Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ O ] / Onun yüzünden

Onun yüzünden перевод на английский

2,041 параллельный перевод
Onun yüzünden yapmadığımı söyle.
Tell her it was nothing she did.
Laurie'yi çok severim, babası onun yüzünden beni terk etmiş olsa da.
I love Laurie, even if her being born was the reason her Daddy left.
Bu durum biraz fazla tesadüf, siz onun yüzünden hapse giriyorsunuz ve sonra da ona birileri tarafından kiralanan bir katil tarafından ateş ediliyor.
Which is a little more than a coincidence that a hit man was hired to kill the person that sent you to prison.
Her gece onun yüzünden para kaybediyoruz.
We're losing money on him every damn night.
Onun yüzünden olmaz.
Not because of him.
Evet. Onun yüzünden ağır hareket ediyoruz.
Yeah, well, uh, this one here moves a little slow.
Onun yüzünden Downton giderse, işine ihanet etmiş gibi düşünecek.
He feels he'd be betraying his duty if Downton were lost because of him.
Onun yüzünden Ermeni Mahallesi'ne gitmiyoruz!
Because of him, no Armenian quarter.
Onun yüzünden mi?
Just for that?
hmm... oh, o... onun yüzünden, uh, kendi kaynaklarından bahsetmiyorsun.
Well... oh, tha... that's because, uh, you don't cite your sources.
Onun yüzünden dönüşmek istedin.
She's the reason you wanted to turn.
Onun yüzünden tezgahı yolun karşı tarafına taşıdım.
Instead, I gotta set up at the edge of the roadway.
Onun yüzünden ne kadar insanımızı kaybettiğimizi saymamız imkansız!
And there's no telling how many of our people have been killed by her.
Onun yüzünden mi kız kardeşimin kanepesinde yatıyorum?
Is that why I'm sleeping on my sister's couch?
4 yıl, kardeşi Kehribar'da onun yüzünden sıkıştığı için suçluluk duyduysa bir daha insanlara zarar vermek istemeyecektir.
I mean, if he spent the past four years living with the guilt of trapping his brother in amber, then he's not gonna want to hurt people like that again. Less human traffic.
Belki de onun yüzünden burada yattım.
Maybe I'm down here for my own reasons.
Onun yüzünden çok önemli bir anlaşmayı kaçırdım.
I lost a contract worth a lot because of him.
Ama onun yüzünden...
But because of her...
Onun yüzünden hapse girmeyeceğim.
And I am not going to jail for him!
Durum onun yüzünden çaresiz halde.
The situation is desperate because of him.
Onun yüzünden hapse girdin.
He's the reason you went to jail.
Hayır, onun yüzünden hüküm giydim.
No, he's the reason I got convicted.
Eğer onun yüzünden bu işi kaybedersem, yemin ederim!
If I lose out on this job because of her, I swear to God!
Onun yüzünden bu işi kaybedersem, yemin ederim...
If I lose out on this job because of her, I swear to God...
Ama babanı öldürdükten sonra onun yüzünden bir gece bile uykumda rahatsız olmadım.
But I never lost a night's sleep over your father.
Bacağım onun yüzünden kırıldı! Öldüreceğim onu!
My leg broke because of her!
Onun yüzünden mi annem durmaksızın bana her şeyi veren biriydi?
Is it because of her? My mom was someone who constantly gave to me.
Onun yüzünden hayatımı mahvetmeyeceğim.
I'm not ruining my life because of him.
Onun yüzünden, Rafael yüzünden.
Because of him, because of Rafael.
Yani eğer onun yüzünden değişecek olursan, eski haline dönmen konusunda ısrar etmeyi bırakırım.
So... if she's the reason you've c... changed... I won't p... pester you to go back to the way you were. I'll leave you alone.
- Onun yüzünden olmuştur.
- It's him!
Kaç kez ölümle karşı karşıya geldiniz onun yüzünden?
How many times have you nearly died because of her?
Ed'in gizli görevi neydiyse onun yüzünden öldü demek.
It means, whatever secret assignment Ed was on, it probably got him killed.
Her ne gördüyse, kiminle birlikte çalışıyorsa onun yüzünden öldü.
Whatever he saw, whoever he was working with, that's what got him killed.
Benim bütün zamanımı annemle geçirmem ve onun okuldaki her kulübe üye olması yüzünden ilk randevumuza bile çıkamadık.
Between me spending all my time with my mom And him being in every club in school, We haven't even been on a first date.
Onun yanlış anlamaları yüzünden karımı ve evimi kaybettiğimi anladım.
Understand, I lost my wife and my home because of her, because of a misunderstanding.
Tanrım, biliyorum, tam olarak hangisi yüzünden beni öpmen yüzünden mi yoksa onun bunu öğrenmesi yüzünden mi?
Oh, god, I know. I know-which part, exactl Was it the kissing me part or the him finding out part?
Ama aşırı gençliğimden nefret etmesi tamamen onun sorunuydu. Çünkü zavallı herifin cinsel gücü gereksiz bir testis ameliyatı yüzünden budanmıştı.
But it was all about him hating my very youth, all because the poor guy had been cut down in the height of his sexual prime by an unnecessary orchiectomy.
Biraz o yüzden, biraz da onun gördüğü şey yüzünden.
partly that, partly what she saw.
- Onun ailesi yüzünden o mezara tıkılı kaldım ben.
His family is the reason I was stuck in a tomb for over a century.
Ne de olsa onun yüzünden buradasın.
I mean, considering that she is one.
Onun burnu büyüklüğü yüzünden, üç Amerikan askerinin katilinin serbestçe dolaşmasına izn veremem.
I'm not about to let the killer of three American soldiers go free just because his nose is out of joint.
Sinsi bir yıIan gibi onun dövüşme tutkusundan faydalandın. Senin de paraya olan tutkun yüzünden.
Like a snake in the grass, you took advantage of Joe's passion for fighting because of your passion for money.
Çünkü onun başına gelenlerin senin yüzünden olduğunumu düşünüyorsun? senin yüzünden olduğunumu düşünüyorsun?
Because you think you might be responsible for what happened to him?
Onun yanında ol ve onu geçmişi yüzünden mesafe koyarak ve susarak cezalandırma.
Be there for him now and stop punishing him for his past with your silence and your distance.
Onun ifadesi yüzünden Michael Workentin işlemediği bir cinayet için asılmış oldu.
Her testimony doomed Michael Workentin to hang for a murder he did not commit. So far, so good.
- Onun aksanı yüzünden olmalı. - Öyledir.
- Must be her accent.
Onun yüzünden MIT'ye de gidemedin.
He's the reason you couldn't go to m.I.T.
Çok karmaşık bir biyolojik değişim yüzünden onun artık artron enerjisine tıkılıp kaldım. Hem de 10,000 ışık yılı uzaklıktan.
I've keyed into his residual artron energy for a very complicated swap across 10,000 light years.
Bu onun hatası yüzünden.
Because that is his fault.
Yani, şöyle düşünebiliriz... Muhtemelen onun Julia yüzünden sanki kararsızmış gibi olması, beni Baze'le olan o duruma itti.
I mean, if you think about it, the way he was acting because of Julia, it's probably what drove me to Baze's in the first place.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]