Hemen değil перевод на английский
1,433 параллельный перевод
İdare ettim aslında, ama hemen değil.
I couId handle it, but not right away.
- Hemen değil.
- Not immediately.
Hemen değil.
Not directly.
Ama hemen değil.
But not immediately.
Hemen değil.
Not right away.
Hemen değil, seni yedek parça!
Not yet, you component!
- Hayır, ama hemen değil.
- Not yet.
Ama hemen değil.
- l do, but not yet.
Hemen değil...
Not after all...
Hemen değil.
Not just yet.
- Hemen değil.
Not so fast.
Yalnız hemen değil, biraz sürmüş.
Only this one weren't so quick. This one took time.
Elbette, hemen değil.
Not immediately, of course.
Birlikte kalmamızın gerekli olmadığını kabul ettiler... hemen değil.
They "ve agreed we won" t have to reside together... not right away.
Büyük olasılıkla hemen dışarıda bir yerde saklılar değil mi?
Why, it's probably hidden right outside here somewhere, right?
Konu şu ki hemen başlamamız gerekmiyor ama, bana kalırsa yarışmaya önceden hazırlanmak iyidir, sizce de öyle değil mi?
We're not supposed to get started until next quarter, but I think we should get a leg up on the competition, don't you?
Ama, hala vakit var öyle değil mi? Benim eve gidelim ve hemen İsviçre'ye girip bilgileri alalım.
I'll penetrate Switzerland right away... and get the information.
İyi güzel, ama Mikena'nın en iyi savaşçıları hemen duvarın ardındayken değil.
Well and fine, but not when the greatest warriors in Mycenae are just behind those walls.
Aşta olanlar hemen hemen hamilelikte olduğu gibi, öyle değil mi?
Being half in love is like being half pregnant, isn't it?
Hiç dert değil. Onu hemen tekrar bağlayabiliriz.
We can just get him on the line again.
Bu gece Bethlehem yolculuğu biraz gecikecek çünkü size özel bir gösteri sunacağız. Hemen uyarayım bu, çocuklara göre değil kalbi zayıf olanlara göre de değil.
Tonight, "Journey to Bethlehem" will be delayed, so that we might bring you a special presentation of sorts... and I might caution you, this is not for children, nor for the faint of heart.
Siz ikiniz uzun zamandır birliktesiniz değil mi? Bir yıl oldu mu? Hemen hemen.
Long time now that you've been together.
Hemen ameliyata ihtiyacı var. Düğüm atmayı öğrendiğinde değil.
He needs surgery now, not when she learns how to tie a knot.
- Seni hemen görmek istiyor. Birazdan değil.
He needs you now, not in a sec.
Önemli değil. Ceketini giy ve hemen oradan çık.
Put on a jacket and get outta there, and if he calls...
Bu davranışa hemen bir son vereceksiniz. Bu hiç hoş değil.
It is disgraceful, especially from the political leaders of this campus.
Camdan dolayı pencere kenarı daha soğuk olabilir ama oradaki de tam tuvaletin yanında tuvaletin yanında oturmak beni her zaman rahatsız etmiştir ki bu adil değil, çünkü bir şey olursa hemen tuvaletin yanındasındır.
The window can be colder because of the glass, but then that one is right by the bathroom, and being right by the bathroom always makes me kind of uncomfortable, which isn't really fair because something has to be right by the bathroom.
- Hayır, hemen değil.
See the doctor?
Bayıldıktan hemen sonra, bu kadının sesini duydum fısıldıyordu "Daha değil." diye.
Right after I passed out, I heard this woman's voice... whispering... "Not yet."
Bu Limandakilerin hemen hepsi beyaz değil mi?
A lot of these port guys are white, aren't they?
Biz kontrol memurları, hemen her şeyi kağıt kalemle yapardık değil mi?
Used to be us checkers did everything with paper and a pencil, right?
Hadi! Kimin hatasi oldugu umurumda bile degil. Buranin hemen temizlenmesini istiyorum!
Just get this place cleaned up!
Onu hemen silmezdim. Daha değil Pauline.
I wouldn't write him off just yet, Pauline.
Hemen geri dönmemiz gerekmez, değil mi?
We ought not return right away, huh?
Çok değil, SSRI hemen hemen duyulmamıştı.
Not too long ago, the acronym SSRI was virtually unheard of.
Eğer boktan bir firmayı bırak diyorsan bunu yaparım hemen, hiç problem değil.
Actually I don't. If you want me to give it away to some bullshit label I could anytime no problem.
Ben de hemen hemen aileden sayılırım. Değil mi ama?
I'm pretty much family, aren't I?
Hemen döneceğim, kendi başına kalmaktan sıkılmazsın değil mi?
I back. Ca ira, alone?
Hey, hey- - hemen suçu bana atma sorunu olan sensin ben değil.
Hey, hey- - don't turn this around on me, man- - you're the one who has the problem, not me...
Zinanın her zaman bazı sonuçları olur. Ama hemen karar vermek doğru değil.
Fornication always has consequences, but I don't think we should jump to conclusions.
Anlıyorum. Sorun değil. Hemen gelebilirim.
I see... no that's ok, I can come now.
Capo'nun başını hemen Los Angeles'a götürmek zorundasınız, değil mi?
You must get the head of the capo to Los Angeles subito, eh? - Sí?
İşten aradılar, hemen gelmemi söylediler ama o burada değil.
I got a call at work and was told to get over here right away and he's not here.
Daireniz hemen bu davaya odaklandı, öyle değil mi?
Your office really moved on this, didn't they?
Dert değil, hemen dönerim.
All right. I'll be right back.
Bu hemen hemen her eğlenceli değil.
This almost isn't any fun.
Hemen hemen düşünüyorum, o kadar değil berbat?
Pretty much screwed that up, don't you think?
L Yani, biz hemen hemen, her şeytani taş bozdu değil mi?
I mean, we've practically overturned every demonic stone, right?
Aranızdaki sorunun ne olduğunu bilmiyorum... ve doğrusunu söylemek gerekirse... umurumda değil, ama hemen şimdi bitirmenizi istiyorum!
I don't know what the problem is between you two... and to tell you the truth... I don't care, but I want it settled right now!
- Bir dakika değil, hemen.
Not "in a minute." Now.
Herkesin hemen hemen aynı şeyleri yaşaması ne garip değil mi?
Yeah... it's funny how everybody sort of has the same stuff going on, right?
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değil mi ya 25
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değil mi ya 25