Şimdi olmaz перевод на английский
5,416 параллельный перевод
- Yapabilirim ama şimdi olmaz.
I CAN DO IT, I JUST CAN'T DO IT RIGHT NOW. IT'S OKAY.
- Sorun değil. - Şimdi olmaz.
I CAN'T DO IT RIGHT NOW.
Şimdi olmaz, unuttun mu?
Not right now, remember?
- Şimdi olmaz.
- Now is not the time, I swear to God.
- Şimdi olmaz dedim!
I said not now!
- Şimdi olmaz.
How'd it go?
- İstiyorum ama yapamam, şimdi olmaz.
- I want to. But I can't. Not now.
- Şimdi olmaz hanım efendi, şimdi olmaz!
- Not now... Not now, ma'am.
Şimdi olmaz, sırası değil.
Not right now, man, not right now.
Şimdi olmaz yoldaş general.
Not now, Comrade general.
Şimdi olmaz, şimdi olmaz.
Not now, not now.
- Şimdi olmaz.
- Not now.
Şimdi olmaz mı?
Not now? When?
Billy, şimdi olmaz.
Billy, not now.
Şimdi olmaz.
Not now.
- Şimdi olmaz tatlım.
Not now, sweetie.
- Şimdi olmaz.
- Not right now, please.
Şimdi olmaz General.
Not now, General.
Şimdi olmaz Mark.
Not now, Mark.
- Şimdi olmaz.
Emily! - I can't.
Hayır, şimdi olmaz.
No, not at the moment.
Şimdi olmaz, tatlım.
Honey, not now, okay?
Şimdi olmaz çocuklar, misafirlerimiz var.
Uh... not now, guys. We have guests, okay?
En azından şimdi olmaz.
At least not now.
Şimdi olmaz Athos.
Athos, now is not the time.
- Hayır, şimdi olmaz.
- No, not right now.
- Şimdi olmaz, Sophie.
- Not now, Sophie.
Ama sana cevap veremem, şimdi olmaz.
But I can't give you an answer, not now.
Hayır, şimdi olmaz.
No, not yet.
- Hey.will, şimdi olmaz.
- Hey. Not now, Will.
Şimdi olmaz...
Not now. I'm...
Şimdi olmaz, Cindy!
Not now, cindy!
- Şimdi olmaz, Ciro.
- Not now, Ciro.
- Şimdi olmaz Violet.
Not now, Violet.
Şimdi olsun saçmalamasan olmaz mı?
Could you just not be ridiculous right now, please?
- Şimdi olmaz.
- Sheriff it's Sean.
- Olmaz. Yarısı şimdi, yarısı...
Half now and then half when I...
Şimdi olmaz, John.
Not now, John.
- Şimdi değil. - Olmaz mı?
- Not now, not now.
- Olmaz, şimdi görmek istiyorum.
- No, I want her to see him now.
Şimdi olmaz Mace.
Not now, Mace.
Baba, şimdi olmaz.
Dad, not now.
Şimdi pozisyonumuzdan vazgeçmek olmaz.
No giving up our position now.
- Şimdi olmaz!
- Not now!
Güneş şimdi yapmak üzere olan, aşağı giderse olmaz.
Not if the sun goes down, which it's about to do now.
Söyleyeceklerim konusunda şimdi dikkatlice düşünmen gerekiyor çünkü söyleyeceklerimi herkese anlatmaya karar verirsen üçüncü aşama olmaz, hiçbir şey olmaz.
You have to think very carefully now about what I'm about to tell you, because if you decide to tell everyone else what I'm about to say, there won't be a phase three, there won't be anything.
Bir şey olmaz, kahve isterim şimdi.
I'll be fine. I'll order some coffee.
- Olmaz, şimdi değil.
- No, not yet.
Şimdi olmaz! Ne oldu?
What is it?
Olmaz. Ne şimdi, ne sonra.
Not now, not ever.
Bu aileyi şimdi ayırmak doğru olmaz.
To separate this family now, it would not be right.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
şimdi 13440
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
şimdi 13440
simdi 145
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi anladım 177
şimdi mi 706
şimdilik 467
şimdi değil 438
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdiden 33
şimdi neredesin 37
şimdi gidiyorum 125
şimdi ne yapıyor 40
şimdi mi 706
şimdilik 467
şimdi değil 438
şimdi oldu 108
şimdi ne istiyorsun 34
şimdiden 33
şimdi neredesin 37
şimdi gidiyorum 125
şimdi ne yapıyor 40
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi anlıyorum 178
şimdi gitmeliyim 115
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdi dinlen 19
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi de bu 52
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi anlıyorum 178
şimdi gitmeliyim 115
şimdi ise 87
şimdi ne olacak 465
şimdiyse 77
şimdi git 292
şimdi hatırladım 246
şimdi buradayım 29
şimdi nerede 159
şimdi dene 31
şimdi defol 68
şimdi git 292
şimdi hatırladım 246
şimdi buradayım 29
şimdi nerede 159
şimdi dene 31
şimdi defol 68