We're just kind of looking out for your safety.
Güvenliğiniz bizim için önemli.
You're that--that guy they're looking for... the one we just saw on TV.
Sen o aradıkları adamsın. - Demin TV'de gördüğümüz.
Well, considering that I'm desperate and you're just what I'm looking for, on top of which you stem from the U.S. of A., we start tomorrow morning.
Çaresiz olduğumu düşünürsek... Amerika'nın Birleşik Devletleri'nden gelmenizin üstüne... bir de tam aradığım tiplersiniz. Yarın sabah gelin başlıyoruz.
- May be just the man we're looking for.
- Belkide aradığımız adamdır.
Could just be the house we're looking for.
Aradığımız ev olabilir mi?
- No, thanks, we're just looking.
- Hayır teşekkürler, sadece bakıyoruz.
Nothing, we're just looking for a little aspirin.
Hiç, sadece aspirin arıyoruz.
"If you're gonna get that riled over a pair of foreign, lady-looking boots we just might as well get the ball rolling."
"Yabancı ve kadın çizmesine benzeyen bu şeyler için kızacaksan şu işi kökünden halledelim daha iyi."
Just don't want a hothead looking to get even, coming back halfway through... saying, "It ain't enough,"'cause it's all we're gonna get.
Sadece ödeşmek isteyen ateşli birinin yolun yarısında geri dönüp... "Bu yeterli değil" deyip işi bırakmasını istemiyorum, çünkü çok az kazanacağız.
We're just looking for Mario's murderer. That's all.
Biz sadece Mario'nun katilini arıyoruz.
Well, Mr. Croft, you're just the kind of man we've been looking for.
Bay Croft, siz tam aradığımız kişisiniz.
We're just looking up a friend. I see.
- Bir arkadaşımızı arıyoruz.
We're just looking at you.
Normal bakıyorum işte.
We're just out looking for a pack of cigarettes.
Bir paket sigara arıyoruz.
- We're just looking for somebody.
- Biz birine bakıyoruz.
We're just looking for a friend, that's all.
Biz bir arkadaşı arıyoruz.
We're just looking for somebody.
- Birisine bakıyoruz.
We're just looking for somebody
Sadece birine bakıyorduk
I didn't say what we're looking for... ... just to sweep Treadstone and give me what they get.
Kimi aradığımızı söylemedim sadece Treadstone'u tarayıp bulduklarını vermelerini.
Preston, just looking at some of this ink we're getting on Scrooge. Mary Lou Retton as Tiny Tim.
Preston, Cimri hakkında şu yazılanlara bir bak.
It's just one sheet of paper we're looking for, remember.
Sadece tek bir sayfa belge arıyoruz.
I hope we're just looking for one man
Sadece bir adamı aradığımızı umarım.
We're just looking at my pictures.
Resimlerime bakiyorduk.
Then you're just the person we're looking for!
O halde sen tam aradığımız kişisin.
We're just looking at that choice.
Biz sadece bu seçiminizi gözden geçiriyoruz.
We're just looking around.
Yalnızca etrafa bakıyorduk.
- I'm not so sure now. - Now I think Mariel might be just what we're looking for.
- Şimdi, düşünüyorum da Mariel tam da aradığımız kişi olabilir.
We're just looking for someone.
Birini arıyorduk sadece.
We're just looking for...
Sadece birini...
We just found this cat, and we're looking for the owner.
Selam. Biraz önce bu kediyi bulduk, ve sahibini arıyoruz.
We just got into Vienna today, and we're looking for something fun to do.
Bakın, Viyana'ya bugün geldik de, eğlenceli birşeyler yapmak istiyoruz.
We're just looking for somewhere to sleep.
- Biz sadece uyuyacak bir yer arıyoruz.
We're just looking for a place to sleep.
Biz sadece yatacak bir yer arıyoruz.
Okay, but if I'm right, then we're not just looking for a serial murderer.
Tamam ama eğer ben haklıysam, sadece bir seri katil aramıyoruz.
According to this, we're looking at an increase of 12 degrees Centigrade... over the next decade, and that's just- -
Bu hesaba göre, gelecek 10 yılda, 12 derecelik bir sıcaklık artışı olacak. Ve bu - - - Felaket.
And then it took three shots of something called tequila just to find out he was the one we're looking for.
Aradığımuz adamın o mu olduğunu öğrenmek için bile tekila denilen içkiden üç duble içtim.
Won't be here for days and in the meantime, we're looking at a ground war which is just what the Klingons want and according to a Lieutenant I talked to they've got so many transport scramblers on line
Gelmesi günler sürer, bu arada karada çarpışmalar olur, bu da tam Klingonların istediği şey zaten. Konuştuğum bir yüzbaşıya göre, bir sürü nakil engelleyici kurmuşlar, hiçbir yere hiçbir şey ışınlanamıyor.
We're just looking for someone.
birini arıyorduk sadece.
No, no, no. We're just looking for...
hayır, hayır, hayır. sadece birini...
We're just looking for balance.
Yine de, beni görür görmez, ilgisiz oldun.
And remember, it's not just Tain we're looking for.
Okumalarım şifreli sinyalin kaynağını Dominyon alanının derinliklerinde gösteriyor.
- Shary Bobbins, you're just what we're looking for.
- Shary Bobbins, siz tam aradığımız kişisiniz.
We're just walking around, looking around.
Sadece ortalıkta gezip, sağa sola bakıyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]