Ama niçin перевод на английский
415 параллельный перевод
Güzel mi? Ama niçin?
What for?
Emin olduğum için kabul ettim, ama niçin burada olduğumuzun farkında mısın?
If so, I accept it, but do you realize what we're in for?
Ama niçin Neeley olmuyor?
But why can't it be Neeley?
- Efendim? Bu şartlar altında imkansız diyeceksin elbette ama niçin kardeşinden bu kadar fazla güzelsin?
Under the circumstance you're going to say it is impossible, of course, but... why are you so much more beautiful than your sister?
Birini öldürdün diyelim... ama niçin Tanrıyı da bu işe ortak etmeye çalışırsın ki?
When you've killed a man... why try to read the Lord in as a partner on the job?
Ama niçin aradığımı pek anımsamıyorum.
But I can hardly remember why.
Ama niçin?
But why?
Evet, ama niçin?
Yes, but why?
- Görüyorum ama niçin?
- I can see you're packing, but what for?
Ama niçin Güney Fransa değil?
But why not the south of France?
- Ama niçin yardıma ihtiyacım var?
Some people need help, that's all!
Ama niçin anne?
Oh, but why, mummy?
- Ama niçin hanımım, neden hemen?
- But why, miss? Why now?
- Tabii ki davet ettiniz. Ama niçin kabul edeyim ki bu daveti?
By all means, you invited me, but why would i honor such an invitation?
Hayır, ama niçin bunun için endişeleniyorsun?
No, but why do you worry?
Ama niçin kıkırdıyorsunuz?
Here, what are you sniggering at?
ama niçin onlarla konuşmuyoruz?
but why don't we just talk to them?
Bağışlayın, bayan, ama niçin böyle sizin gibi güzel bir kadının hiç müşterisi yok?
Excuse me, miss, but why does a beautiful woman like you have no customers?
Ama niçin herkes bu yerin varlğını reddediyor ki?
But why does everyone else deny the existance of the place?
Ama niçin gidip Fransızlar'la pazarlık etmeyi denemiyorsunuz?
But why don't you try to bargain with the French?
Affedersiniz General, ama niçin?
Excuse me, General, but why?
- Ama niçin?
But why?
Elbette olur ama niçin yarın gitmiyorsun?
Yes, of course. Look... why can't you go tomorrow?
Ama niçin?
Whatever for?
Ama böyle bir dönemde, nakitle iş yaparken... niçin mücevherlerle bir risk alalım?
But in times like these, when we're doing a cash business, why take a chance with jewelry?
Niçin bilmem, ama geliyor.
I don't know why she's coming, but she's coming.
Nasıl ve niçin olduğunu bilmiyorum ama tahmin yürütüyorum.
I do not know how or why, but I make the guess.
Ama seni onları almaya ikna etme şansım varken niçin parayla satın alayım ki.
But I don't see why I should buy them when I might persuade you to get them.
Ama söyler misiniz bana, niçin ona gereken sertliği göstermediniz?
But tell me why you have proceeded not against him.
Aptallığımı mazur görün... ama ben niçin bir krep gibi görünüyorum?
I'm sorry to be so stupid... but why am I a pancake?
Ama size niçin geldiğimi söylemeliyim.
But I should tell you why I'm here.
- Ama niçin illa da bugün?
- But why today?
Niçin uğramıyorsun? Ama tabi ya.
Oh, yes, yes, yes.
O zaman da kesin tüyosu var demişti. Ama at onun niçin geldiğini unuttu.
He thought he had a sure thing that time too, but the horse forgot what he came for.
Ama dünyada onca yer varken, o gün niçin Italya'dan Fransa'ya geçtim?
But why, of all the somewheres and anywheres in the world should I, that time, have crossed the border from Italy to France?
Sissinin niçin böyle davrandığını henüz bilmiyorum, Anne. Ama söylemeye gerek yok, ne yapmışsa beni de bağlar.
Mother, I don't know reasons that made Sissy... to take this attitude, but I agree with everything that she did!
Ama Loo... Niçin kendine bir ev tutmuyorsun?
But, Lu... why don't you have a place on your own?
Benimle bir ilgisi yok ama bu iş için niçin sen seçildin?
It's nothing to do with me, but why were you chosen for this job?
Sissinin niçin böyle davrandığını henüz bilmiyorum, Anne. Ama söylemeye gerek yok, ne yapmışsa beni de bağlar.
The reasons for Sissi's actions are still unknown to me, Mother, but it goes without saying that I identify with everything she does.
Ama şimdi, şu Şerifinize dönersek ki elbette onun aleyhine bir şey söylemek istemem ama çevrenizde kurtulmak istediğiniz itler varsa niçin onun evine götürüp, bununla baş edebiliyor mu diye bakmıyorsunuz.
But now, this sheriff of yours now, of course, I don't wanna say nothing agin him but if you got any mutts around you wanna get rid of just take them over to his place to see if he can handle the job.
Niçin ama?
Tell me, tell me why?
Ama nasıl veya niçin olduğunu anlamıyorum. - Ya sen?
BUT I DON'T U N DERSTAND HOW OR WHY.
Ama niçin, efendim?
But why, sir?
Evet, ama diğerlerinden ayrı, niçin sana para ödesin ki?
- I'm Dave the Dude, not one of the others.
Ama yapacaksan bunu niçin orda yapmıyorsun. Böylece en azından Palma'yı görmüş olursun.
But if you go, you'll at least get to see Palma.
Ama o zaman, niçin ayrılıyorsun?
But then, why leave?
Olaylar bu raddeye nasıl ve niçin geldi diye tartışabiliriz ama yarın, kutlamaya gitmemiz gerekiyor.
We can speak again about the how and why, but tomorrow we have to go to the celebration.
- Ama niçin, Filumé?
- Why?
Demek istediğim, o da sert duruyor ama... Niçin kendi işine bakmıyorsun?
I mean, he looks tough, but- - why don't you mind your own business?
Ve kötü de olmayacağım... ama bilmek isterim ki... Niçin Albayın yalakalığını yapıyorsun?
And I ain't being nasty, either... but I wanna know... why do you keep backing up that colonel of yours?
Affedin beni, ama niçin?
Excuse me, but why?
niçin 1424
niçin sordun 18
niçin buradasın 16
niçin ağlıyorsun 31
niçin olmasın 23
ama neden ben 22
ama ne zaman 32
ama neden 695
ama ne 242
ama neyse 22
niçin sordun 18
niçin buradasın 16
niçin ağlıyorsun 31
niçin olmasın 23
ama neden ben 22
ama ne zaman 32
ama neden 695
ama ne 242
ama neyse 22
ama niye 82
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne olursa olsun 24
ama ne için 23
ama new york 23
ama nerede 60
ama nasıl 295
ama nasıl olur 20
ama ne yazık ki 61
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne olursa olsun 24
ama ne için 23
ama new york 23
ama nerede 60
ama nasıl 295
ama nasıl olur 20
ama ne yazık ki 61