Belki bu перевод на английский
22,117 параллельный перевод
Belki bu yüzden o zamandan beri ses yalıtımı yoktur.
But maybe that's because there wasn't sound-dampening insulation back then.
- Güzel. Belki bu hafızanızı canlandırır.
Then maybe this will refresh your recollection.
Belki bu sefer farklıdır.
Well, maybe this time's different.
Belki bu hatırlamanıza yardımcı olur.
Maybe this could help refresh your memory.
Paçayı yırtabiliriz belki bu şekilde. Olmaz.
Just to see if we could get away with it?
Belki bu sayede hep beraber oluruz.
So, maybe we'll all be together.
Belki bu şekilde Borns Tech'le bağlantısını ispatlayabiliriz.
We may be able to connect him to Borns Tech that way.
Belki bu sodyum yüklenmesi çabucak hayatıma son verir.
Maybe this will be a quick sodium-laden means to my end.
Belki bu çatı altında bulamayabilir ama New Orleans'da doğduğunun farkında mısın yıllarca bu bölgeye hükmettiğinin St. Anne kilisesinin merdivenlerinde kılıcını en iyi adamlarımdan birinin kalbine sapladığının.
Well, maybe not under this roof, but you are aware that she was born in New Orleans, terrorized the Quarter for years, thrust her blade through the heart of some of my best men, on the steps of St. Anne's Church.
Belki bu arada çizgi romanıma yardım edebilirsin.
Maybe you could help me draw my comic in the meantime.
Belki bu ilginizi çekebilir :
Well, perhaps this might interest you.
bilmiyorum belki bu t-shirlter bu ayakkabılar şuna bak, bu magazin dergileri makale okumayı severim hangimiz sevmeyiz ki
Well, I don't know. Maybe these, uh, these shirts, these shoes here, oh, look at that, these magazines. I like to read the articles.
Belki bu seferlik.
- This time, perhaps.
Eğer Eddie El Salvador'da bazı kirli işler yaptıysa, belki burada da aynısını bu adamlara yapmıştır.
Well, if Eddie used to shake down crooks back in El Salvador, maybe he was doing the same thing to these guys here.
Ama belki bu çocuk aslında bizim için bir şanstır.
But perhaps this child is an opportunity for both of us.
Mitch, belki de bu...
You know, Mitchell, m-maybe it's - -
Belki de bu yüzden kimse bizi yanında istemiyordur.
Oh, Cam.
- Sizi düşündürmeye itiyor ve belki de bu işi yapması için gerekli mideye sahip değil.
- It makes you think, maybe he doesn't have the stomach for the job.
Belki ben sizin için bu görevi üstlenebilirim.
Perhaps I might act for you.
Bu gece boşum. Düşündüm de belki...
I don't have anything going on tonight.
Belki benim ilgilimi çekmeye çalışıyordu ama bence bu sefer kendisinin ilgisini çekti.
Maybe she was trying to get my attention, but I think... I think this time, she got her own attention.
Yarın bu saatlerde harika bir evde belki birkaç çocukla olacaksın.
This time tomorrow, you'll have a great home, maybe a couple of kids.
Belki de bu Tanrı'nın, sakinleş çok fazla kahve içtin demeseydi.
Maybe this is god's way of saying, "whoa, Seattle, too much coffee."
Belki de onla başlamalıyız. Eğer şuna bir son vermezsen bu tabağı duvara fırlatmakla başlayacağım!
I'm gonna start with throwing this frickin'plate across the room if you don't step the hell off.
Belki de bu davayı bana vermen bir hataydı.
Maybe... it's a mistake to have me on this case.
Bu akşam için yemek düzenlemek belki de pek iyi bir fikir değildi Meggie.
Maybe dinner tonight is not such a great idea, Meggie.
Belki bu kadını cinsel açıdan hoşnut bırakabilmemin imkanı bile yoktur.
Maybe it's hopeless that I could even please this woman sexually.
Bu araştırmayı teşvik eden şeylerden biri de oydu. İnsanlar için girmesi çok tehlikeli olan yerlerde soğuma örüntüsünü değiştirmek için vana ya da pompa açmak gibi insanların yapamadığı basit şeyleri yapmak amacıyla belki robotları kullanabiliriz.
That was one of the key things that spurred this research... realizing that it was too dangerous for humans to go in but if you could have had a robot go in and just do some simple things, straightforward things that the humans were unable to do :
Belki de David bu imparatorluğun meyvelerini topluyordu.
Maybe David is reaping the benefits of his father's empire.
Eğer bu bir yazı ise, belki bize bunun ne işe yaradığını söyleyebilir.
If there is writing, maybe it tells us what that thing is.
Doktor üç ay kadar önce ufak çaplı bir felç geçirdiğini söyledi belki de bu yüzden böyle delilikler yapıyordu.
Well, the doctor just told me that he had some sort of a mini-stroke three months ago, so maybe that's why he's been acting crazy.
Görüntü almaya çalıştım ama, sanırım sadece sesi alabildim. Belki bana bu konuda yardım edebilirsin.
I was trying to get a video, but all I got was audio here, so I was wondering if maybe you could help me out with it.
Belki de bu, güzel bir rüyaya dönüşüyordur.
Maybe this is turning into a good dream.
Belki de kalıp onu sakinleştirsem iyi olur, bu karmaşa hakkında konuşuruz.
Maybe I should, uh, stay, try to calm him, get ahold of this mess.
- Belki toprağı bu bozuyordur.
Perhaps this is what was troubling the land.
Belki de bu evrenin bir işaretiydi.
Now I'm wondering whether it was a sign from the universe.
Belki Vikram bu sayıyı düşürebilir.
But maybe Vikram can whittle that number down.
belki yardımcı olabilirim evet sanırım fakat bu seferkini sevceğini sanmam son zamanlarda flyer maçını benle nasıl izlediğini biliyor musun?
Perhaps I can help. Yeah, I-I guess, but you know what, I don't think you're gonna like this.
Ah, Dr. Hodgins, tam zamanında tam da domuz adamı ateşe vermek üzereydim fakt belki de bu onuru siz devralmalısınız veya ben kendi başıma yaparım
Ah, Dr. Hodgins, you're just in time. I was about to set Pig Man on fire, but perhaps, you'd like to do the honors? Or I could just do it myself.
tüm yaşamın boyunca hokeyle ilgilenmeyip aniden bir maçı bile bırakamaz oldun belki de batıl inançlarını bırakması gereken sensin tamam bekle hele burda bir şeyler buldum sanrım son sinyal bir wi fi den alınmış hesap adı XYZ123 perşembe gecesi 10 da bu emilin canlı görüldüğü
You don't care about hockey your whole life, and all of a sudden this one game comes up and you just can't let it go. Perhaps it's you who needs to relinquish your primitive superstitions. All right, wait a second.
ee, Dr. Gould bu rahatsız edici broşürler konusunda hiç de mutlu olmasa gerek belki bir dahaki sefer, makaslarıyla daha dikkat eder gülebilirsin fakat bu tarz davalar sünnet işleminin yapılmasını çökertebilir cinayet için neden gibi göründü bana
Mm. So, Dr. Gould must not have been happy about Bradford distributing these flyers. Well, perhaps next time, she'll be more careful with her scissors.
bazı konularda evet mesela erkeklerde boşanma olaylarında eşit velayet hakkı almalı belki fakat bu erkeklerin haklarını savunan gruplarını varoluşunu haklı mı çıkartrır?
Are you implying they do? Well, in some cases. For example, I think that men are entitled to equal custody in divorce settlements.
Bu özel söz dizimi, eşsiz gramer yapısı, belki de belli bir kültürel anlamı var.
That's particular syntax, unique grammatical structure, perhaps denoting a cultural significance.
Fakat bu işi yapmanın belki de başka bir yolu daha vardır.
But there might be another way to do this.
Aslında belki de bu kendini suçlamasının ikinci nedenidir.
Well, perhaps he has other reasons to blame himself.
Açıkçası, son zamanlarda doğada biraz kirlenme var. Yani en kötü şey olmayabilir bu belki.
Honestly, there's a chance there was a little bit of contamination going on, so maybe it's not the worst thing.
Ve onu. Ve belki de bu onu ve Stefan'ı öldürür.
And maybe that will kill her and Stefan too.
- Belki de bu gece evde kalmalıyız.
Maybe your dad and I should stay home tonight.
Belki de asıl amacı seninle birlikte kurup büyüttüğümüz... bu şirkete ve tüm diğer şeylere konmaktır.
That his real interest doesn't lie in getting his hands on this company, on everything you and I have built? Oh, kitten.
Belki de bu yer her şeye rağmen o kadar da "mükemmel" değilmiş.
Maybe this base isn't so "perfect" after all.
Belki de bu çocuk senin itiraf edemediğini itiraf eder.
Perhaps this child will confess what you will not.