Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ D ] / Dinleyin şimdi

Dinleyin şimdi перевод на английский

967 параллельный перевод
Dinleyin şimdi
Now listen.
Şimdi, bayanlar ve baylar, dinleyin şimdi.
Now, boys and girls, now listen.
- Dinleyin şimdi.
- Listen to this.
Dinleyin şimdi.
Tell you what we'll do.
Pekala, şimdi beni dinleyin, Komiser, hem kendi zamanınızı hem benimkini, hem de şubenin zamanını boşuna harcıyorsunuz ve buna son vereceksiniz. Şimdi,
All right, now listen to me, Lieutenant, you're wasting your time and my time and the department's time and it's gonna stop.
Mahoney olacaktı, şimdi beni iyi dinleyin...
Mahoney's the name, and let me tell you something...
Şimdi dinleyin.
Shh-shh. Now listen.
Şimdi beni iyi dinleyin dangalaklar.
Now listen here, fat-head
Şimdi, şu mektubu dinleyin hele.
Now, you two listen to this letter.
Bundan şüpheliyim, ama buraya zekâmı geliştirmek için gelmediniz, değil mi? Şimdi beni dinleyin.
I doubt it, but you didn't come here to improve my mind, did you?
Şimdi dinleyin.
Now, listen, you two.
Şimdi, beni dinleyin.
Now, listen here.
Şimdi beni dinleyin.
Now, listen to me.
Asıl şimdi söyleyeceğimi bir dinleyin bakalım.
Wait till you hear what I'm really gonna suggest.
Şimdi beni dinleyin. Halife, Kitchener ile çarpışmak için ayrıldı.
The Khalifa has gone out to meet Kitchener.
- Şimdi dinleyin.
- Now, listen.
Şimdi iyi dinleyin.
Now see here.
Şimdi şunu dinleyin.
Now watch this.
- Dinleyin, şimdi olmaz.
- Listen, not now.
Şimdi, dinleyin.
Now, listen.
Şimdi dinleyin.
Hey now. Now listen.
Şimdi iyi dinleyin.
Now, listen.
Dinleyin, şimdi Yargıç Cullman'a gidiyorum, ama bana bir söz vermenizi istiyorum.
Now listen, I'm going to Judge Cullman's, but I want you to promise me something.
Şimdi öğütlerimi dinleyin.
Now follow my advice.
- Şimdi beni dinleyin beyler.
- Now you men listen to me.
Şimdi söyleyeceklerimi iyi dinleyin, çocuklar.
Now, pay heed to me, you children.
Şimdi dinleyin.
Now listen.
Şimdi, hepiniz beni dinleyin.
Now, listen, all of you.
Şimdi çok dikkatle dinleyin.
Now listen to this very carefully.
Şimdi son kez olarak isimlerini dinleyin.
Now for the last time, listen to their names.
Şimdi beni dinleyin.
Now listen to me.
Şimdi, siz ikiniz, beni dinleyin.
Now, you two, listen to me.
Şimdi beni dinleyin...
Now look...
Şimdi beni dikkatle dinleyin!
Now see here!
Dostlarım, şimdi beni çok dikkatli dinleyin.
My friends, it is imperative that you listen closely.
Öyle olsun, söyleyeceklerimi şimdi dinleyin, ikiniz de.
All right, then, you'll hear what I have to say now, both of you.
- Şimdi beni iyice dinleyin. Ben silahlar için isyancılardan 50,000 altın florin geleceğini söylemiştim ve burada, özel görevli olarak, Kralın baş asi yakalayıcısı bulunuyor.
I said 50,000 gold florin from the rebels for the guns... and here, by special commission, is the King's chief rebel-catcher.
Şimdi, dinleyin beni hepiniz dikkatlice dinleyin.
Now, listen, and get this, all of you.
Şimdi beni dikkatlice dinleyin.
Now, listen carefully.
Şimdi, dikkatlice dinleyin Bayan Laurel.
Listen carefully, Miss Laurel.
Buraya gelin. Şimdi, dinleyin.
Now, listen.
Ama şimdi dinleyin,
But now you must listen,
Şimdi dinleyin!
Now listen!
- Şimdi beni dikkatlice dinleyin.
NOW, LISTEN WITH BOTH EARS.
- Şimdi hepiniz beni dinleyin.
- Now, listen, all of you.
Şimdi iyi dinleyin, az zaman var...
Now listen carefully, there's little time...
Bütün gözcüler şimdi beni iyi dinleyin.
All you mastheaders... now hear me.
Şimdi durun, beni dinleyin.
Wait now. Listen.
- Şimdi beni dikkatle dinleyin.
- How is that?
Şimdi oturup beni dinleyin ve sözümü kesmeyin.
Now, sit down and listen, and try not to interrupt me.
Şimdi lütfen çok geç olmadan beni dinleyin.
Now please listen to me before it's too late.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]