Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / We want

We want перевод на турецкий

46,649 параллельный перевод
Because we want to stop the people that are hurting us, who will hurt other people?
Çünkü engel olmak istediğimiz, bize zarar veren insanlar başka insanlara da zarar verecek.
We want warmth so they'll put out shoots before the fast freeze.
Son kırağıdan önce filizlenmeleri için ısıya ihtiyaçları var.
We want this to go as simply and as peacefully as possible.
Mümkün olduğunca basit ve barışçıl bir şekilde halletmek istiyoruz.
We want to wrap this up quick so you can send people to redirect anything coming this way.
Bu meseleyi hemen halledelim de bu tarafa gelecek şeylerin yönünü değiştirmek için adam gönderin.
We want to know why you did it.
Neden yaptığını öğrenmek istiyoruz.
Why would we want to leave?
Neden ayrılalım ki?
And we want the stamp.
Ve pulu istiyoruz.
If we want answers, we have to take that station.
Cevapları istiyorsak o istasyonu ele geçirmek zorundayız.
I'll let the judge know we want a hearing right away.
Hakime derhâl bir kovuşturma istediğimizi bildireceğim.
All right, so, position on the board is one of the most important things we want to establish right off the top, okay?
Pekala, tahtada durabilmek en başta öğrenmemiz gereken en önemli şeylerden biri, tamam mı?
You're just saying what we want to hear.
Sadece duymak istediklerimizi söylüyorsun.
I know what you want... because you and me, we want the same thing.
Ne istediğini biliyorum. Çünkü ikimiz de aynı şeyi istiyoruz.
But me and Amira, we want to live.
Ama ben ve Amira, yaşamak istiyoruz.
We want to know what operation he's running and how to find him.
Senin onun operasyon yürüttüğünü ve nasıl bulabileceğimizi bildiğini biliyorum.
We want to know what operation he's running and how to find him.
Hangi işlemi bilmek istiyoruz Koşuyor ve onu nasıl buluyor.
If we don't do anything, a hell of a lot more people are gonna die, people who want to live!
Bir şey yapmazsak çok daha fazla insan ölecek zaten. Yaşamak isteyen insanlar!
Just tell us what you want... and we'll get it.
Ne istiyorsan söyle. Getiririz.
Hey, just because this was Negan's idea doesn't mean that we don't want to be here.
Bunun Negan'ın fikri olması, burada olmak istemediğimiz anlamına gelmez.
I just want to say we get it.
Olayı idrak ettiğimizi söylemek istiyorum.
I want to make sure we get him.
- Onu kesinlikle haklamamız lazım.
I guess we all want that.
Hepimiz bunu istiyoruz sanırım.
I just want you to understand... we are not monsters.
Şunu anlamanı istiyorum yalnız biz canavar değiliz.
We don't want to.
İstemiyoruz da zaten.
Everybody stay calm. We don't want anyone to get hurt.
Herkes sakin olsun, kimsenin zarar görmesini istemiyoruz.
You want to see my first boner, or should we go straight to the moment
Pipimin ilk kalktigi zamani mi?
We don't want to be late.
Geç kalmak istemeyiz.
I think it's helped a lot of people get comfortable and stop panicking, which is a state of mind we value in the animals we eat, but not something I want for myself.
Sanırım bir çok insanın panik yapmayı bırakıp rahatlamasına yardımcı olmuştur, ki bu da yediğimiz hayvanlarda olmasını istediğimiz bir düşünce yapısı, fakat kendim için istediğim bir şey değil.
I know you and Mom don't really get along or, you know, necessarily want to, but the idea that we can all be together sometimes like we used to... is kind of cool.
Annemle iyi anlaşamadığınızı ve böyle bir isteğiniz olmadığını biliyorum. Bazen de olsa eskiden olduğu gibi birlikte olabileceğimiz düşüncesi gerçekten çok güzel.
We just want our children to be safe, that's all.
Sadece çocuklarımızın güvende olmasını istiyoruz hepsi bu.
We, the Federation of United Planets, want to honor you for your service.
Birleşmiş Gezegenler Federasyonu olarak seni hizmetlerinden dolayı onurlandırmak istiyoruz.
Why do I feel that you're not happy we met when all I want to do is make you rich?
Neden tek yapmak istediğim... seni zengin yapmakken, mutlu olmadığını hissediyorum.
I want we should spend the rest of our lives together.
Hayatımın geri kalanını birlikte geçirmek istiyorum.
And the only reason we're here now. Is to see if you want to do something about it.
Şu anda burada olmamızın tek nedeni bu konuda bir şeyler yapmayı ister misin diye anlamak!
Tell me what you want and we'll negotiate.
Bana ne istediğinizi söyleyin de anlaşalım.
We're talking exactly the kind of operation you want to eliminate.
Kesinlikle son vermek istediğiniz türden bir operasyon söz konusu.
I've got meetings this afternoon all the way up to the director, and all anyone will want to know is how that shitbag who we had in lockup got released to the streets.
Bugün müdüre kadar çıkan..... toplantılarım var. Herkes o hapse attığımız pisliğin nasıl sokaklara salıverildiğini öğrenmek isteyecek.
So we can agree we don't want to start a shooting war.
Savaş başlatmak istemediğimiz konusunda anlaşabiliriz yani.
We just want to present a thorough explanation to Mossad so we can close the chapter on what I hope is just a misunderstanding.
Mossad'a kapsamlı bir açıklama sunmak istiyoruz. Böylece yanlış anlama olduğunu umduğum bir olayı kapatabileceğiz.
We all want the same thing, to make sure Kevin gets home safe.
Hepimiz aynı şeyi istiyoruz. Kevin'ın eve sağsalim dönmesini...
We just need to confirm your ID, and you can talk to whoever you want.
Kimliğinizi doğruladıktan sonra istediğiniz kişiyle konuşabilirsiniz.
We give them what they want.
Onlara istediklerini veriyoruz.
If you want her, I think there are some things we ought to discuss first... about our transition.
Onu istiyorsanız önce bazı şeyleri karara bağlamamız gerekiyor.
I think if he knew how close we were to the victory he gave his life to achieve... he wouldn't want me to.
Başarıya ne kadar yakın olduğumuzu bilse... Hem de hayatı pahasına istediği başarıyı elimin tersiyle itmemi istemezdi.
The sooner that ship's afloat, the sooner they'll all want to hunt, and we need them on the beach.
Gemi ne kadar çabuk yüzdürülürse sefere çıkmaya o kadar istekli olurlar. Halbuki onlara burada ihtiyacımız var.
- He said he'll sell it to the terrorists if we don't give him want he wants.
İstediğini vermezsek listeyi teröristlere satacakmış.
I want your team ready to intercept once we locate Carter and Grimes.
Takımını Carter ve Grimes'ın yerini bulduğumuz anda müdehale için hazır istiyorum.
We don't want to hurt you.
Seni incitmek istemiyoruz.
You know, you can keep hiding behind your religion all you want, Jadalla, but we both know this is just about killing innocent people... some of them Muslim.
İstediğin kadar inancının arkasında saklanabilirsin, Jadalla, ama ikimizde biliyoruz ki bu masum insanları öldürmek sadece müslamanlarıda.
Just tell the staff that we don't want to be disturbed.
Sadece personele söyle Rahatsız edilmek istemediğimizi belirtti.
We only want the girl!
Biz sadece kızı istiyoruz!
Inside the house, we only want the girl.
Evin içinde, Biz sadece kızı istiyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]