Korkuyor musunuz перевод на английский
204 параллельный перевод
Ne o, korkuyor musunuz, yoksa?
You're not afraid, are you?
- Korkuyor musunuz?
- You afraid?
Şimdi dışarı çıkmaya korkuyor musunuz?
You scared to come out now?
Tırmanmaya korkuyor musunuz?
What's the matter, afraid to go aloft?
- O ip kaçkınından korkuyor musunuz?
- Afraid of that gallows-face?
- Korkuyor musunuz?
You scared? Yes.
Bütün bunlardan korkuyor musunuz?
Are you as frightened as all that?
Ne oldu? Korkuyor musunuz?
What's the matter?
Korkuyor musunuz?
Afraid?
- Bu kelimeden korkuyor musunuz, efendim?
- Are you afraid of the word, sir?
Korkuyor musunuz?
Are you afraid?
Siz Musa'nın matemcileri, yeni tanrıyı görmekten korkuyor musunuz?
Are you mourners of Moses afraid to face the new god of gold?
Bir erkeğin dairesine gelmekten korkuyor musunuz yoksa?
Or are you a little shaky about Visiting a man's apartment, sarge?
- Korkuyor musunuz?
- Are you afraid?
Bana hoşça kal demeye korkuyor musunuz, şıllıklar?
Now you're scared of saying goodbye to me, you bitches!
Neyiniz var? Hepiniz ondan korkuyor musunuz?
Are you all afraid of her?
- Korkuyor musunuz? - Hayır.
- Are you afraid?
Benden korkuyor musunuz?
Are you afraid of me?
Hepiniz Beauregard Bennet'dan korkuyor musunuz? Burada altmış kişsiniz!
Are you men afraid of Beauregard Bennet, now, when there's sixty of ya!
Korkuyor musunuz?
Are you afraid or something?
Amerikalılardan korkuyor musunuz?
Are you afraid of Americans?
- Polise gitmekten korkuyor musunuz? Korkmak da ne demek?
- Are you afraid to go to the police?
Beyler, kralınızı çıplak yüzle öldürmekten korkuyor musunuz?
Well, gentlemen, are you afraid to kill your king with an open face?
Yoksa korkuyor musunuz?
Or are you yellow?
korkuyor musunuz?
Are you afraid?
- Korkuyor musunuz?
- You are afraid?
- Ölmekten korkuyor musunuz Bayan Rosa?
Are you scared to die Rosa?
Ya siz onlardan korkuyor musunuz?
I'm not afraid of them, are you?
Reşit olmamamdan korkuyor musunuz?
Afraid I might be a minor?
Yoksa benden korkuyor musunuz?
Are you afraid of me?
Dur bir dakika, Angela'ya sormaya korkuyor musunuz?
Is not... you're afraid to invite her?
Burun'u geçmekten siz de korkuyor musunuz, Bay Christian?
Are you frightened to go around the Horn, Mr Christian?
- Korkuyor musunuz?
- Are you scared?
- Sessizlikten korkuyor musunuz?
- Are you afraid of silence?
Erkeklerden korkuyor musunuz?
Are you afraid of men?
Astor'un, sizinle ilişkisi olduğunu reddetmesinden korkuyor musunuz?
Are you aware that Lord Astor denies any impropriety in his acquaintanceship with you?
Beni dinlemekten korkuyor musunuz?
Are you afraid to hear me out?
- Korkuyor musunuz?
- You nervous?
Peki darağacından korkuyor musunuz?
And is it afraid of dying?
- Korkuyor musunuz?
And you say you fear for your lives?
Korkuyor musunuz? - Çok.
- Here we go, guys.
Bakmaya korkuyor musunuz?
Are you afraid to look?
Teke tek adil bir dövüşten korkuyor musunuz yoksa?
What's the matter? You guys afraid of a fair fight, one on one?
Gerçeği söylemeye korkuyor musunuz?
Are you afraid to tell me the truth?
- Rekabetten korkuyor musunuz yoksa?
- Don't like the competition?
Kocanızdan korkuyor musunuz, Madam?
You fear him, Madame?
Benimle görülmekten korkuyor musunuz?
Aren't you afraid to be seen with me?
Bay Andleman, bu adamla olmaktan korkuyor musunuz?
Are you afraid to be with him?
Kendinizi, yaptırdığınız cezaevinde bulmaktan korkuyor musunuz?
Are you worried that you're going to wind up in the same prison you're building?
Gök gürültüsünden korkuyor musunuz?
Are you afraid of thunder?
- Cücelerden korkuyor musunuz?
Hillary Clinton voted for it.
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63