Bana öyle geliyor ki перевод на английский
767 параллельный перевод
Kang Woo bana öyle geliyor ki o kadınla ilgileniyorsun.
Kang Woo. I sensed that you may have developed an interest or feelings for that woman.
Bana öyle geliyor ki, Kral Gunther, Siegfried'i evine, Xanten'e yollamanızın zamanı çoktan geldi!
It seems to me high time, King Gunther, that you send Siegfried back home to Xanten!
Bana öyle geliyor ki Bay Markham biz sanatçıların iki yükümlülüğü var.
You know, it seems to me, mr. Markham, that we as artists have a double function.
# Yine de bana öyle geliyor ki elime düşeceksin.
And yet I've got a feeling you can be had
- Bana öyle geliyor ki karımın umurunda.
- I do believe the little woman cares.
Judy, bana öyle geliyor ki... ... çok acele bir karar veriyoruz.
Judy, it seems to me, if I may say so we are making rather a hasty decision.
Bana öyle geliyor ki, Bayan Harper, sal bulunana kadar hâlâ umutlu olduğunu söylüyordu. Salın üzerinde Joe'nun...
It seems to me that Mrs. Harper said she still has hopes until they found the raft with Joe's...
Bana öyle geliyor ki, Curley bu kadını almakla derdin püsküllüsünü almış.
You know what I think? I think Curley's married hisself a pack of trouble.
Bana öyle geliyor ki bu gece çok eğleneceğim.
I think I'm going to enjoy myself tonight.
Bana öyle geliyor ki, Quale'in gözü oynaşta.
I got a hunch Quale ain't got his mind on his business.
Bana öyle geliyor ki...
It seems to me that...
Bana öyle geliyor ki, eğer bir mesajın varsa biraz daha fazla kelime içermeli.
Appears to me, if you got a message, it ought to have more words.
Bana öyle geliyor ki kalıntı bırakmayan arsenik şimdiye kadar keşfedilmiştir.
It seems to me by now someone would've discovered a poison that can't be traced.
Bana öyle geliyor ki, Dude'la ben her dönümden iki balya kaldırırız çünkü şu anda kendimi, eskiden her bahar hissettiğim gibi hissediyorum.
It looks to me like Dude and me we is gonna raise us about a bale an acre because the way I feel now, Ada, it's just like I used to feel every spring.
Onun için elden artık bir şey gelmez ama bana öyle geliyor ki hiç böyle hırsız görmemişsindir.
It's too late to do anything about that now but it seem to me like you never did see such a stealing man in all my born days.
Pekala, bana öyle geliyor ki, eğer bu hatları zamanında bitirip germek istiyorsak artık şimdiye kadar olandan daha farklı haraket etmeliyiz.
Well, it seems to me if we ever want to get this wire strung... we'll have to act differently than we have, up to now.
Bana öyle geliyor ki bu ses...
It sounds to me like... Wreck ashore!
Belki önyargılıyım ama, bana öyle geliyor ki Suzy cana yakın genç bir bayan oldu.
Probably I'm prejudiced, but it seems to me that Suzy is a pretty cute young lady.
Bana öyle geliyor ki, dördümüzün birkaç yüz adamı oyalaması... mucizeden pek farksız değil.
It seems to me that four of us holding off several hundred of them is nothing short of a miracle.
Bana öyle geliyor ki, sizin bana söyleyebileceğinizden çok daha fazlasını biliyorum.
I have an idea that i can tell you much more than you can tell me. I think i must be going.
Bana öyle geliyor ki, Scotland Yard Borgia İncisinin çalınmasından haberdar edildi?
I take it that Scotland Yard has been notified of the theft of the Borgia Pearl?
Bana öyle geliyor ki Thatcher, Billings'in Mecburiyet Caddesi'nde sallanmana daha çok vakit var gibi.
It looks to me like it's going to be a long time before you swing down Main Street of Billings again, Thatcher.
Elbette yanıIıyor olabilirim, elimde hiç kanıt yok fakat bana öyle geliyor ki, bu adamlardan birinin ötekileri teker teker öldürmeyi planlamış olması ve bütün poliçelerdeki tutarı toplaması pekala mümkün.
I have no proof but it seems to me to be just possible that one of these men plans to murder the others one by one. And collect on all the policies.
Bana öyle geliyor ki, bu Cosgrave, ya da adı her ne ise, katilin kendisi.
It looks to me that this Cosgrave, or whoever he is, is are murderer.
Biliyor musun, bana öyle geliyor ki...
You know, I got a feeling that- -
Bana öyle geliyor ki, sen pireyi fil yapıyorsun.
Seems to me you are making rather a mountain out of a mole skin.
Bana öyle geliyor ki, bir deliler takımıyla karşı karşıyayız.
Seems to me were up against a bunch of lunatics.
Bana öyle geliyor ki bu sanık için zaten hatırı sayıIır bir indirim yapıImıştır.
It seems to me that considerable leniency has been given this defendant already.
Bana öyle geliyor ki, bu kliniği hasta biri işletiyor.
The patient is running the clinic. I won't stand...
Bana öyle geliyor ki, bugünlerde yaya yürüyen bir sürü kişi otomobile binerdi...
You know, it seems to me.. That there are too many people walking about these days who can afford to ride.
Bana öyle geliyor ki, bu çok zor bir dava.
Looks to me like a heavy case.
Bu sefer bana öyle geliyor ki hükümet için hazır olmalıyız.
This time, I figured we might be ready for the government!
- Bana öyle geliyor ki...
- Seems to me...
- Yine de bana öyle geliyor ki..
However, it occurred to me...
Bana öyle geliyor ki Bayan Fairfax, çok kıymetli zamanınızı çalıyorum.
It seems to me, Miss Fairfax... that I am trespassing on your valuable time.
Bana öyle geliyor ki, acı çekmekten zevk alıyorsun Gloria.
It seems to me that you enjoy suffering, Gloria.
Bana öyle geliyor ki, böyle söyleyerek bizi aptal yerine koyuyor.
Sometimes I think he's fooling us with that crazy business.
Bana öyle geliyor ki, bir bilim adamında hem önsezi hem de kendine güven olmalı.
It seems to me a scientist has need for both vision and confidence.
Bana öyle geliyor ki şimdilik bundan daha öteye gidemeyiz.
It seems to me we've gone just about as far as we can at this time.
Bana öyle geliyor ki...
The way I figure it out...
Bana öyle geliyor ki...
It seems to me...
Bana öyle geliyor ki rencide eden Morten Borgen'di.
It seems to me it was Morten Borgen that offended.
¶ Hey, ortak bana öyle geliyor ki ¶
¶ Hey, partner It looks to me ¶
Aslında onu sevdiğimden değil, ama bana öyle geliyor ki onunla evlenirsem, başka çıkarlarım da olur bu işte.
Not all so much for love... as for another secret close intent... by marrying her... which I must reach unto.
Bana öyle geliyor ki, bu bir ahlak sorunu.
Seems to me that's a question of ethics.
Bana öyle geliyor ki bizim doğru olduğumuza onun yanlış olduğuna onu ikna etmemiz bize bağlı.
It seems to me that it's up to us to convince this gentleman that he's wrong and we're right.
Bana öyle geliyor ki, dostumuz, bir türün... mutasyona uğramış bir çeşidi. Bilemiyorum.
You know, it occurs to me that our friend is perhaps a mutation, but of what species, I do not know.
Ama bana öyle geliyor ki bir Lord olarak, asaletten düşüşün seni kıç üstü oturtmuş.
But it seems to me, for a lord, your fall from grace landed you flat on your ass.
- Sen en beterisin entelektüel bir züppe. Bana öyle geliyor ki, çok erken karar vermişsin.
You made up your mind awfully young, it seems to me.
Aslında bana hala öyle geliyor ki bu davada fena çuvalladım.
In fact, it still seems to me that I fell down rather badly on the case.
Bana açıkça öyle geliyor ki çocuğun hikayesi inanılması güç bir hikaye.
It is obvious to me that the boy's entire story was flimsy.
bana öyle bakma 161
bana öyle deme 19
bana öyle geliyor 17
bana öyle geldi 19
bana öyle söyledi 23
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana öyle deme 19
bana öyle geliyor 17
bana öyle geldi 19
bana öyle söyledi 23
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290