Fakat ne перевод на английский
3,421 параллельный перевод
Fakat ne oldu.
But that what's happened.
Fakat ne yaparsam yapayım Mayuri ölüyordu. Hatta Moeka'nın ekibi saldırmasa bile ölmek sanki kaderinde yazılıydı.
But... Mayuri... died. it was like fate itself kept murdering her...
Fakat ne yapalım? Şimdilik etrafı sakinleştirmemiz lazım.
Not only Hee Ju, but also Park Deputy.
Fakat ne gördüysen onu söyledin onlara!
But you told'em what you saw!
Fakat ne kadar ölçüp tartsak da Lisa'nın ilk ifadesindeki yalan avukatınız için felaket olur.
But no matter how you slice it, the fact that Lisa lied on her first statement is a disaster for your lawyer.
Fakat ne yazık ki, artık bunu yapamıyoruz.
But, fortunately, we don't do that anymore.
Fakat ne bir ceza almış ne de uzaklaştırma sadece farklı vardiyalara atılmış o kadar.
But that he's never been disciplined or cited, just moved around to different shifts.
Yasalar böyle, Su-Jin fakat ne bileyim, biz ruh ikizi gibiydik.
That's what the law says, Su-Jin, but I don't know... We were kind of like soul mates.
Görüyorsun ki arkamızdan güçlü bir rüzgar eserse başarabilirdik fakat ne yazık ki bu pis dev deniz canavarı önümüze çıkıyor.
You see, we could've made that with a good wind behind us, but unfortunately there's this dirty great sea monster in the way.
Fakat ne?
But what?
O film bugün kayıp, fakat bakın ne oldu.
The film's now lost but here's what happened.
Fakat bunun ne olduğunu öğrenmeliyiz.
But we have to find out.
Fakat her ne ile darbe aldıysa, kesinlikle ağırmış, kafatasını delip geçmiş.
But whatever hit him in the head was definitely heavy,'cause it penetrated his skull.
Fakat dünya genelindeki bu çeşitli yerlerle ilgili bu kadar kötü ne
But what is it about these various sites throughout the world
Fakat dokuz deneyimli dağcıyı kamplarını bırakıp, hayatlarını kurtarmak için kaçmaya ne neden olmuş olabilir?
But what could have compelled nine experienced mountaineers to flee their camp and run for their lives?
Fakat, hasarların çoğu kurban kasırga içindeyken olduysa yönlülüğün burada ne- -
But if most injuries happened while the victim was inside the tornado, then how does directionality...
Evet, fakat bu hastalığın ne olduğunu diğer benliklere ulaşıp bulguları karşılaştırmadan bilemeyiz.
Yes, but we won't know what until we access her alters and compare their symptoms.
Ne yaptığını sandığına dair hiçbir fikrim yok ; fakat korkunç bir hata yapıyorsun.
Look, I don't know what you think you are playing at, but you are making a terrible mistake.
Fakat yeri doldurulamaz ne biliyor musun?
But you know what is irreplaceable?
... herkes babasının aptal olduğunu düşünür ve herkes haklıdır fakat yaşlandığın zaman, onu gerçekte ne kadar çok sevdiğini anlarsın.
everyone thinks their dad's a jerk, and everyone's right, but when you get older, you realize how much you love him.
Fakat ben... yüksek maaşta gözü olmayan biriyim. Ne kadar iş, o kadar maaş olmasından yanayım. Şirket açısından da benim gibi bir çalışan... yani...
But I couldn't care less about my paycheck I'm satisfied doing myjob and getting paid just enough I'm the perfect employee because I won't be a financial burden!
Fakat bu ne?
But what's all this?
Fakat bir şartım var. Ne söylersem yapacağına dair söz vermelisin.
But you have to promise to do whatever I say
Evet, fakat bebek kanayan meme uçlarını kemirirken, ne giyeceğine bir bak.
Yes, but while the baby is gnawing on your bleeding nips, look what she'll be wearing.
Jack, üzgünüm fakat Sophie için ne kadar anlam ifade ettiğini biliyorsun.
Jack, I'm sorry, but you know how much you mean to sophie.
fakat bu araba açıkca miskin olmamakla beraber Araba yarışı olmamasına ragmen buraya ne için geldik?
But while the car is clearly no slouch, is it any kind of match for the non-car thing we've got lined up for today?
Düşün, mesela, bir adamla görüşüyor ve onu çok seviyorsun, Fakat ona ne diyeceğini bilmiyorsun.
Imagine, you know, you can see this lovely man, you really like him, you don't know what you tell him.
Fakat amca. Sen ne yapıyorsun? Ouyang!
But Uncle. what are you doing. turning Ouyang in?
Fakat az önce ne demiştin?
But what did you mean earlier?
Fakat şu an ne kadar mutlu olduğumu bilmeni isterdim.
But I want you to know just how happy I am.
Fakat kovulmayı hak edecek ne yaptım?
But to get fired because of...
Fakat sonuçlar kötüyse, bu ne anlama gelir?
But if the results are bad, what does that indicate?
Fakat... Ne olursa olsun, aramalarımı görmezden gelme!
But, no matter what happens, please don't ignore my phone calls.
Hayır, takım elbiseli adam her şeyi çözmedi fakat elinde silah olan adamın takım elbiseli adamın ne yapmaya çalıştığını anlaması lazım, tamam mı?
No, man in the suit doesn't have it all figured out, but man with the gun needs to understand what man in the suit is trying to accomplish here, all right?
Fakat, size ne olduğunu sordum. siz de "plana uymadı" dediniz.
But I asked you what happened, you said, "She deviated from the plan."
Fakat ben senin ne olduğunu biliyorum.
But I know what you are.
Ne yaptığımızdan emin değilim fakat bir şeyler geliyor.
I'm not sure what we've done, but something came through.
Fakat Muhafızların senin hakkında ne düşüneceğinden korkuyorsun.
But you're afraid of what the Guardians will think.
Benim problemim falan yok. Sana ne söylediğimi bilmiyorum, Fakat benim için yapacak işin varsa, Yaparım.
I don't know what I told you, but if you have work for me to do, I can do it.
Biliyorum tehlikeli olabilir... fakat buzdolabı işinin de ne kadar tehlikeli olduğunu bir bilsen.
I know it can be dangerous... but if you only knew how dangerous the refrigerator business was.
Bu az görünür bir güç fakat bunun komployla alakası ne?
That's a rare power, but what does it have to do with the conspiracy?
Fakat sarayın ne kadar nefes kesici olduğunu söyler durur.
And I hear his chateau is breathtaking.
ne kadar zor olduğunu bilirim fakat büyük annem o gün bana hayatın bazen acımasız olabileceğini bazen sizi üzebileceğini yada kızdırabileceğini, hatta birini incitmek isteyebileceğini ama ne olursa olsun ne kadar zor.. olursa olsun asla yanlız kalmayacağımı söylemişti.
I know it's tough sometimes, but one thing my grandma told me that day was that sometimes life can be cruel, sometimes life can make you sad or angry, maybe even want to hurt somebody, but no matter how hard life gets,
Fakat gerçekten yüz yüze geldiğinizde ne kadar sade, ne kadar dürüst olduğunu anlıyorsunuz.
Because in real life, you see how genuine he is. And how honest.
O, orada genellikle gece bulunuyor değil fakat o canavarlar yine çıkıp ne zaman?
It's usually night in there, but isn't that when the monsters come out anyway?
Ne yazık ki, videoda polis kostümü giymiş birileri yok fakat karışıklığı tahmin edebilirsiniz.
Unfortunately, none of our video captured the other revelers dressed as police women, but you can get a sense of the chaos.
Fakat sırf birlikte olduk diye şey olduk sanma siz çocuklar günümüzde ne diyordunuz buna?
But just because we screwed, don't assume we're suddenly... what is it you kids say nowadays?
Efendim, dün gece ne oldu bilmiyorum, Fakat ana güç hattı gitmiş.
Sir, I don't know what happened last night, but the main power line went out.
Fakat bardağımın gözlerimin önünde damla damla boşaldığını gördüğümde ne olacak?
But what will happen when all my half-full glasses are emptied one by one, right in front of me?
Burada sizin için ne yapabileceğimize bakalım, fakat itiraf etmeliyim, burada pek popüler değilsiniz.
Let's see what we can maybe do for you here but I have to admit, you won't exactly be the most popular patient here.
Fakat geriye kalan yüzde 95'i ne yapacaksınız.
But that is 95 % of what we do anyway.
fakat neden 40
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neyi var 56
neon 28
new york times 63
nero 36
new york 2524
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neyi var 56
neon 28
new york times 63
nero 36
new york 2524
nepal 33
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139