Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ F ] / Fakat şimdi

Fakat şimdi перевод на английский

1,857 параллельный перевод
- Fakat şimdi değil.
- But not now.
Fakat şimdi evdeki bütün arkadaşlara iyi geceler deme zamanı.
But it's time to say good night to the folks at home.
Fakat şimdi harekete geçmezsek, onu kaybedeceğiz.
But if we don't move now, we're gonna lose him.
Fakat şimdi bir şikâyetim yok.
But I have no complains now.
Aslında insanlar ikiye bölünmüştü fakat şimdi de karmaşa var.
Originally it began as the people divided in half, but even here and now there is quarrelling.
Fakat şimdi farklı.
But now is different.
Fakat şimdi yatmalıyız.
But, uh, we're going to bed.
Fakat şimdi bu benim hatam değil.
But now it's his, and that isn't my fault.
Fakat şimdi yüzlercesini gördük, binlerce ihtişamlı fotoğrafları var kara deliklerin.
But nowwe see hundreds, thousands... of glorious photographs of black holes.
Fakat şimdi bana, bir günde hokey ile ilgili herşeyi anlatacak, biri lazım.
But now I need someone to teache everything about hockey in one day.
Fakat şimdi...
And here was someone who...
Fakat şimdi beni dinlemen gerekiyor.
but now you are going to need to listen to me
fakat şimdi... evimize şeytanın müziğini getirdin.
But now... you've brought the devil's music into our home.
Fakat şimdi bu doğruları dış çemberle buluşacak şekilde uzat
But now extend those lines out till they meet the outer circle.
Fakat şimdi, kafamı kullanmalıyım!
But now, I have to use my head!
Fakat şimdi açım!
But I'm hungry now!
Fakat şimdi ölesiye susuzlar.
But where there are herds, there's always someone watching.
Fakat şimdi farkına vardım ki, çok çabuk pes etmişim.
Which is something I do a lot of... 354-1 00 : 35 : 35,519 - - 00 : 35 : 36,514 I guess.
Bu Muhteşem bir tecrübe ve büyük bir şanstı pek çok insan kendisini bir şekilde psikiyatrik olarak hasta görmek istemiyordu fakat şimdi akıllarında bir normal insan ideali var.
Most people do not, previously at any rate, want to see themselves as in some way psychiatrically injured. But now, they tell me that they have an ideal in their mind about what the normal person is...
Fakat şimdi biliyorum ki bunu yapmakla
But now I know that by doing so
Fakat şimdi, Beni içeri almana ihtiyacım var.
But right now, I need you to let me in.
Fakat şimdi sana birşey sormam lazım
But right now, I'm gonna have to ask you
- Fakat şimdi iyisin değil mi?
- But you're feeling better now?
Fakat şimdi kurallar var.
But there's rules now.
Fakat şimdi fark ettim ki, sorun çizmelerimde değilmiş.
But now I realize it wasn't my boots at all.
Fakat şimdi anlıyorum Sen Maya değilsin.
But I get it now. You're not Mya. You never were Mya.
Fakat şimdi tutunacağım birşey yok, beni anlıyor musun?
And now there's nothing for me to hang onto, understand?
Fakat şimdi bir silahları var ve tüm galaksilerdeki yükselmiş olanları bir çırpıda yok edebilirler.
But now they have a weapon that could destroy all ascended beings within the scope of an entire galaxy in one fell swoop.
Şimdi sizin gitmenize izin vereceğiz fakat daha sonra sorularımız olacak.
We're going to let you all go now, but we will have more questions.
Şimdi, beni affedin Bay Hyde, ve bunu bireyselden öte tüzel bir kanı olarak söylüyorum, fakat gerçek bakış açısı ile,
Well, forgive me, Mr Hyde, and I mean this in a corporate rather than an individual sense, but in point of fact,
Şimdi, bu sana bağlı, elbette, fakat kuyruğun ön parçası... olduğunu söyleyebilirim.
Well, it's up to you, of course, but I'd say the front of the queue.
Fakat çabanı takdir ediyorum. O şimdi oraya geri dönemez.
But I appreciate your dedication.
Fakat, şimdi çok iyiyim.
But, I'm doing okay now.
Şimdi, şu anda burada olması gerekiyor olan Chris Kelly'le ortak olacaksınız fakat...
Now, you'll be partnered up with Chris Kelly, who should be here but...
Şimdi gidip şansımı deneyeceğim fakat söylemeliyim ki, jüri üyelerinin sahte plaka masalına inanacaklarını sanmıyorum.
I'm gonna go out on a limb here and say the jury won't buy the twin tulip van defence.
Şimdi bitti. Yediği şeyler, sıradan yiyecekler. Fakat tesadüfen, yiyeceklerden bulaşan bir bakteriye rastladım.
Foodwise, the contents were unremarkable, but I did stumble upon a very aggressive foodborne bacteria.
- Fakat hayatım şimdi çok daha kısa.
- But now my life is fucking way short.
şimdi bu silahları insanları öldürmek için yapıyorum... fakat bir gün muhteşem aletler yapacağım... gıdalar üreterek yeni ulusumuzu besleyeceğiz!
I might make weapons to kill people now... but one day I'll make great tools... to feed and nourish our prosperous new nation!
Tam olarak nasıl hissettiğini şimdi bilemeyiz... Fakat ayrıca Greg Chaitin da derin kavrayışın çok nadir anlarını hisetmişti..
We can't know exactly how he felt... but Greg Chaitin has also felt those rare moments of profound insight.
Fakat nefretim şimdi bile artıyor.
But my hate grows even now.
İstersen bizimle gel, fakat bil ki şimdi büyük patates benim.
Come with us if you want, but know this... I'm big potatoes now. I'm leader.
Şimdi o gün geldi. Fakat, ben emin değilim.
Now that the day is here, I'm not sure.
Şimdi değil. Fakat yakında
Not now but soon
Fakat bu evi derhal şimdi terk edeceksin ve annemim mezarı üzerine yemin ederim ki ben yaşadığım sürece buraya bir daha adımını bile atmayacaksın.
But you will leave this house right now and I swear to you on my mother's grave that you will not set foot in it again as long as I live.
Şimdi bir düşünün insanların milyonlarca dolar vereceği lüks bir bina yapmak istiyorsunuz fakat iki tane ciğeri beş para etmez adam inşaatın başlamasına engel oluyor..
Now imagine you have to build a building where people have paid millions for apartments. But two old jerks who aren't worth a penny won't let you start construction.
Fakat tam da şimdi, seni öpmeme izin vermenin iyi olacağını düşünüyorum.
But I do think you should probably let me kiss you right about now.
Fakat bu benim için delirme zamanı şimdi.
But it's a crazy time for me right now.
Fakat genellikle beni tek başına yakalarlardı ve şöyle derdim " Oh, tamam şimdi sekizinize karşı dövüşmeliyim.
But usually they'd find me when I was alone, and I'm like, " Oh, OK, now I have to fight eight of you.
Fakat bizi ayıramadı, ve şimdi de sana geri dönmemi engelleyemeyecek.
But he didn't keep us apart then, and he won't keep me from coming back to you now.
Şimdi insanlar ellerindekileri satıyorlar fakat yakında büyük bir geri alıma başlayacaklar.
It's just a little sell-off and then it'll be a big buyback.
Fakat o her zaman olacağını söylerdi... Ama şimdi ortalıkta yok.
She told me she would always be here, but now... not anymore.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]