Babam перевод на английский
106,793 параллельный перевод
Benim babam mı?
My father?
Babamın benim adıma aracılık etmesini asla istemezdim.
I would... I would never ask my father to intercede on my behalf.
Babam bizimle olmadığı için mi?
Because Father is not with us?
En azından babamın bir şey hakkında yanılmadığını biliyorum.
At least I know my father was right about one thing.
Bir önceki ev sahibi gösterişli bir rokoko tarzı yaratmış. Bu yüzden, ben de buradaki peri masalı havasını yok etmek için babamın parasının çoğunu harcayacağım.
The previous occupant has done a garish rococo treatment, so I will spend a good chunk of my father's money scraping the fairy tale out of the place.
Babam.
It's Father.
Babamız hayır duasını verdi.
Papa gave it his blessing.
Babamız öldü.
Papa is dead.
Babam bir anda hastalandı.
My father became ill so fast.
- Üvey babam, evet.
Uh, my stepdad.
- Babamın gravürünü alıyorum.
Oh, I'm, uh, getting Dad's print.
Babam üye.
My dad is.
Babam yola çıktı mı?
Is my dad on his way?
Bana babamı hatırlatıyor.
It reminds me of my father.
Babam hiç çocuk sahibi olmamalıydı.
My father never should have had children.
Hep babam çıkardı sanıyordum.
I've always thought Papa started it.
Babamın avukatına sor.
Ask my Dad's lawyer.
Babam senin çok önemli biri olduğunu söyledi.
My father told me you were very important.
- Benim babam Derek, o değil.
Derek's my dad, not him.
- O benim babam değil.
He's not my dad.
Babam buraya geldiğini anlatırdı.
Dad told me about coming here.
Babamı getireceğim.
I'm going to get my dad.
- Babam bu kitabı doğum günümde vermişti.
Daddy gave me this book for my birthday.
Sen babamı uzaklaştırmak istiyorsun ama ben burada bizimle olsun istiyorum.
You want to put Daddy away, and I want him here with us.
O da babamındı.
That was from Daddy too.
Babamın ölmesine sen izin verdin!
You let Daddy die! You did this!
Biliyor musun... Babam bir keresinde şöyle demişti : "Fizik bir meslek değildir."
You know, my father once told me physics is not a vocation.
Ölü işleriyle ilgilenirken babamın vasiyetiyle ilgili bir telefon aldım.
While we're on the subject of the dead, I got a call about my dad's will.
Babamın avukatı olduğunu söyledi.
He said he was my dad's lawyer.
Annem babamı aldatırken yakaladığında saç modelini değiştirir, ağda yaptırır, yeni bir far falan denerdi.
When my mom would, uh, catch my dad cheating, she would just... get a new hairdo, wax the bush, try some new eye shadow. Whatever. - Yeah.
Cici babam benim.
You my sugar daddy, huh?
Annemler üvey babamı uyanık tutmaya çalışırken hep yüzüne vururlardı.
But when my moms would try to keep my stepdad up, it was always the face.
Babam bana söylerdi.
My dad used to sing it to me.
Annemle babam seni bir dönemliğine yurt dışına yollarken asistanınla takılmanı düşünmemişti.
Uh, you hooking up with your R.A. is not what Mom and Dad had in mind for a semester abroad.
Babamı götürdüler.
They took my father away.
Babamın evi olsun istiyorum.
I want him to have home.
Babamın adı, kahrolasıca adam.
It's my father's name, son of a bitch.
Benim babam Goliath Jackson.
My dad's Goliath Jackson.
Babam ünlü bir dev değil de lisede fen öğretmeni diye mi?
Because my dad was a high school science teacher - and not some famous giant?
Babam kilise tuvaletine... votka şişesi saklayan tipte bir adamdır.
My dad was the type of guy that... he hid a bottle of vodka in the toilet tank at church.
Babam ben 6 yaşındayken Felluce'de öldü, Bay Beaumont.
My dad died in Fallujah when I was 6, Mr. Beaumont.
Ben 11 yaşındayken öldü babam.
No, my dad died when I was 11.
Ve babam onu testlerden, incelemelerden o piçlerin onu üzerinde deneyecekleri her türlü boktan kurtarmak istemişti.
And my dad, he decided to spare him the testing, the probing, all the shit those bastards were gonna subject him to.
Babam burada olsaydı seni taşaklarından tavana asardı.
And if Daddy were here, he would have hung you out by your ball sack already.
Babam bir uyuşturucu satıcısı.
Well, Dad's a drug dealer.
Bunlar babamın iş arkadaşları.
Those are Dad's coworkers.
Babam da deniz piyadesi olmak istiyordu ama tırsağıntekiydi.
My old man wanted to be a Marine, but he was too much of a pussy.
Babamın telefonunda "Wendy" diye kayıtlısınız.
It says, "Wendy" on my father's phone.
Babam işletmeleri ayağa kaldırıyor.
My dad brings businesses back to life.
Kendisi üvey babam.
He's my stepdad.
Belki babam haklıdır.
Maybe my dad had a point.
babama 39
babam gibi 16
babamın 68
babam nerede 162
babam geldi 53
babamı 46
babamla 21
babam dedi ki 23
babamız 55
babam da 18
babam gibi 16
babamın 68
babam nerede 162
babam geldi 53
babamı 46
babamla 21
babam dedi ki 23
babamız 55
babam da 18
babamı istiyorum 35
babam nasıl 37
babamdan 21
babam öldü 106
babam için 21
babam mı 100
babamı öldürdün 18
babamdı 18
babam haklı 24
babamındı 21
babam nasıl 37
babamdan 21
babam öldü 106
babam için 21
babam mı 100
babamı öldürdün 18
babamdı 18
babam haklı 24
babamındı 21