Доказал перевод на турецкий
698 параллельный перевод
К сожалению, он всего лишь 25 калибра, а то ты бы доказал, что именно... из него убили Майлса и Ферсби.
Ne yazik ki sadece bir 25'lik. Yoksa Miles ve Thursby'yi... öldüren silahin bu oldugunu iddia edebilirdin.
И если правду Они рекли ( что доказал ты, Макбет ),
Bir doğruluk varsa bu söylenenlerde ; ki senin için var Macbeth...
- Он доказал чего стоит.
- Bu kadarını kanıtladı.
Как ты думаешь, это этично, даже если ты доказал, что он не преступник?
Sence bir suç işlemediğini ispatlamak için bile olsa doğru olur muydu?
Он ничего не доказал.
Yaptıklarım hiçbir şey göstermez.
Ты это доказал.
Bunu ispatladın.
Теммосус доказал это!
Temmosus bunu kanıtladı!
- Он ничего не доказал.
- Hiçbir şeyi kanıtlamadı.
Биоанализ на лентах это доказал.
Teyplerdeki biyo-analiz bunu kanıtlıyor.
Доказал
Kanıtlandı.
Доказал. Доказал
Kanıtlandı.
Если бы он боролся, он доказал бы что-нибудь.
- Mücadele daha fazlasına gebe olacak!
- Ты доказал нам, что мы ошибаемся.
- Bizi hatalı olduğumuza inandırdın.
Я доказал вам, что не явиновник несчастий ваших, как решили вы.
Geçmişte hakkınızı onun yediğini biliyorsunuz artık masum olduğum halde ben sanmıştınız.
Сержио, ты доказал, что ты мужчина
Sergio, bir erkek olduğunu kanıtladın
Ладно, Рой, по-моему, ты доказал свою точку зрения.
Pekala Roy, bence demek istediğini dedin.
Войцек, разве я не доказал тебе, что musculus constrictor vesicae подчинен нашей воле?
Woyzeck... Sidik torbasına hükmetmenin bir irade meselesi olduğunu sana göstermemiş miydim?
- Никто так и не доказал, что это были его наркотики.
- Esrarın ona ait olduğu kanıtlanmadı.
"Это было просто", — сказал человек и на бис продолжил, доказал, что чёрное — это белое, а после был задавлен на пешеходном переходе.
Çok kolay oldu, der insan. Daha sonra siyahın beyaz olduğunu ispatlamaya çalışırken, bir sonraki zebra geçidinde öldürülür.
Ты ничего не доказал, болван.
Bunu böyle kabul etsen iyi olur!
Я хочу, чтобы ты доказал мне, что стОишь времени и усилий которые мы готовы потратить на тебя.
Senin için harcayacağımız tüm o zamana ve çabaya değeceğini bana kanıtlamanı istiyorum.
Пока тьi не доказал обратное.
Ta ki aksini ispat edene kadar.
Я думал, что доказал это.
Bunu kanıtladığımı sanıyordum.
- Ясно, ты доказал.
- Çok iyi, duygularını anlattın.
Ты уже доказал это.
Sen bunu zaten kanıtladın.
А Макс доказал, что не могла.
Max bana, bunu yapamayacağımı gösterdi.
Ты уже все доказал, Томас.
Mesajını ilettin Thomas.
Ты доказал мне, что в боксе сила духа значит не меньше чем техника.
Bana manevi kuvvetin en az teknik kadar etkili olduğunu gösterdin.
Разве тот же Отряд Смерти не доказал этого?
Şey, düşüncene saygılıyım ancak sana katıldığımı söyleyemem.
А вот от растений к животным, который доказал Скалигер - от коралла к червям.
Bitkiler ve hayvanlar arasında olduğu gibi, Scalinger'in mercan ve kurtlarla ilgili teorileri kanıtladı.
Ваша честь, хотя я и доказал невиновность своего клиента я бы все-таки вызвал за кафедру Фредди Куимби : чтобы насладиться его благородством.
Sayın yargıç, müvekkilimin masumluğunu kanıtlamış olsam da yine de Freddy Quimby'yi buraya davet etmek istiyorum ki onun centilmen kibarlığını görelim.
Я чуть с ума не сошел, пока доказал ей, что я Майк Лори
Mike olduğuma inandırıncaya kadar ter döktüm.
- Разве я не доказал это?
- Daha şimdi kanıtlamadım mı? - Hayır!
Своим поведением он доказал свою гордость. В лучшем смысле.
Davranışı onun gururlu biri olduğunu gösteriyor.
Я доказал свою правоту. Вот и все.
Sadece bir iddiaydı, o kadar.
Я могу отстрелить себе ступню, чтобы Джулиан доказал, какой он великий доктор?
Dikkat etmezsen... Ayağımı havaya uçurayım da Julian'a ne kadar iyi doktor olduğunu kanıtlama fırsatı mı vereyim?
Я вам это доказал!
Bunu sana kanıtladım.
Я доказал, что он невиновен.
Onun masumiyetini kanıtladım.
Он доказал, что может быть полезен нам.
Bizim için çok değerli olduğunu kanıtladı.
Так ты доказал ему, проиграв ему все деньги?
Sende ona bütün paranı kaybederek gösterdin?
Когда доктора сказали, что я не доживу до одного года, я доказал, что они ошибались.
Doktorlar benim için ilk yılını doldurmadan ölür dediklerinde, hatalı olduklarını kanıtladım.
- Хочешь, чтобы я доказал?
- Kanıtlamamı ister misin?
Хочешь, чтобы доказал?
Kanıtlamamı ister misin?
- Что узнать? - Кто доказал теорему?
- Teoremi kimin ispatladığını.
Террорист доказал, что не остановится ни перед чем, вплоть до применения оружия.
Saldırganın çekinmeden ateş edeceği düşünülürse...
Мой отец был радио-инженером, и он доказал мне эту теорию много лет назад.
Aslında babam bir radyo mühendisiydi ve bu teoriyi seneler önce kanıtladı.
Он доказал, что украденные улики приемлемы, если только адвокат не вор.
Ve buradan da çok açık olarak görülmektedir ki, avukatların hırsızlıkta bir payı yoksa, çalıntı dökümanlar gerçekte kabul görürler.
Ты доказал свое мастерство.
Buna layık olduğunu bize kanıtladın.
Когда ты атаковал "Малинче", ты доказал одно... что маки стали недопустимой угрозой безопасности Федерации, и я собираюсь уничтожить эту угрозу.
Malinche'e saldırdığınızda, bir şey kanıtladınız... Maquis Federasyonun güvenliği için göz yumulamaz bir tehdit haline gelmiştir. ve bu tehdidi ortadan kaldıracağım.
Ты доказал, что они за нас.
Bizim tarafımızda olduklarını ispatladın.
Ты это доказал на деле, не так ли?
Bunu kanıtladın, değil mi?