Biliyorsun bunu перевод на английский
12,176 параллельный перевод
Nereden biliyorsun bunu?
How do you know?
Seni vurmaya kalkmadım Robert, biliyorsun bunu.
I didn't try to shoot you, Robert, and you know it.
Biliyorsun bunu.
And you know it.
Seni asla incitmek istemedim, biliyorsun bunu.
I never meant to hurt you, you know that
Breca cinayetten aranıyor, biliyorsun bunu.
Breca's wanted for murder, you know it.
Sırtım ağrıyor, biliyorsun bunu.
I have a bad back and you know it.
Bunu biliyorsun.
You know that.
Önemli bir şey olmasa bunu kaçırmazdım, biliyorsun, değil mi?
Now, you know i wouldn't miss this Unless it was something important, right?
Bunu biliyorsun. - Onu işe sokmak istiyorum.
I want to bring her in on the job.
Bunu nereden biliyorsun?
How do you know this?
Bunu biliyorsun.
But that's never been an option for me. You know that.
Çünkü 1,5 / 2 milyar $ sahibi değilim, ve bunu biliyorsun.
Because I don't have $ 1 1 / 2 billion and you know it.
- Nereden biliyorsun bunu?
How do you know that?
- Bunu nereden biliyorsun?
And you know this how?
- Bunu nerden biliyorsun?
- And how would you know that?
- Ve bunu biliyorsun çünkü?
- And you know this because?
Burada olduğumu bilse kafama sıkardı, bunu gayet iyi biliyorsun.
You know he'd kill me if he knew I was here.
Bunu nereden biliyorsun?
How do you know that?
Noora, bunu nereden biliyorsun?
Noora, how do you know that?
- Bunu nereden biliyorsun?
How do you know that?
- Bunu nereden biliyorsun?
Where are you getting this?
Asla işe yaramaz, ama bence sen bunu zaten biliyorsun.
It never works, but I think you know that already.
Düğün bittiğinde ve sen bunu kaybettiğinde, biliyorsun, romantizm duygunu?
When the wedding's over, and you've lost this, you know, sense of romance?
Derinliklerine in, bunu biliyorsun.
And deep down, Kara. Deep down, you know it.
Ve seninle zaman geçirmeyi sevdiğimi biliyorsun. ve bunu tehlikeye sokmaktan nefret ediyorum.
And you know I love spending time with you, and I'd hate to do anything to jeopardize that.
Bunu tartışamayacağımı biliyorsun.
You know I can't discuss that.
Bunu biliyorsun, değil mi?
You know that, right?
İyisin ve bunu biliyorsun yoksa burada olmazdın.
You're good and you know it, otherwise you wouldn't even be here.
Bekle, bunu nasıl biliyorsun?
Wait, how did you know about that?
Bak, sana borcumu ödemek çok isterim ama bunu sana kazık atarak yapmam, biliyorsun.
Look, I would love to get my debt to you off my plate, but I'm not gonna do it by fucking you over, you know?
Bunu nasıl açacağını biliyorsun?
You know how we got to break this leather in, right?
Tapılası birisin, bunu biliyorsun değil mi?
Sorry. You're adorable, you know that?
- Bunu nasıl biliyorsun?
Now, how would you know that?
Bunu yapmayacağımı biliyorsun.
You know I wouldn't do that.
Bunu nasıl biliyorsun?
How do you know that?
Bunu fazlasıyla yapabileceğimi biliyorsun.
You know that I'm more than capable.
- Bunu biliyorsun, sanıyordum.
I thought you knew that.
Meraklı bir orospu çocuğunun tekisin, bunu biliyorsun değil mi?
You a nosy son of a bitch, you know that?
Eski bir dosta rastladım ama sen zaten bunu biliyorsun.
Ran into an old friend, but you already knew that.
Dostum, sen benim için tam bir hazinesin, bunu biliyorsun değil mi?
Buddy, you're an absolute treasure to me, you know that?
Bunu biliyorsun.
- You know that.
Bunu nereden biliyorsun?
How would you even know that?
- Bunu nereden biliyorsun ki?
- How did you even know that?
Bunu çok iyi biliyorsun.
You know better.
- Bunu biliyorsun, değil mi?
- You know that, right?
Biliyorsun, önceden... Bunu yapma Michael.
You know, before - - no, don't do that, Michael.
- Harcadım, harcıyorum, bunu biliyorsun.
I do, I have, and you know it.
Bunu biliyorsun.
You know it.
Bebeğim, bunu sensiz yapamayacağımı biliyorsun.
Babe, you know I can't do this without you.
Bunu biliyorsun, değil mi?
You know that right?
Bunu biliyorum ve o ise, "onun için artık geç" dedi ama benim için hala geç değil ve bunu biliyorsun, tamam mı?
I know that, and she said it's too late for him but it's not too late for me, and you know that, okay?
bunu 750
bunu duyduğuma sevindim 230
bunun yanı sıra 41
bunu biliyorum 710
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunun için üzgünüm 144
bunu duyduğuma sevindim 230
bunun yanı sıra 41
bunu biliyorum 710
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunun için üzgünüm 144
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunun için çok üzgünüm 39
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu yapmana gerek yok 38
bunun gibi 190
bunun adı ne 18
bunu da 65
bununla birlikte 245
bunu kabul edemem 111
bunun için çok üzgünüm 39
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu yapmana gerek yok 38
bunun gibi 190
bunun adı ne 18
bunu da 65
bununla birlikte 245