Adımı biliyorsun перевод на английский
756 параллельный перевод
Adımı biliyorsun.
You know my name.
Bir sonraki adımı biliyorsun.
You know what the next move is, don't you?
Demek adımı biliyorsun.
So you know my name.
"Adımı biliyorsun, ama ben senin adını bilmiyorum."
"You know my name and I don't know yours."
Adımı biliyorsun?
You know my name?
Adımı biliyorsun.
You know the name.
- Adımı biliyorsun.
- You know my name.
- Adımı biliyorsun.
- You got my name.
- Adımı biliyorsun, baba.
- Aw, you know my name, Pa.
- Adımı biliyorsun?
- You know my name?
Adımı biliyorsun...
You know my name...
Sen benim adımı biliyorsun ama ben seninkini bilmiyorum.
You know my name and I don't know yours.
Adımı nereden biliyorsun?
How do you know my name?
Adımın ne olduğunu biliyorsun.
You know what my name is.
Adımı nerden biliyorsun?
How do you know my name?
Biliyorsun çene, göğüs dik ve en iyi adım. - Hadi ama.
- Come on.
Bir adım var, biliyorsun.
You know, I have a first name.
Şirket adına, Türk Donanması'yla uzun süre çalıştığımı biliyorsun.
You know how many months I spent for the company on the Turkish navy.
Benim adımı nereden biliyorsun?
How'd you know my name?
- Adımı nereden biliyorsun?
- How'd you know my name?
O halde bir suçlu olduğumu biliyorsun. Ben hapse girdim ve adım polis kayıtlarında. Bunu söylemeye mi geldin?
So you know I'm wayward... I've been to jail... and my name is on the police rolls.
- Adımı nereden biliyorsun?
- How did you know my name?
Adımı nereden biliyorsun? Ben Maya'yım.
HOW DO YOU KNOW MY NAME?
Adımı nereden biliyorsun?
How'd you know my name?
Adımı nereden biliyorsun?
How did you know my name?
- Adımı nereden biliyorsun?
- How do you know my name?
- Adımın Sarah olduğunu ne biliyorsun?
- How do you know my name was Sarah?
Gerçek adımın Françoise olmadığını biliyorsun.
You know quite well my real name's not Françoise.
- Adımı nereden biliyorsun?
well, I will live up to my end of the bargain...
- Nereden biliyorsun adımı?
- How do you know?
Tabi ya, çocuklarımın adını biliyorsun.
Oh. Of course you know my children's names.
Adımı nasıl biliyorsun?
How do you know my name?
Biliyorsun, Pedro adında bir arkadaşım vardı.
You see, I used to have a friend, Pedro.
İhtiyacın olduğunda adımı ve telefon numaramı biliyorsun. Aramak için çekinme. Ara beni.
And please don't hesitate to make use of my name and, uh, please call me if ever you need me.
Bak şimdi evladım, neden söz ettiğimi adın kadar iyi biliyorsun.
Now, my boy, you know perfectly well what I ´ m talking about.
Adımı nereden biliyorsun?
Where did you get my name?
Biliyorsun benim bir de adım var.
You do know I have a first name.
Tanrım. Kendim için bir şey istemediğimi biliyorsun. Krallığımın ve senin görkemli adının korunmasını istiyorum.
Heavenly Father, what I seek is not for myself as You know, but for the future safety of my realm and the greater glory of Your name.
- Adımı nereden biliyorsun?
- How do you knowmy name?
Arkadaşının sadece adını mı biliyorsun?
Your friend, the only name you know him by is "Tex"?
- Adımı nereden biliyorsun kibar adam?
- How did you know my name, good man?
- Gerçek adım.Nerden biliyorsun bunu?
It is my real name. How did you know?
- Adımı nereden biliyorsun? George Wilde söyledi.
How do you know my name?
Adımı nereden biliyorsun?
HOW DO YOU KNOW MY NAME?
- Biliyorsun adımı
- You know my name.
Benim adımı nereden biliyorsun?
How do you know my name?
Adımı çok iyi biliyorsun, Peder.
You know my name very well, Father.
- Adım Frank değil, ama sanırım bunu biliyorsun.
It isn't Frank, but I guess you know that.
- Adımı nereden biliyorsun?
- How did you know any name?
- Nereden biliyorsun, daha bir adım bile atmadın.
- You haven't even tried it yet.
Bira mayasını eklemek için en uygun sıcaklığın 7. adım olduğunu nereden biliyorsun?
What gave you the idea that the 7th step'd give it the right temperature?