Olur şey değil перевод на английский
385 параллельный перевод
Olur şey değil...
[Professor] Dear me.
İşte geçen süre, kulüpte geçen süre, yolda geçen süre... Ve, olur şey değil, hafta sonlarını hesaba bile katmadık.
Time at the office, time at the club, time en route, and, dear me, we have not even mentioned weekends.
Olur şey değil!
Dear me!
Olur şey değil.
Well, dear me.
- Kocam mı, olur şey değil!
- Dear me, my husband!
- Olur şey değil!
- Well, I'll be danged.
Olur şey değil, hayır.
Dear me no.
Olur şey değil, inanılmaz bir şey.
It's incredible, unbelievable.
Olur şey değil.
Oh, dear.
- Olur şey değil olanlar!
- O wonderful!
Olur şey değil, onları dava edeceğim!
By Godfrey, I'll sue them for this!
- Olur şey değil, anlamıyor.
Don't you get this?
Olur şey değil! Böylesine övgüyü hak etmiyorum.
Please, I do not deserve such praise.
Olur şey değil.
Bless me.
Evet, olur şey değil.
Well, I'll be damned!
Olur şey değil!
I'll be damned.
Olur şey değil!
I'll be damned!
Olur şey değil.
Well, I'll be damned.
Olur şey değil!
Not me!
- Olur şey değil.
- Dear me.
Olur şey değil, ne kadar naziksin, sık sık gelip tütsü sunuyorsun.
My, my, it's kind of you to come to offer incense so often.
Olur şey değil! Nereden buldun bunu?
Oh, my, how'd you get this?
Olur şey değil.
It's incredible.
Olur şey değil!
I'll be a son of a bitch.
Olur şey değil.
This is stupid.
- Olur şey değil!
I'll be damned.
- Olur şey değil.
Well, I'll be damned.
Yukarıda kimse yok galiba, efendim. Olur şey değil!
There's no one here.
Olur şey değil Phil!
For God's sake, Phil!
Olur şey değil!
Holy shit!
heryerde onu arıyor bu olur şey değil, eninde sonunda onu yakalayacak.
He's searching up one side and down the other. And his appearance is unusual, so he'II eventually get caught.
- Olur şey değil!
- Bullshit artist!
Olur şey değil!
Bullshit artist!
- Olur şey değil.
- Bullshit artist.
Olur şey değil. 23 numara.
I'll be damned. 23.
Olur şey değil.
I'll be damned, Shelly.
Ooh, Olur şey değil.
Ooh. Dear me.
- Olur şey değil!
- Well, I'll be damned!
Olur şey değil.
That's amazing.
W. Lloyd tarafından desteklendi. Olur şey değil.
I'll be damned.
Olur şey değil.
I'll be damned.
Olur şey değil!
Ain't that somethin'.
Ciddi bir şey değil ama ne olur ne olmaz riske giremeyiz.
It's nothing very serious, but all the same, we'd better not take any chances.
Olur şey değil.
Dear me.
Bazen her şey alt üst olur, değil mi?
It all blows up in your face sometimes, doesn't it?
- Eğer, böyle bir şey yaparsa çok kötü olur, değil mi? Yenisini zaten almayacağını ne biliyorsun?
- What makes you think he won't anyway?
Herhangi bir şey olur, giysiler ne denli eski olsa da önemli değil.
Anything at all will do, no matter how old the clothes are.
Eğer birinin sevdiği her şey diğerini üzüyorsa birlikte yaşamak delilik olur, değil mi?
If everything one person liked upset the other, it would be crazy to live together, no?
Olur şey değil.
Well... well, I'll be damned.
Eğer başımıza bir şey gelirse, son sözün olur. - Hepsi doğru değil.
If anything happens to us, it will be your epitaph, and it's not quite true.
Nasıl olur da bunu keşif diye adlandırırlar...? ... yeni bir şey değil ki.
How can they say its an invention, Musab when it isn't new?
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56