Ona söyleyeceğim перевод на английский
1,488 параллельный перевод
Bunu ona söyleyeceğim.
And I'm telling him that.
- Ona söyleyeceğim.
- I'm gonna tell her.
Ona söyleyeceğim.
I'll tell him that.
Ona söyleyeceğim David.
Well, then, I'm going to tell her, David.
- Ona söyleyeceğim.
I'm telling him.
Şey, Dr. Kelso, ona söyleyeceğim.
Well, Dr Kelso, I'm just gonna tell him.
Ona söyleyeceğim.
I'll just tell him.
Sekiz saat. Yarın ona söyleyeceğim.
His legs are also long and nice, like a those of a model's.
Ona söyleyeceğim.
I'll tell him.
Hey. Yumoş oğlan, dinle. Bana yardım etmezsen... gey olduğunu ona söyleyeceğim.
Hey, butt boy, listen... if you don't help me with this...
Ben ona söyleyeceğim efendim?
How am I to tell him, sir?
- bunu ona söyleyeceğim!
- l tell you!
Ona söyleyeceğim ki... sıralrımız kırık, we hiç renkli tebeşirimiz yok.
I'll tell him... that the desks are broken and we have no colored chalk.
Gidip ona söyleyeceğim.
I am going to tell her.
- Dönünce ona söyleyeceğim.
- When I get back I'll tell her.
Yarın ona söyleyeceğim, Nola.
I'm telling her tomorrow, Nola.
- Yakında ona söyleyeceğim.
- I'll tell him soon. He'll understand.
Bunu ona söyleyeceğim.
I'll tell him that.
- Ona söyleyeceğim, Bayan Goodfellow.
I'm going to tell him, Mrs Goodfellow.
- Bunu sadece ona söyleyeceğim.
- He's the one I'll tell
Ona söyleyeceğim.
I'll call him.
Ona farklı olduğumu söyleyeceğim.
I'll tell them that I'm different.
Hapishaneye gidip ona ağzıma geleni söyleyeceğim.
Go down to that prison and give him a piece of my mind.
- Ona onu görmek istediğinizi söyleyeceğim.
I'll tell him that you want to see him.
Kibar olacağım ve ona başka biriyle birlikte olduğumu söyleyeceğim.
Be polite for now and tell her that I'm otherwise engaged.
Ona dedim ki..... Sana birazdan söyleyeceğim şeyi çekmemelisin, tamam mı?
- I said to her..... you shouldn't tape what I'm about to tell you, ok.
Ona hayatımı s * kmekle ne kadar lanet olası bir s * kici olduğunu söyleyeceğim!
I'm going to tell her what a fucking fucker she is for fucking with my life!
Ona söyleyeceğim.
I'll tell her.
Karen bu gece arayacak. Ona ne söyleyeceğim?
Karen's calling tonight, what am I going to tell her?
Söyleyeceğim herhangi bir şeyi duymak istemediğinizi biliyorum. Dün gece Ted'le aranızda ne olursa olsun, ona biraz zaman verin.
Uh, I know you don't really want to hear anything I have to say, but what happened last night between you and Ted, uh...
Pekala, ama sana bir şey söyleyeceğim, ona bir merdiven almalıyız.
All right, but I'll tell you one thing : we gotta get him a ladder.
Birkaç hafta bekleyip, ona evleneceğimi söyleyeceğim.
I wait a couple weeks, then tell him I'm getting married.
Elbiseyi sevdiğini söyleyeceğim ona.
I'll tell him you like the dress.
Sivil ekibinin çok iyi iş çıkardığını söyleyeceğim ona.
I'll make sure to tell him what a great job the Decoy Squad's doing for me.
- Ona ne söyleyeceğim.
- What am I gonna tell him? - That's your problem.
Ona ne söyleyeceğim o zaman?
So what do I tell him?
- Ona, kimsenin ziyarete gelemeyeceğini söyleyeceğim,
- I'll tell her she can't have visitors.
Gelecekteki kayın pederimle tanışacağım, ona işsiz olduğumu söyleyeceğim.
I'll meet my future father-in-law and tell him I'm unemployed.
- Ona hemen şimdi söyleyeceğim.
- I'm going to tell her right now.
Onu arıyorum, çünkü onu seviyorum ve bunu ona hemen şimdi söyleyeceğim.
I'm looking for her because I love her and I want to tell her right now.
Ben ona öyle söyleyeceğim.
That's what I'm going to say to him.
Sana da ona söylediğimin aynısını söyleyeceğim.
I'm going to tell you the same thing I told him.
Ona buraya geldiğini söyleyeceğim.
I'll tell her you was here.
Bak, kendime bir kız bulacağım... ona bir Johnny Cash şarkısı söyleyeceğim, bir de J. Cash.
Look, I'm gonna find me a girl... I'm gonna sing some Johnny Cash to her, some J. Cash.
- Ona bir bebeğimiz olacağını söyleyeceğim.
- I'm gonna tell him we're having a baby.
Ona acil bir durum olduğunu söyleyeceğim.
I'll tell him it's an emergency.
Fakat, ona hata yaptığımı ve bir daha görüşemeyeceğimizi söyleyeceğim.
But I'm going to tell him I made a mistake and I can't keep seeing him in that way.
Ona ne zaman kendini yalnız hissederse bunu çalmasını söyleyeceğim.
I tell her to listen to this song when she feels lonely
Ona ne söyleyeceğim?
What do I tell her?
Peki ona ne söyleyeceğim?
What will I tell her about the shifting?
- Ona önemli bir şey söyleyeceğim.
- I have to tell him something.
söyleyeceğim 241
ona sor 138
ona söylemelisin 22
ona sordum 39
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona söyledim 87
ona söyleme 26
ona sor 138
ona söylemelisin 22
ona sordum 39
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona söyledim 87
ona söyleme 26