Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ K ] / Kapattı

Kapattı перевод на английский

8,600 параллельный перевод
Korkunç davranışlarını hep ailesini koruma maskesi ile kapattı.
She cloaked all of her terrible behavior under the guise of protecting her family.
Tüm iyi vatandaşlar gibi, Anton'un cep telefonunda casus yazımı detektörü vardı ve telefonunu derhal kapattı.
Like all good citizens, Anton has spyware detection on his cellphone, so it shut off immediately.
Kapattığı zaman telefonunu al!
When she hangs up, take her cell phone!
Dört kamerayı kapattım, çok havalı.
I shut down four cameras, which is so cool.
Şimdi suratına kapattım sanacak.
He's gonna think I hung up on him.
Kızına karşı neden dürüst olamadığını şimdi anlıyorum. ... Vivian'ı arayınca telefonu suratıma kapattığında bedelini ben ödüyorum... and she hangs up on me,... ama bu kadın, bu yeni kadın gerçeği bilmeyi hak ediyor demek.
Now, I understand why you can't be honest with your daughter, and I pay the price every time I call Vivian and she hangs up on me, but this woman, this new woman, she deserves to know the truth.
Kızına karşı neden dürüst olamadığını şimdi anlıyorum. Vivian'ı arayınca telefonu suratıma kapattığında bedelini ben ödüyorum.
Now, I understand why you can't be honest with our daughter, and I pay the price every time I call Vivian and she hangs up on me.
Merdivenle tavan arasına tırmanıp çatının kapağını arkamdan kapattığımı hatırlıyorum.
I remember climbing up the- - up the ladder to the attic and pulling the trap door shut behind me.
Yüzüne kapattığım için özür dilerim.
I'm sorry I hung up on you.
Haber hakkında fazlası da var. Anneca Oil'in, boruyolunu kapattığını açıklamasından saatler sonra bu sürpriz gelişme oldu.
Just hours after Anneca Oil announced that they are shutting down its pipeline...
Dün gece, restoranı kapattıktan sonra ofise çıkıp masanın altında ağladım.
Last night, after we closed, I went up to the office, got under the desk and cried.
Elektriği kapattık diyelim, "A" ne olacak?
Yeah, we can turn off the power, but what about "A?"
Haberleri duyduğundan beri kendini odasına kapattı.
Kid's been holed up in his room since he heard the news.
Pencereleri filan kapattım, pencereden vururlar diye.
Fucking board the windows up and all, in case they shoot through the windows and all that.
Belki de bir gereklilikti, bir şeyin üstünü kapattı.
Maybe it was necessity, a coverup.
Kızımı ses geçirmez bir kutuya kapattım ve onu sevmesini bilemedim.
I kept my daughter locked in a soundproof box, and I never knew how to love her. That is on me.
Arınması için onu oraya kapattın.
You stuck him in there to get clean.
Depoyu neden kapattıklarını biliyor musun?
Do you know why they closed down the warehouse?
- Telefonu kapattı.
- She hung up.
Bugünlük kapattınız mı?
Are you finished for today?
Telefonu kapattı.
He turned it off again.
Kapattı.
He shut it off.
Beni bulmasınlar diye kapattım.
I turned it off so I won't be found.
GPS'ini kapattı.
He shut off his GPS.
Hasta olduğumu söylemek için aradım, ama telefonu yüzüme kapattın.
I called to tell you I was sick, and you--you hung up on me.
Kardeşin öldüğünde... acıyı kaldıramadın,... ve kapattın.
You couldn't handle the pain when your brother died, so you turned it off.
Öylece insanlığını kapattı yurda geldi, tüm kıyafetlerini ve teşekkür notlarını alıp kasabayı terk mi etti?
She just flipped her humanity switch, came back to the dorm, and took all of her clothes and thank you notes and just left town?
Sadece bir kaç yıl aldı. Kanser annemi mahvetti ben insanlığımı kapattım, ama sen ancak baklayı çıkarabildin.
Only took a couple of years, cancer to devour my mom, me to flip my humanity off, but you finally spit it out.
Lütfen bana kapattığını söyleme.
Please don't tell me that you shut it off.
Stefan, sakın bana kapattığını söyleme!
Stefan, don't you dare tell me that you shut it off!
- Lisa onun iş yerini tamamen kapattı.
It was only a shadow.
- Geçen gece evinde birini gördüm. İşini kapattığı için kızgındın.
Hey, hey, come here!
Ama sonrasında haklı olduğunu farkettim, ve zaten konuyu kapattım.
- ( Sighs ) - Just come to the station with me.
Bir keresinde ben de kendimi 221-B'nin bir kısmına kapattım.
You know, I once walled myself into a section of 221B.
Belki bekçiyi nezaret gibi bir yere sürüklediniz, içeri kapattınız.
Maybe you put the caretaker in some kind of sleeper hold, dragged him inside.
Kapattılar
They closed it.
"İşletmeleri boşaltıp evleri taşıdılar." "Şehri trafiğe kapattılar."
"drove out businesses, boarded up homes, closed off the town to traffic."
- Bu gece kaçta kapattınız?
What time did you close up tonight?
- Hem ne diye cep telefonunu kapattın?
Why was your phone off?
Yerleri sildim, barı kapattım ve eve gittim.
I swept the floor, I closed the bar, and went home.
Kapağı kapattım ve çabucak 911'i aradım.
I closed the door and I called 911 right away.
Gemi, bağlantısını attı ve felaket bir kesintiden kaçınmak için ilgili bütün sistemleri kapattı.
The ship detached the coupling and shut down all related systems to avoid a catastrophic failure.
Gözlerimi kapattığımda seni hala Fish'in şemsiyesini tutarken görüyorum.
You know, if I close my eyes, I can still see you holding Fish's umbrella.
Her yeri kapattık.
We've set up a perimeter.
- Basit. - Her davayı kapattığımda bir kakao parçası atıyorum.
I eat a cacao nib every time I close a case.
Holt ve Terry jaluziyi kapattı. Böcekleri sal.
Holt and Terry have closed the blinds... release the roaches.
Gözyaşı kanallarımı kapattırmayı düşünüyorum.
I'm considering having my tear ducts melted shut.
Bütün çıkışları kapattılar güvenlik görevlilerini rehin aldılar ve biz de saklanacak bir yer arıyoruz.
They've blocked all the exits, they've taken the security guards hostage, and we're looking for a place to hide.
Seni, ağzını tut diye bu eve kapattılar.
They put you in this house to keep you quiet.
Maalesef kapattık.
Pardon. It's closed.
Elena, insanlığımı kapattım.
Elena, I shut off my humanity.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]