Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / We got to go

We got to go перевод на турецкий

3,882 параллельный перевод
We got to go.
Gitmeliyiz.
We got to go right now!
Oraya gitmemiz lazım hemen!
We got to- - We got to go forward.
Bizim... -... bizim şöyle ilerlememiz gerekiyor. - Tamam.
We got to go, Gertie.
Gitmemiz gerek, Gertie.
We got to go, man! Come on.
Gitmeliyiz, dostum.
We appreciate it, man. We got to go.
Bunun için sağ ol, dostum.
We got to go! We got to go!
- Gitmemiz lazım.
- We got to go.
- Gitmemiz lazım.
- Yeah, we got to go.
- Evet, gitmemiz lazım.
- You got to... yeah, we got to go.
- Artık gitmeliyim. - Evet, gitmeliyiz.
Sir, we got to go.
Efendim, gitmeliyiz.
We got to go, sir.
- Gitmeliyiz, efendim.
Listen, we got to go.
Dinle, gitmek zorundayız.
Oh, Paige, we got to go.
- Paige, gitmemiz gerek.
We got to go to Abbeville.
Abbeville'e gitmemiz gerek.
- We got to go.
- Gitmeliyiz.
- We got to go back.
- Geri dönmemiz gerek.
We got to go.
Gitmemiz lazım.
Yo, we got to go.
Hey! Gitmemiz lazım.
We got to go back in.
Geri gidip bulmalıyız.
- We got to go right now.
- Biz hemen götürmemiz gerek.
Grayson, we got to go right now.
- Grayson, artık gitmemiz gerek. Roman, hadi ama.
Andros, we got to move, son! Let's go!
Andros, gitmemiz lazım, evlat!
Well, our last date didn't go so well and there was something I wanted to ask you before we got interrupted.
Son buluşmamız pek iyi geçmedi ve tam sana bir şey soracaktım ki sözüm kesildi.
We're in the mountains, the roads go up and down, we've haven't got gas for a while. What do you want me to say, Katie?
Ne dememi istersin Katie?
Then we've got to go.
Sonra gitmemiz gerek. Buldun mu?
Okay, we is history,'cause I got to go to the O.R.
"Biz" diye bir şey kalmadı. Hemen acile gitmek zorundayım.
Sam, Sam we need to go. Sam, we've got to get you out of here.
Sam, Sam gitmeliyiz.
We've got to go get her.
Onu almalıyız.
We've got to go.
Haydi. Gitmeliyiz.
Hey, we've got to go! What's wrong?
- Hey, burdasın, ne oldu?
All right, we got dollar Jersey Devil shots for the next two minutes, so go to the bar and get you some!
Önümüzdeki iki dakika için, Jersey Şeytanı shotları var. Bu yüzden bara gidip biraz alın!
We've got to go.
Gitmeliyiz.
We've got to go.
Çıkmamız lazım.
" Oh, I'm awfully sorry, we've got to go now.
" Çok üzgünüm, hemen gitmeliyiz.
I'm sorry, we've got to go!
Üzgünüm, gitmemiz gerek!
I'd love to see my child, but before we go spending taxpayer money on the ticket, I'd like to remind you we've got a perfectly good Crowe right here in Kentucky.
Çocuğumu görmeyi çok isterim ama vergi mükelleflerinin parasını bilete harcamadan önce, burada, Kentucky'de bir adet Crowe olduğunu...
Let's go, we've got a run to do.
Çabuk, daha bunları götüreceğiz.
Ah, well, we've got to get all of the stupid stuff out of our systems before we split up and go to different colleges.
Ayrılıp farklı üniversitelere gitmeden önce bütün bu saçma bilgileri vücudumuzdan atmamız lazım.
Yeah, we got drunk and agreed to go on Internet dates on the same night.
Evet, sarhoş olup randevu sitelerinden, aynı akşama görüşme ayarladık.
Figure we go to South Beach, fix up the truck a little bit, get the manouv'straight and after we really confident we got something good then we drive back to L.A.
South Beach'e gidip orada bir süre kalır, menüyü oturturuz. Sonrasında kendimizden emin olduğumuzda Los Angeles'a döneriz.
We've got to go to Tampa.
Tampa'ya gitmek zorundayız.
Hell, we all did. I just got to go first.
Hepimiz geçirdik.
We got to go.
Gitmemiz gerek.
Chloe, we've got to go.
Chloe, gitmek zorundayız.
We've got to go.
Gitmek zorundayız.
I got to go in for my test before we go home.
Evden önce testim için gitmem gerekiyor.
Well, we haven't ID'd the stiff yet and one of them got away, so we don't have much to go on there.
Ölenin kimliğini belirleyemedik henüz ve diğeri de kaçmış. Takip edebileceğimiz çok bir şey yok yani.
It's not much to go on, but it's all we've got.
Devam etmek için çok fazla bir şey yok, ama elimizdeki tek şey bu.
We got some bad guys we need you to go take care of.
Alt etmeniz gereken kötü adamlar var.
All we've got to go on is the wife's suspicions.
Üzerinden gidebileceğimiz tek bir iz var. O da karısının şüpheleri.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]