Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ H ] / Hepimiz öyle

Hepimiz öyle перевод на английский

757 параллельный перевод
Geçeceksin bunları, hakimin karşısında hepimiz öyle deriz!
Standing before the judge, we all "can't help it"!
Hepimiz öyle değil miyiz?
Well, aren't we all?
- Hepimiz öyle değil miyiz?
- Aren't we all?
Hepimiz öyle düşünüyoruz.
We all think so.
Hepimiz öyle yapmıyor muyuz?
That's what we're all supposed to do.
Hepimiz öyle, senin sayende.
We all are, because of you.
Evet ama hepimiz öyle aptalız ki.
Yes, but we're all being such fools.
Hepimiz öyle.
All of us are.
Hepimiz öyle değil miydik?
Weren't we all?
- Hepimiz öyle sanıyorduk.
- That's what we all thought,
- Hepimiz öyle değil miyiz?
- Aren't we all? Get forward.
Belki hepimiz öyle.
MAYBE WE ALL ARE.
Hepimiz öyle, değil mi?
Aren't we all?
Evet, hepimiz öyle yapmalıyız.
Yes, as we all must do.
Sanırım hepimiz öyle.
I think we all are.
Bu kültürlü, medeni hâlimizin altında içten içe hepimiz öyleyiz. Ve öyle davranmalıyız.
I mean, that's what we are... deep down, underneath our sophisticated civilization... and we should behave like they do.
Hepimiz öyle sandık.
All of us thought so.
Bir adam hem iyiden, hem de kötüden yaratılmıştır, hepimiz öyle.
Now, a man is made out of bad as well as good, all of us.
Hepimiz öyle.
We all are.
Hepimiz öyle değil miyiz zaten?
Aren't we all?
Hepimiz öyle.
So did we all.
Wayne'in yanında hepimiz öyle görünüyorduk. Gerçekten güzeldi.
- Well, we all did next to Wayne.
Oldukça zararsızdır, zaten patlatılana kadar hepimiz öyle değil miyiz!
The gubbins itself is harmless enough but aren't we all, until detonated.
Starbuck, hepimiz öyle.
Starbuck, we all do.
- Hepimiz öyle olmalıyız.
- We all should.
Öyle demeyin, hepimiz çuvalladik... ve tüm yükü birimizin tasimasi için hiç sebep yok.
Now, come, sir, we've all failed and there's no reason for expecting any of us to bear the whole brunt.
Gitmemizin hepimiz için iyi olacağını düşünüyorsan, öyle yaparız.
If you think it's best for us to go away, why, that's what we'll do.
Hepimiz birer yetişkiniz ve öyle davranabilirsek Warren, bütün akşamı Rose'dan bahsederek geçireceğine onunla birlikte geçirir...
We're all grown up, and if we'd only act that way, Warren would be here with Rose instead of spending the evening talking about you...
Hepimiz öyle.
So do all of us.
Hepimiz öyle.
And that goes for all of us.
Benim gibi hepimiz düşünüyoruz bunu. ... Öyle bir noktaya varabilirsiniz ki, ağdan kurtulmaya çalışan bir balık gibi kendinizi karmaşanın içinde bulursunuz.
I know you must think about it... just as I do... until you end up all confused... like fish churning in a basket, looking for a way out.
Öyle ya da böyle, hepimiz kendi ahlaksızlığımız için çalışıyoruz.
One way or another, we all work for our vice.
Benim için de öyle, hepimiz için öyle.
And so in me. And so, I think, in all.
Hayır, hepimiz ona yardım ettik, öyle değil mi Bay Morley?
We've all helped him, haven't we, Mr. Morley?
Sana yardım edecek yanında kimse yok, öyle olunca hepimiz Allison buraya gelmeden senin kasabadan kaçacağını düşünmüştük.
We all figured that you'd leave town before you'd face up to Allison without your boys standing by to help you out.
Öyle hepimiz daha huzurlu oluruz.
We will all feel calmer.
Ve hepimiz de öyle düşünüyoruz.
And we all feel that way.
Evet, o kötü kokuyor... biz de öyle, hepimiz!
Well, she does smell bad... you and I too, all of us!
Madem öyle, Voltran'a dokun ki... hepimiz tanrımızın zayıf olduğunu bilelim.
Animals! Then touch Wotan and we'll know your gods are weak.
Bunu hepimiz yapabilsek, öyle bir hayata geri dönebilsek kargaşadan, sınırlardan yoksun basit.
You know, if we could all do that, go back to a life like that... uncluttered, unhung... simple.
Dinle, Roberts, hepimiz neler olduğunu biliyoruz, ama elimizden hiçbir şey gelmez. - Doğru. - Öyle mi?
Now, listen, Roberts, we're all aware of what happened, but there's nothing we can do about it.
Çok eğlenceliydi ve hepimiz doyasıya güldük ama emin olun, Meslek Danışma Kurulu'nda mülakata girseniz kesinlikle öyle muamele görmezsiniz.
Well, that was all good fun, and we all had a jolly good laugh but I assure you, you'd never be treated like that if you had an interview here at the Careers Advisory Board.
Hepimiz deliyiz, öyle olmasa burada olmazdık.
We're all nuts or we wouldn't be here.
Seninle hepimiz biribirimize benzedik, Öyle olmasını istemesek bile.
We've become like one with you, Though with no intention.
Artık hepimiz bu işin içindeyiz, öyle değil mi?
We're all in this together now, aren't we?
Sanırım bunu hepimiz düşündük. Öyle veya böyle.
I find that all we think this, in a way or another one.
Öyle yaparsak yarın hepimiz öleceğiz.
And all the men will be dead tomorrow?
Çünkü hepimiz başına üşüştük kötü bir şey olduğundan korktuk. Hiç de öyle olmadı.
We all rushed over expecting the worst.
Evet, öyle ya da böyle hepimiz Sam Amca için çalışıyoruz.
Yes, we all work for Uncle Sam in one way or another.
Hepimiz aynı adamdan bahsediyorsak... ki bence öyle... adam motosikletlerimizden koleksiyon yapmaya başladı.
If we're all talking about the same man and I think we are then it appears he's got a rather growing collection of our bikes.
En başından beri, yani, birlikte çalmaya başladığımızdan beri sanırım hepimiz bir parça daha büyüdük. Tabii, kadınlar da öyle.
Încã de la debut, de când am început sã cântãm împreunã, toti ne-am maturizat putin, la fel si cu femeile.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]