Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ D ] / Da değil

Da değil перевод на английский

40,069 параллельный перевод
Tepelerin zirvesinde yalnız da değil.
And it's not alone on the top of the dunes.
Tanrılar da değil.
Not the gods.
- O kadar da değil...
Ha, sure.
Draal'ın Trol Avcısı olup olmaması gerektiğini bilmiyorum, umurumda da değil.
I don't know if Draal should be the Trollhunter or not, and I don't care.
- Dur. Gatto, Arcadia'da değil mi?
- Wait, Gatto isn't in Arcadia?
O da orada olacak değil mi?
She's... she's gonna be there, right?
Fakat başka şansımız da yok gibi, değil mi?
But we don't really have a choice, do we?
Burada yaptığımız da bir çeşit ticaret değil mi?
I mean, what we do is a trade, right?
Bayağı da iyi gidiyor, değil mi?
I think it worked out pretty well, right?
Ama her ağaç da aynı değil.
But not all trees are the same.
Ev sahibi yalnızca korkutucu değil savaşmaya da hazır.
The owner's not only intimidating he's prepared to battle.
Su, onlar için yalnızca içecek değil güç anlamına da geliyor.
Now, water not only offers them the chance to drink, it can also bring power.
Çöl hayatını yalnızca ender su kaynakları değil aynı zamanda güneşin acımasız yakıcılığı da şekillendirir.
Desert life is not only shaped by the scarcity of water, but also by the relentless power of the sun.
Bazı çayırlar yalnızca ateşe değil buza karşı da dayanıklı olmalıdır.
Some grasslands must endure not only fire, but ice.
Chadden bunu fillerin yaptığına ikna olsa da ekibin geri kalanı emin değil.
While Chadden is convinced it's elephants, the rest of the crew are not so sure.
Şehirde aile sahibi olmak da kolay değil.
Raising a family in the city is not easy either.
Ve bu arada, benim adım güzellik veya şekerim değil, ya da bebeğim tarzı herhangi bir şey.
And, by the way, my name is not Doll or Sweetheart or anything else that sounds like a baby.
Tam olarak şu anda olmasa da, bir yıl sonra belki altı ay sonra, belki birkaç hafta sonra bir şeyler bulabiliriz değil mi?
At this specific moment in time, but maybe in a year, maybe in six months or maybe even a couple weeks we might have something better, right?
- Çok da zorlu değilsin, değil mi Hulk?
- You're not so tough, are ya, Hulk?
Lucy Rittenhouse Flynn'in sana Hindenburg'da bahsettiği isim değil miydi?
Lucy... Rittenhouse. That was the name Flynn mentioned to you at the Hindenburg?
Lucy, bu Ay'a inişi ya da Alamo'yu kurtarmak gibi bir şey değil.
Lucy, this isn't saving the Moon launch or the Alamo.
Napa'da falan değil.
She's not in Napa.
Düşünüyordum da, tek fedakârlık yapan onlar değil.
I've been thinking... They're not the only ones who sacrificed.
Korkarım bu, o kadar da kolay değil.
I'm afraid it's not as easy as it sounds.
Bunları yanlış nedenlerden ötürü yapsa da gerçek değil diye bir şey yok.
Even if he's doing it for the wrong reasons, that doesn't mean it's not the truth.
Cumhuriyetle birlikte yok olan o güce tutunanların. Ölmem için dua edenlerin ya da plan yapanların sesi değil.
Clinging to power that died with the Republic, and praying for... or plotting... my death.
O kadar da eski kafa değil.
Not that old school.
Kimsenin midesi bozuk değil, etrafa kusmuyor ya da kökünden kopana kadar saçlarını sallamıyor.
Nobody's having heartburn, no random vomiting or twisting your hair till it falls right out of your head.
Her iki durumda da, Los Espectros'un Bakmamız gereken bir sonraki çeteye, değil mi?
Either way, I think Los Espectros is the next gang that we should look at, don't you?
Bugünlerde komşularımızın da sefil görünmesi o yüzden değil mi?
Isn't that why the neighborhood always looks shabbier by the day?
Fort Knox o kadar da erişilmez değil.
Well, Fort Knox isn't all that impenetrable.
Sadece bu da değil, tamam mı?
But that's not all, all right?
Orada da hissettin, değil mi?
Uh, sure did.
Ayrıca kâfiye ve söz sanatlarını da artık bırakabileceğimizi düşünüyorum. Sence de öyle değil mi, Flynn?
I also think we can dispense with the rhyme and the literary theatrics.
Nevada'da arananlar listesindesin, değil mi?
Your outstanding warrant is in Nevada, right?
Atom enerjisini harika yapan da bu değil mi?
Isn't that why atomic energy is so great?
Yetenek geliştirmede çalışmak da yardımseverliğin göstergesi değil mi?
Isn't working to cultivate talent also another way of caring?
Eger bana neye inandigimi degil, ne bildigimi sorarsaniz, bize atalarimizdan onemli DNA parcalari miras kaldigini biliyorum ve kitabimda da belirttigim gibi sensoriyum'dan kalanlar, on korteksteki adacik ki, o da oyle alelade bir parca degil, o empati kapasitemiz icin elzem.
Look, if you ask me what I know as opposed to what I believe, I know we've inherited some important bits of DNA from our ancestors and as I suggested in my book, what we gained from the sensorium, the insula of the frontal cortices, which is fundamental to our capacity for empathy, isn't just any part.
Ne kadar da kolay oldu, değil mi?
Wasn't that easy?
Tam olarak öyle değil ama oldukça hassas olduğumdan buna da dikkat edelim.
Well, I'm not too sure, but I'm sensitive to these things, so let's be careful.
Beni çağırmayacağından onu bulmam da mümkün değil.
She won't summon me. So I can't find her.
Geçmiş hayatında ne yaptığın da ne olduğun da mühim değil benim için.
I don't care what you did or who you were in your previous life.
- O kadar da kısa değil!
It was not.
Parmaklarım da kırık değil.
I learned how to.
"Olmak ya da olmamak." Öyle değil mi?
"To be or not to be." Right?
O kadar da zor değil.
Not that difficult.
- Düşündüğünüz şey değil! Bu da ne?
What is this thing?
Suikastçın olmayınca o kadar da kuvvetli değilsin, değil mi?
Not so tough without your assassin, are ye?
O çocuk beni öldürebilecek olsa da o çocuğun hayatta kalmayı isteme sebebim olması komik değil mi?
She's the only one who can end my life. She keeps making me want to live. It's funny, isn't it?
Yalnızca parayı değil sağlığını da önemse.
Don't just take care of money but also take care of your health.
- Güzel çocuk ama bu kadarı da fazla olur, değil mi?
He's pretty, but this is stretching it too far, right? See?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]