Geri getireceğim перевод на английский
832 параллельный перевод
Ivan'ı geri getireceğim!
I'll get Ivan back.
Tom'u geri getireceğim, yapacağım son şey olsa da.
I'll bring Tom back, if it's the last thing I do.
Gidip onu geri getireceğim.
I'm gonna go bring her back.
Onu hemen geri getireceğim.
I'll bring her right back.
Her zaman da senden borç alıyorum ihtiyar ama geri getireceğim.
I'm always borrowing from you old man, but I'll give it back
Onu bulup geri getireceğim.
I'll find him and bring him back.
Üzerinde tek bir sökük olmadan geri getireceğim, söz veriyorum.
I'll bring it back to you without any holes in it.
En kısa sürede geri getireceğim.
I won't damage it. I'll bring it back.
Onu saat 3'te geri getireceğim.
I'll bring her back at three o'clock.
- Büyük amcayı geri getireceğim.
- I'll bring great-uncle back with me.
Herkesi yarın akşam geri getireceğim.
I'll bring everybody back tomorrow night.
Sürüklemek zorunda kalsamda onu geri getireceğim.
I'm bringing him back if I have to drag him by his heels.
Posta arabasını geri getireceğim!
I'm bring that stage back here!
Tertemiz şekilde sana geri getireceğim.
You'll get them back, all cleaned and disinfected.
Mulan'ı bulup geri getireceğim. Büyük... Büyük Taş Ejder olduğumu belirttim mi?
This was truly amazing because the gold leaf was a solid wall 2, 000 atoms thick.
Uygun bir zamanda onu geri getireceğim.
I shall bring him back in due time
Oh, söz veriyorum, seni bu gece geri getireceğim.
Oh, I promise you I will get you back tonight.
O çocuğu Bolivya'dan geri getireceğim.
I'll, uh - I'll - I'll bring that boy back from Bolivia.
Vali, General'i aşağılıyor ve adam öfkeden köpürüyor ve "General'i geri getireceğim" diyor.
The Governor insults the General and the man gets into a rage and says'I am going to bring the General back
Jüri toplandıktan sonra cesetleri göstermek için onları geri getireceğim.
When they get the coroner's jury convened out front... I'll bring them back to view the bodies.
Sana tapınağının hazinesini geri getireceğim!
I will bring you back your temple treasure!
Bir aksilik çıkmazsa onu Noel'de geri getireceğim. Hoşça kal, Herbert.
I shall have him back for Christmas, no matter what happens.
Bu akşam Flostre'a gidip onu geri getireceğim.
I'll go to Flostre's tonight and bring her back.
Tommy Kopeck'in idam edildiği gün, onu geri getireceğim.
The day that Tommy Kopeck is executed, I'll bring her back.
Hepsini öğleden sonra geri getireceğim.
I'm bringing them all back, Miss Effie, this afternoon.
Merak etmeyin parayı geri getireceğim.
Don't worry, I'll put the money back.
Geri getireceğim.
You'll get'em back.
Onu geri getireceğim.
I'll fetch her back.
Ben, Amerikalı izci sana uyumu geri getireceğim.
I, American boy scout, will bring you back to harmony.
Ona şan veren tüm gelenekleri geri getireceğim.
I shall restore all the traditions that made her great.
Seni yaşama geri getireceğim.
I'll get you back.
Geri getireceğim.
I'll bring them back.
Senin için onu geri getireceğim, babacığım.
I'll bring her back for you, Daddy.
Bir yolunu bulup onu geri getireceğim.
I'll bring her back somehow.
Onu geri getireceğim, ne pahasına olursa olsun.
I'll get him back, no matter what it costs.
Merak etme, Sophie, Onu sana geri getireceğim.
Don't worry, Sophie, I'll get it back for you.
Ve size söz veriyorum, 1000 ryo'nuzu size geri getireceğim.
And I promise you, I'll get your thousand ryo back for you.
Onları bununla geri getireceğim.
I will bring them back with this.
Onu geri getireceğim.
You'll have him back.
İşim biter bitmez hemen geri getireceğim.
I'll bring it back just as soon as I'm through with it.
Onu mermi dolu olarak geri getireceğim.
I will, and I'll bring him back filled with bullets.
Onu geri getireceğim.
We'll bring him back.
George, kızını geri getireceğim.
George, I'll get your daughter back.
Gidip onu geri getireceğim
I'll go get her and bring her back.
Ama söz veriyorum, Bayan Shizu'yu geri getireceğim.
But I promise I will bring Oshizu back.
Onu ben kaçırdım, ben geri getireceğim!
I kidnapped her, so I'll go and rescue her.
Sağlığına kavuşur kavuşmaz onu çalışması için geri getireceğim.
I'll bring her backto work as soon as she recovers her health.
Geri döndüğümüzde hepinize temiz iççamaşırları getireceğim.
When we come back, I'll get you all some nice clean underwear.
Ben yemeğin geri kalanını hazırlayıp getireceğim.
I'll fix the rest of dinner and get it all on the table.
Onu geri getireceğim.
I'll get him back.
Onu geri getireceğim.
He's out of his mind!
getireceğim 51
geri zekalı 308
geri zekâlı 75
geri dön 997
geri istiyorum 22
geri ver 111
geri gel 638
geri getir 23
geri çekil 905
geri döndü 106
geri zekalı 308
geri zekâlı 75
geri dön 997
geri istiyorum 22
geri ver 111
geri gel 638
geri getir 23
geri çekil 905
geri döndü 106
geri döneceğim 286
geri dur 89
geri gelecek misin 32
geri git 182
geri gelecek 78
geri döndün 87
geri gelmeyecek 30
geri dönmeyeceğim 51
geri dönüyorum 52
geri çekilin 1056
geri dur 89
geri gelecek misin 32
geri git 182
geri gelecek 78
geri döndün 87
geri gelmeyecek 30
geri dönmeyeceğim 51
geri dönüyorum 52
geri çekilin 1056
geri dönme 24
geri döndüm 161
geri döneceksin 37
geri geliyor 54
geri gelin 133
geri dönecek 75
geri döndüğümde 39
geri geldi 70
geri geleceğim 165
geri dönelim 114
geri döndüm 161
geri döneceksin 37
geri geliyor 54
geri gelin 133
geri dönecek 75
geri döndüğümde 39
geri geldi 70
geri geleceğim 165
geri dönelim 114