Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / We want out

We want out перевод на турецкий

2,441 параллельный перевод
Hey, in the old days, Lisa, we'd just throw him in the back room with a rubber hose and get whatever answer we want out of him.
- Lisa, eski günlerde olsa arka odaya atar lastik hortumla döverdik istediğimiz cevabı da alırdık.
- LOOK, IF YOU WANT OUT, WE DON'T WANT TO HOLD YOU BACK.
Ya da şu patronluk taslayan tavrını
I don't want to be out of it in case we have to separate Joy from her dealer.
Joy'la satıcıyı ayırmamı gerekirse diye kafayı bulmak istemiyorum.
Yeah, but something's holding you back though, and I don't want to just walk away from this without trying to figure out what's keeping you from moving forward, I--we just- -
Evet ama birşeyler bizi birbirimizden uzaklaştırıyor ve ben böyle olsun istemiyorum seni uzaklaştıran şeyin ne olduğunu çözmeye çalışıyorum ben sadece...
We don't want to risk finding out.
- Risk almak istemiyoruz.
How could you hire a new receptionist without consulting me? Except all the patients are mine, but, you know, if you want to choose the kind of lollipops we hand out, that's all yours.
Bütün hastaların bana ait olması dışında evet ama bedava dağıttığımız lolipopları dağıtmak istersen, bu senin seçimin.
Since we're both up, you want to hang out?
Madem ikimizde ayaktayız, neden takılmıyoruz?
- I don't know- - see what we both want out of life.
Bilmiyorum. Hayatta bizi nelerin beklediğini görmemiz lazım.
But the answers we all want about what happened 16 years ago, what if exposing ourselves means we never find out?
Ama 16 sene önce olanlarla ilgili aradığımız cevaplara ya kendimizi ifşa ettiğimizde ulaşamazsak?
Look... we started out hiding this relationship so we could have one, but if keeping it a secret is destroying it, then I don't want to keep it a secret anymore.
Bu ilişkiyi, ilişkimize devam edebilmek için gizli tuttuk. Ama gizli tutmak onu yok etmek demekse, artık bunu gizli tutmak istemiyorum.
I don't normally do house calls, but my boss didn't want the press to get the information out before we did.
Normalde iş yerinin dışına çıkmam ama patronum biz öğrenmeden önce basının haberi vermesini istemedi.
Yeah, we got a sweet bunker, too. It's, like, so secure, people can't get in or out if we don't want'em to. Yeah, well...
O kadar güvenli ki biz istemezsek kimse girip çıkamaz.
Dude, the other day, we were hanging out under the bridge ; we found box of denim, and I'm, like, "You know, these look like good jeans in here," and he's, like, "You want to split it with me, 50-50?"
Bir kutu kot pantolon bulduk. Ben "bu kotlar iyiymiş" deyince o da "yarı yarıya bölüşmek ister misin?" dedi. Güzel bir davranış.
I don't want to sound insensitive, but we could just put her out in the hall.
Tanrım. - Peki o zaman... Duygusuzmuş gibi olmak istemiyorum ama onu dışarı koridora koyabiliriz.
So if you don't want to choke her out, we won't choke her out.
Eğer onu boğmak istemiyorsan, boğmayız.
I'm glad they didn't use your egg,'cause one day we're gonna have a little Jane of our own, and I want it to be the only one out there.
Senin yumurtanı kullanmamalarına sevindim. Çünkü, bir gün, kendi ufak Jane'mizi yapacağız. Ve onun tek olmasını istiyorum.
I don't know umm, we can go out if you want?
Bilmem. İstersen dışarı çıkabiliriz.
I want to find out everything we can about Falco.
Falco hakkında ne varsa öğrenmek istiyorum.
You tell the cartel we didn't sign up for this blood feud, and you want out.
Kartele, bu kan davasının anlaşmada olmadığını ve ortaklıktan ayrılmak istediğini söyle.
We're putting out some hors d'oeuvres, if you guys want to come in.
Biraz daha ara sıcak yapıyoruz, içeri gelmek ister misiniz?
We can hang out or do whatever you want.
Takılırız, ya da istediğin her neyse yaparız.
Look, we both want Casey out of jail.
- Öyle mi? İkimiz de Casey'in hapisten çıkmasını istiyoruz.
Listen, so, um, we're gonna go out and celebrate after this, if you want to join.
Dışarı çıkıp kutlama yapacağız. Katılmak ister misin?
I want to find out everything we can about Frank Cafferty, in case we make contact with him.
Frank Cafferty ile iletişim kurabilmemiz için onun hakkında her şeyi bilmek istiyorum.
- Yeah. Just until we both figure out what we want.
İkimiz de ne istediğimize karar verene kadar.
To make a long story short... We want you to help us out with a situation in the Friesland region.
Uzun lafın kısası Friesland bölgesindeki olayla ilgili yardımınızı istiyoruz.
No, we're a little on edge because Lily has been acting out, like she doesn't want a sibling -
Biraz gerginiz ; çünkü Lily kardeş istemiyor.
Since we're gonna be sleeping out here for two nights, I didn't want Maw Maw to get confused.
Bu gerçekten gerekli mi? Maw Maw'ın kafasının karışmasını istemiyorum.
You know, make a plan for how we want to go out.
Nasıl uğurlanmak istediğimizi falan...
All right, well, if we're gonna have to jack the lock, it's gonna take a minute, and I'm sure you want us out of here as swiftly as possible.
Pekala, kilidi kırmak zorunda kalacaksak eğer biraz zaman alacaktır ve sizin de mümkün olduğunca hızlı bir şekilde buradan gitmemizi istediğinize şüphem yok.
Listen, we don't want this kid being that weird kid that can't go out on Halloween.
Bak biz bu çocuğun Cadılar Bayramı'nda dışarı çıkamayan tuhaf çocuklardan olmasını istemiyoruz.
We don't want to find out about Janet, just like we don't want to find out about the baby.
Ne Janet ne de bebek hakkında bir şey öğrenmek istiyoruz.
I'll find out exactly what we want to know.
Bilmek istedigimizi ögrenecegim.
There's a heap a Mexicans out there who want nothing more than to sneak past our border, and we gotta stop'em!
Bir yığın meksikalı sınırı geçmeye çalışıyor sınırdan yılan gibi geçmelerini ve onları durdurmalıyız.
And we get to keep the horse head made out of soda cans. Why would we want that?
Ve bu kola kutusundan yapılan at kafasını da istiyoruz.
Everybody out there is lying to get what they want ; why can't we?
- Doğru diyor. Herkes istediğini elde etmek için yalan söylüyor, biz niye yapmayalım?
Figure out what you want, Cary, then we can talk.
Ne istediğine karar ver Cary. Ondan sonra görüşelim.
It's started snowing and this wind is just blowing off-shore, so if all this ice heads out, we don't want to be on it.
Kar yağmaya başladı ve rüzgâr kıyıdan dışarı doğru esiyor. Yani buz kopup ayrılırsa, üstünde olmak istemeyiz.
I want you in place and ready to move when we figure this out.
Bunları çözdüğümüzde orada ve hazır olmanı istiyorum.
- Yeah, I just didn't want to go home to mom because I wanted to hang out with you, and-and maybe see if we could all eat Thanksgiving together tomorrow, like we used to.
Evet seninle takılmak istediğim için onun yanına gitmek istemedim. Bir de yarın seninle şükran günü yemeği yiyebilir miyim diye soracaktım. Eskiden yaptığımız gibi.
We barely got out of there alive, and you want us to go back?
Zar zor kurtulduk ve sen dönmemizi mi istiyorsun?
I want you to let me call my friend who's a lawyer, just so we can find out what some of the ramifications would be.
Avukat arkadaşımı aramama izin ver ne çeşit sonuçlar doğurabilirmiş, bir görelim.
We want everyone out, sir.
Herkesin dışarı çıkmasını istiyoruz efendim.
We may be your new owners, but we don't want to reinvent the circus wheel here, so just go out, do what you do!
Yeni sahibiniz olabiliriz ama sirki yeniden icat edecek halimiz yok. Çıkıp numaranızı yapın!
I want to thank you all for coming... and I thought we'd start out by just getting to know each other.
Hepinize geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Sanırım işe birbirimizi tanıyarak başlayabiliriz.
We need 8 out of 10 people tomorrow in that focus group to want to see this movie.
Yarın, odak grubundaki 8 - 10 kişinin bu filmi izlemek istemesini sağlamalıyız.
When we stop, I want you to get out of the car like you're a shopper. I want you to go inside.
Araba durduğunda, normal bir müşteri gibi arabadan çıkmanı içeri girmeni istiyorum.
We didn't want this going out over the radio kid broke into a satellite facility then he's drove his dirt-bike into the McGillecuddy's pool.
Bunun telsizden duyulmasını istemedik. Çocuk bir uydu tesisine izinsiz girmiş sonra da arazi motosikletini McGillecuddy'lerin havuzuna sürmüş.
We don't want to check that out, do we?
Gidip ne olduğunu kontrol etmek istemiyoruz, değil mi?
Do we want to get those kids out of there or not?
Bu çocukları oradan çıkartmak istiyor muyuz, istemiyor muyuz?
That's what we want you to find out.
Senden istediğimiz de bunu öğrenmen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]