Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ O ] / O kadar bekleyemem

O kadar bekleyemem перевод на английский

136 параллельный перевод
O kadar bekleyemem.
I can't wait.
- O kadar bekleyemem.
- I can't wait.
Yo, o kadar bekleyemem.
No, I can't wait so long.
O kadar bekleyemem.
I can't wait that long.
- Ben o kadar bekleyemem.
- I can't wait that long.
- Ben o kadar bekleyemem.
- I can't wait. I just can't.
O kadar bekleyemem.
I can't wait until later.
Lanet olsun, o kadar bekleyemem.
Well, hell, I can`t wait that long.
Ben o kadar bekleyemem.
I can't wait...
O kadar bekleyemem... O senin için iyi...
Now, listen, I can't wait that long, you see?
Çünkü, sen sınıfta konuşursun, ama ben o kadar bekleyemem!
I've got a plan. It's fine for you... because you talk in class, but I can't wait that long!
Manek'in büyük büyükannesi sitar çalarmış ya da öyle bir enstrüman. Şimdi onun 600 yıllık Avrupa müziğini yakalaması gerekiyor. Ne yazık ki ben o kadar bekleyemem.
Manek's great-grandmother played the sitar or some such instrument, and so now he has to catch up on 600 years of European music.
- O kadar bekleyemem.
I can't wait that long.
O kadar bekleyemem.
I'm not waiting.
O kadar bekleyemem.
I simply can't wait that long.
O kadar bekleyemem. İşler yatışasıya kadar, arkadaşlarım yaralanabilir, hatta ölebilir.
By the time things settle down, my friends could be hurt or even killed.
- O kadar bekleyemem.
- I can't wait that long.
Aslında onunla bağlantı kurmak için o kadar bekleyemem.
I can't wait until I can actually communicate with it.
Ben o kadar bekleyemem yaşlıyım.
I can't wait until I'm older.
O kadar bekleyemem.
I really don't think I can wait that long.
Üzgünüm, tek takım elbisem bu. Para biriktirip yenisini alabilirim. O kadar bekleyemem.
Sorry, it's the only one I have I could start saving for a new one I can't wait that long l'll buy you one lf your music makes you rich, you can pay me back
- O kadar bekleyemem!
- Not fast enough!
- O kadar bekleyemem.
I can't wait that long!
George, o kadar bekleyemem.
George, I can't wait that long.
Dört gün mü! O kadar bekleyemem!
Four days, oh man, i can't wait that long!
Ben o kadar bekleyemem.
I can't wait that long.
Hayır, hayır, o kadar bekleyemem.
No, I can't wait that long!
Banyo için o kadar bekleyemem.
I'm not waiting that long for my bath.
- Gece yarısı işim bitiyor. - Ah, olamaz, o kadar bekleyemem. Büyüğün lafını dinle dostum, kızlar bir yere kaçmıyor.
So I video iq'd these guys from every angle and we still can't see through their masks.
O kadar bekleyemem.
I can't wait an hour.
- O kadar bekleyemem.
- I can't wait that long, Mr. Phillips.
- O kadar bekleyemem.
- It can't wait that long.
Ama ben o kadar uzun bekleyemem.
But I couldn't wait all that time.
Maalesef o kadar uzun bekleyemem.
I'm afraid I can't wait that long.
O zamana kadar bekleyemem.
I can't wait till then
O kadar uzun bekleyemem.
I can't wait so long
- Tanrım, o zamana kadar bekleyemem.
Oh, geez. I can't wait that long.
- O kadar uzun bekleyemem.
- I can't wait that long.
Gelecek hafta buluşacağımızı biliyorum. Ama o zamana kadar bekleyemem.
I know that we have our date next week... but I can't make it then.
O, Power Ranger'ları geri dönmemek üzere yok edene kadar bekleyemem!
Ohh!
O kadar uzun süre bekleyemem.
I can't wait that long.
Ama o kadar uzun süre bekleyemem. Çocuklarım evde yalnız.
My children are alone upstairs in the apartment.
O kadar uzun bekleyemem.
I just can't wait that long.
Evet bunu hissetmiştim. Ama ben o kadar uzun bekleyemem.
I felt it instinctively, but I couldn't wait all that time.
O kadar uzun zaman bekleyemem!
I can't wait that long!
Ama o zamana kadar bekleyemem.
But I can't wait until then.
O kadar bekleyemem.
- I have two weeks!
O kadar bekleyemem.
Yeah, I can't wait that long.
Ben de o kadar uzun bir süre bekleyemem.
Don't think I can wait that long.
Yine de o konuşmaya karar verene kadar bekleyemem. Aklımda çok fazla soru var.
Still, I've got too many questions swirling around in my head to wait until he's willing to share.
O kadar uzun süre bekleyemem.
I cannot wait that long.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]