Herkesin önünde перевод на английский
1,381 параллельный перевод
Ondan herkesin önünde ayrılman gerekir.
You need to break up with her in public.
Ve geline herkesin önünde düğününün ve Epcot merkezine özel balayı gezisinin iptal edildiğini söylemek isterim.
Admitting to her in front of everybody that her wedding and that very special honeymoon trip to Epcot Center will have to be postponed.
Ve herkesin önünde de ben küçük düştüm.
And it was me who was hurt in front of everybody.
Derste herkesin önünde sadece beş kişi solo çalışmalarına katılacak.
Only five people will perform solos in front of this class.
Herkesin önünde beni onun üzerine çıkarttılar.
They made me stand on it in front of everyone.
Herkesin önünde anneme saygısızlık etmiştim.
I had publicly scorned my mother.
Eğer Chen senden önce bu davayı çözerse, herkesin önünde rezil olursun.
So if you're afraid... he'll solve it faster than you...
Herkesin önünde yazmak. Çünkü, dışarıdan bir şeyler alıp onları kağıda dökmek yerine her zaman içime kapanıp oradan bir şeyler yazardım.
You know, writing in front of everybody, because I've always just gone into my own head and wrote stuff down, instead of taking things from outside and putting them down.
Neden herkesin önünde şarkı söylemem için beni seçtin?
Why did you pick on me in front of everyone?
Herkesin önünde şarkı söylemek neden utanç verici olsun ki?
You think singing in front of your friends is embarrassing?
İnşallah yarın, herkesin önünde koruyacağım onları.
Allah willing, tomorrow, I will make their case public.
Colle'yi herkesin önünde küçük düşürmek için, Amath planladı bunu.
Amath orchestrated it all to publicly humiliate Collé.
Sonra bir Lodi şenliği sırasında herkesin önünde benden elimi istedi.
So, one night, during Lodi, he asked for my hand in front of everybody.
Eğer bir erkek bir kızdan hoşlanıyorsa..... herkesin önünde aşkını itiraf eder.
.. he's started this custom that if a boy is in love with a girl.. .. he confesses his love in front of everyone.
Eğer'evet'diyecekse, herkesin önünde erkeğin adını söyleyip şeker kamışını kırar.
If she wants to accept, she calls out the boy's name.. .. and breaks sugar cane.
Buraya gelip..... herkesin önünde karım olacak kadına ilan-ı aşk edecektiniz ve geri mi dönecektiniz ve ben...
That you could come here.. .. and declare your love for my wife-to-be.. .. in front of everyone and leave.
Ve sen onu mahkemeye getirip herkesin önünde ona sorular soracaksın.
And tomorrow, you'll drag her to court and in front of everyone..
Gecenizi mahvetmek istemem ama, herkesin önünde teşekkür etmek istiyorum.
I don't mean to ruin your night out, but I wanted to thank you publicly.
Gün ışığında, Tanrı, Dr. Kim ve herkesin önünde mi?
- In front of God, Dr. Kim and everyone?
Hem de, herkesin önünde.
Yeah, in public.
Yemekhanede herkesin önünde kavga etmek istediğini söylüyordu.
Says he wants to get in a fight in the mess hall in front of everybody.
Majesteleri, Biliyorum bir oğlan istiyorsunuz ama rahmimi herkesin önünde konuşmak zorunda mıyız?
Your majesty, I know you want a son, but must we discuss my womb in front of the entire court?
Orada değil, o günde herkesin önünde.
Just not there, on the day, in front of everybody.
Neden herkesin önünde sen soyunmuyorsun?
Why don't you strip down and have a 100 people stare at you?
Herkesin önünde tokatlanmadan.
You know, without getting slapped around.
Herkesin önünde.
In front of everybody.
Burada kal ve herkesin önünde konuş!
Just stay here and talk about it in front of everybody!
Ben sadece... beni herkesin önünde rezil etmediğin için teşekkür etmek istedim.
I wanted to say thank you for not outing me in front of Ed.
Pantolonumu indireceğim... ve herkesin önünde kıçımı öpersen... sözleşmeyi imzalarım.
I am going to drop my drawers. And if you kiss my ass in front of everybody, I'll sign the contract.
Herkesin önünde, ben...
In front of anyone, I -
Bunu bana yaptığına inanamıyorum, Troy'un önünde, herkesin önünde.
I can't believe he did that to me, in front of Troy, in front of everybody.
Herkesin önünde kınanacaksın.
They'll shame you publicly.
Jill Levy'yi barda, herkesin önünde becermemiş miydin?
Didn't you bang Jill Levy there right on the bar in front of everybody?
Ve herkesin önünde.
In anyone's presence.
Evet. Umarım herkesin önünde kusmam.
Yeah, just hope I don't puke in front of everyone.
O zaman Freisler herkesin önünde bildiriler hakkında konuşmak zorunda kalacak!
Then Freisler will have to talk about the flyers in front of everybody!
Salak ihtiyar! Herkesin önünde beni küçük düşürdü.
That stupid old man made me lose face in front of everyone.
Herkesin önünde.
In public.
Herkesin önünde bir aptal gibi duruyordum.
There I was, standing like an idiot in front of everybody.
Hem de herkesin gözü önünde.
I will lick you in front of everyone to show my joy.
Ve ne şaşırtıcıdır ki bütün belgeler bunun Al ve Jack'in ve herkesin parası olduğunu söyleyen belgeler Vince'in evinin önünde bu kumaş çantanın içinde ortaya çıkıyor.
And blow me, it turns out all the documents stating that it was the money of Al and Jack and everybody they all turned up in this duffel bag outside of Vince " s house.
Herkesin önünde bir seçenek vardır.
Everyone has a choice.
Bir seferinde 3 gün boyunca tutsak kaldım. Ve herkesin gözü önünde üzerime işediler.
I was once held captive for three days and publicly urinated on.
Bunu herkesin gözü önünde yapacağız.
I will execute him in public!
Bu iş, moolaadeyi sona erdirmek için herkesin gözü önünde yapılmalıdır.
This has to be done publicly to bring an end to the moolaade.
Biz çalarız herkesin tam önünde
We steal Right in front of everyone
Yürürler ve dans ederlerdi. Herkesin gözü önünde kurbanları şişlerler herkesin görmesi için korkularını ve en kötü isteklerini ortaya sererlerdi.
Walked and danced, skewering victims in plain sight laying their fears and worst desires out for everyone to see.
Herkesin gözümüzün önünde olması daha iyi.
We'll need advance notice to clear it.
Seninle herkesin önünde tartışmak istemiyorum!
I don't want to argue with you in front of everyone.
Aman Tanrım, herkesin önünde!
Oh, I meant in front of all of them.
Ve herkesin önünde, bunları yerine getirmek istiyorum!
You see, I made a promise to some brave folks, and I want to keep that promise in front of everyone!
önünde 25
herkes 808
herkese merhaba 146
herkese 98
herkese günaydın 69
herkese iyi geceler 79
herkese selam 29
herkesin 60
herkesi 62
herkese iyi günler 18
herkes 808
herkese merhaba 146
herkese 98
herkese günaydın 69
herkese iyi geceler 79
herkese selam 29
herkesin 60
herkesi 62
herkese iyi günler 18
herkes gibi 80
herkese iyi akşamlar 52
herkes burada 65
herkesten 26
herkes gitti 42
herkes biliyor 94
herkes nerede 199
herkes iyi mi 133
herkese mutlu noeller 32
herkes iyi 27
herkese iyi akşamlar 52
herkes burada 65
herkesten 26
herkes gitti 42
herkes biliyor 94
herkes nerede 199
herkes iyi mi 133
herkese mutlu noeller 32
herkes iyi 27