Which is ironic перевод на турецкий
113 параллельный перевод
- The song was popularized by Crosby, stills Nash, which is ironic since theirs was the more commercial version which is the antithesis of the spirit of the festival.
Popüler olması ironiktir çünkü bunlar Festivalin ruhuna inat ticari amaçlıydı. - İşte gidiyoruz!
They're selling like hot cakes, which is ironic, cos the hot cakes aren't moving'.
Peynir ekmek gibi satıyorlar. İronik tabi, çünkü peynir ekmek kendi kendini satamaz.
Which is Ironic because my mom works in an office Post, began in 1987, file...
Aslında anlamlı, çünkü annem 1987'den beri postahanede çalışır.
Which is ironic that Honor is not the maid of honor.
Honor'ın baş nedime olmaması ne ironi değil mi?
Which is ironic because a simple volume equation would have shown him I couldn't fit.
Oysa basit bir hacim denklemi kurmayı bilseydi, o dolaba sığmayacağımı anlardı.
The doctors say it's a hairline fracture... which is ironic because it hurts everywhere else except my hairline.
Çok ince bir çatlak olduğunu söylüyorlar ama bu ince çatlak hariç her yerim sızlıyor.
Which is ironic, considering their stunted cerebral development. "
..ki bodursal beyin gelişimlerine bakarsak, bu oldukça komik. "
Which is ironic, because your tolerance for other things is really high.
İronik değilmi, bazı şeylere karşı hoşgörün oldukça yüksek aslında.
Which is ironic, because I started out 9 hours and 23 minutes early.
İronik bir durum çünkü 9 saat 23 dakika erken başlamıştım.
Um, so, looking through the cards, I've noticed that many of you wrote down the same incident, which is ironic, because it's the exact incident I was brought in here to respond to.
Kartlara bakarken, çoğunuzun ironik bir şekilde benim geliş sebebim olan olayı yazdığınızı farkettim.
I'm the boss, man, which is ironic,'cause I'm also the least-motivated employee.
Ben patronum, dostum, Ki bu ironik, aynı zamanda en az istekli çalışanıyım da.
Which is ironic,'cause that's probably why she went out with him in the first place.
İronik bir durum, çünkü en başından kız neden Fez'le çıktı?
I'm the boss, man, which is ironic,'cause I'm also the least-motivated employee.
Ben patronum adamım, ki bu manidar, çünkü aynı zamanda en az çalışan elemanım.
Which is ironic, because his girlfriend...
ki bu çok ironik, çünkü onun kız arkadaşı..
... which is ironic because that chick had a pretty big-ass...
... alaycı çünkü bu pilicin oldukça büyük bir poposu var...
He's a partner at a public relation's firm, which is ironic because I can't remember the last time they were seen in public together, or had relations.
Bir Halkla İlişkiler firmasına ortak. Buda ironik, çünkü en son ne zaman... birlikte halkın içinde göründüklerini... yada ilişkide olduklarını hatırlamıyorum.
Well, lucky for you, I happen to know the head waitress, which is ironic because...
Şanslısın ki... Baş garsonu ironik bir şekilde tanıyorum.
Milan's famous 101-year-old tailor who upon completing the very last stitch in this suit dropped dead, which is ironic because that is how gorgeous I look in it.
Milan'ın 101 yaşındaki meşhur terzisi ki bu takımın son dikişini atarken vefat etti. İçinde ne kadar olağanüstü durmamla çok ironik.
The funny part is Wong grew suspicious and contacted you, which is ironic, since you were the one running the bogus investigation out of this office in the first place.
İşin garibi, Wong şüphelendi ve sizinle bağlantı kurdu. Kaderin cilvesine bakın, buradan sahte soruşturmayı yürüten sizdiniz.
Pull a guy out of a card game, which is ironic'cause I put him there.
- Neymiş? Bir adamı kumar masasından kaldırmak, ne tezattır ki, onu oraya oturtan da benim.
Kyle. Anyway, This Kyle Fellow Sounds Like A Real Operator, Which Is Ironic, Because Marla Says
Her neyse şu Kyle denen adam işletmeci herhalde, ki bu çok irnoik çünkü Marla'nın dediğine göre, o çok zevksiz giyiniyormuş.
Which is ironic, because he doesn't know if your middle son's baby is his or your youngest son'S.
Bu da ironik çünkü ortanca oğlunuzun çocuğunun kendisinden mi... yoksa genç kardeşinden mi olduğunu bilmiyor.
Ever since Kimmel, I get it everywhere I go, which is ironic since when I went to sleep I had no idea who Kimmel was.
"Kimmel"'den beri gittiğim her yere o da geldi. İronik olansa uykudan uykuya dalarken Kimmel'in kim olduğuna dair hiç bir fikrim yoktu.
Which is ironic, really, as I'm in my own mind.
İronik, gerçekten. Kendi aklımın içindeyim gibi.
Which is ironic, because...
Biraz ironik, çünkü...
Which is ironic because the guy that ran her over was shit-faced on the stuff.
Bu çok ironik, çünkü O'nu ezen herif, zil zurna sarhoştu.
Which is ironic if you think about it.
Biraz düşünürsen, bu ironik.
Both of our dads were cold-blooded killers, which is ironic, because you and I cannot be killed.
İkimizin de babaları soğuk kanlı katiller. Ki bu da çok ironik çünkü sen ve ben öldürülemiyoruz.
Which is ironic because derek used to be A big game hunter back when he was dating jessica.
Bu çok ironik çünkü Derek, Jessica ile çıkarken büyük hayvan avcısıydı.
Which is ironic, because Leather Jacket Man is so simple.
İronik olan deri ceketli adam çok basit.
And her father over me, which is ironic. - How so?
Izzy her zaman Tricia ve babasını bana tercih eder, bu ironik bir durum.
Which is ironic, since my name is John. Okay.
Ne acayip, benim adım da John.
Which is ironic, considering that his wife, Dolley Madison, was feeding him zingers and donut gems. Sean.
Karısının onu abur cuburla beslediğini hesaba katarsak bunun ne kadar ironik bir durum olduğunu anlayabiliriz.
Which is ironic... because that's how fast it goes through my system.
Sindirim sistemimden de o kadar hızlı geçmeleri ne kadar da ironik.
Yeah, which is ironic since I'm the only one in the family who isn't one.
Yeah. ironik olan ne biliyormusun, bu ailede tek o rölü yapmayan benim.
Which is ironic, considering how many trees it saves on a daily basis.
Her gün kurtardığı ağaçları düşününce ironik bir durum.
One more time he was ironic, therefore the debate was on the Norway, e the Norway is a series of disasters, of which, even so it could not to have had guilt, perhaps therefore they were inevitable, e I believe that it had been, it was directly responsible, while minister of the Navy.
Donanma kendi emrinde olduğu için yine de sorumlu sayılsa da, Norveç operasyonu ve neticesindeki hezimetten dolayı suçlanmaması görüşü hakimdi.
I'm honoured to serve my people as an emissary of peace. But it is ironic that, on the eve of the ceremony which I've spent my entire life preparing for, that I should meet a man like you.
Halkımın barış sembolü olarak onurlandırıldım ama ironik olan, hayatım boyunca hazırlandığım merasimin arifesinde... sizin gibi bir adamla tanışmamdır.
Chicken, which is so ironic considering I'm a vegetarian.
Su çiçeği ki bir vejeteryan olduğum için çok ironik. ( Chicken Pox )
- which is pretty ironic...
- ki bu son derece ironik...
Which is kinda ironic? . Yeah.
- Evet, uzun zamandır kendimi öyle hissetmemiştim.
The market's been out for a week, which is ironic, considering Seattle was the coffee capital of North America back in the day. Sounds like you guys got a situation.
Sanki sizin bir probleminiz var gibi?
Which is really ironic considering he'd bang anything that walks upright.
Yürüyen her şeye çakmak istediğini düşünürsek gerçekten ironik bir durum.
It's kind of an ironic situation when the word is "technicality"... and he is technically already out... because he used his first letter "p," which is... not a letter in the word.
Biraz ironik bir durum çünkü sözcük "teknik olarak"... ve kendisi teknik olarak yarış dışı. Çünkü başlamak için "p" harfini kullandı ki... bu harf sözcükte yok.
Not even a breeze to help poor pidge, which is kind of ironic, given the surroundings.
Zavallı Güverç'e yardım edecek azıcık bir meltem bile yok, bu civar için biraz ironik.
I got, like, a million memos on it, which is kind of ironic.
Bende de var, üzerinde binlerce hatırlatma yazılı bu da ironik.
Do you find it ironic at all to have a steroid awareness night for baseball in a stadium that sells alcohol which is responsible for a lot of deaths as a drug?
Bir çok ölüme sebebiyet veren alkolün satıldığı bir stadyumda steroid farkındalığı gecesi düzenlemeyi çelişkili bulmuyor musunuz?
Associated in mythology with rebirth, which in this case is cruelly ironic.
Mitolojide yeniden doğumu çağrıştırır ki bu durumda bu çok ironik.
From the UK, Mr. WhitIey, which is actually quite ironic when you consider how much class time we have spent discussing one of their country's greatest upsets.
İngiltere'den geldiler Bay Whitley, aslında bu oldukça ironik çünkü bu derste defalarca ülkelerinin en büyük üzüntüsünü tartıştık.
I was supposed to come with a date, but he just hurt his back, which is very ironic because he's young and-and healthy.
Genç ve sağlıklı olmasına rağmen böyle bir şey olması ilginç.
Met at a wildlife preservation meeting, Which is kind of ironic
Derek ve Stu ile bir yabani hayatı koruma toplantısında tanıştık.
which is 1139
which is understandable 21
which is a shame 22
which is better 26
which is why 260
which is why you're here 18
which is ridiculous 24
which is which 28
which is what 194
which is nice 40
which is understandable 21
which is a shame 22
which is better 26
which is why 260
which is why you're here 18
which is ridiculous 24
which is which 28
which is what 194
which is nice 40