Poliş перевод на английский

Tanrıya şükür! Bir polis!

Thank the baby Jesus!

Polis Bey?

Whoa! Officer?

Çaylak polis Aki'yi hatırladın mı?

Remember Officer Aki?

İşte iyi polis, kahramanım benim.

Oh, the good cop, my hero.

Dünya cehenneme döndü, Polis Memuru Krupke.

The world's gone to hell, Officer Krupke.

Christopher'ı nerede tutuyorsanız tutun o da iyi bir polis.

Christopher, wherever you're keeping him, he's a good cop too.

Kaç tane polis...

How many cops does it...

Kaç tane polis bir su...

Okay. How many cops does it take to fix a water...

Gördünüz mü bu polis kimmiş?

Who's the fucking... cop?

Karşıt Suçlar Biriminde çalışan bir polis.

And he's a ContraCrime cop.

Christopher'ı nerede tutuyorsanız o da iyi bir polis.

Christopher, wherever you're keeping him, - he's a good cop too. - Oh!

Nerede kaldın be, Polis?

Where are you, Copper?

Er ya da geç bu iyi polis derinlerde bir yerde aslında kötü biri olduğunu kabul etmek zorunda kalacak.

Sooner or later, the good cop is gonna have to admit that deep down inside, he's a bad guy.

- Fena değilsin, Polis Bey.

Not bad, officer Bailey.

Polis üniforması içinde bir kahramansın.

A fuckin'hero in blue.

Durumu netleştirirsek Slink'in kovulmasının sebebi sen ve o polis.

Just so we're clear, you and that cop are the reason why slink is on his way out.

Bir düşün, Polis Bey.

Think about it, officer.

Hiçbir zaman polis değildik.

We were never cops.

Christopher'ı her nerede tutuyorsanız tutun o da iyi bir polis.

Christopher, wherever you're keeping him, he's a good cop too.

Soruşturman nasıl gidiyor, Polis Bey?

How's that investigation going, constable?

Yıllardır gördüğüm ilk polis bu.

That's the first cop car I've seen in ages.

Polis, alt tarafı.

It's just a cop.

- Polis işi için.

- Police help.

Seninle bir saate polis karakolunda buluşalım.

I'll meet you at the police station in an hour.

Sözleşmelerimizi özel bir şirkete sattıklarında polis boka battı zaten.

Police bought the shit when they sold our contracts to a private company.

- Gerçekten polis olduğumuz günleri hatırlıyor musun?

- We used to be cops, remember?

Sen polis falan değilsin.

You're not a cop.

Sikik bir polis.

A cunt cop.

Polis Memuru Bailey, rica etsem siktirip gider misiniz?

Officer Bailey, will you very kindly fuck off!

Sen polis falan değilsin.

You ain't a cop.

O bir polis.

He's a cop.

Tanıştığımızda, polis olduğunu bilmiyordum. Tamam mı?

I didn't know he was a cop when I met him, okay?

Polis olduğumuz zamanları hatırlıyor musun?

We used to be cops, remember?

Yeni polis hanım da gelecek.

And that new officer's gonna be there.

Bir polis yakaladı beni.

I got caught by a cop.

Hâlâ polis mi o adam?

That guy still on the force?

Sikik polis.

It's fucking cop.

Bir yandan bakarsak Karşıt Suçlar Biriminde görevli yeni nesil bir polis.

On the one hand, he works for ContraCrime... the new breed of cop.

Siktir oradan, polis.

Fuck you, cop.

Ayrıca, ensende o bomba olduğu sürece polis falan değilsin.

And so long as you have that bomb implanted in your neck, you're no longer a cop.

Sikik polis!

Fucking cop!

Şu polis raconlarını bırak.

Put the cop act to rest.

Polis yok.

No police.

Şubedeki hangi polis, senin şu beleşçi ağabeyini sikine takar ki?

You think anybody in this fucking department gives a fuck about your deadbeat brother?

Polis yardım edemez sana.

The police aren't going to help you here.

Yanında polis olursa, ağabeyin ölür.

You come with cops, he's dead.

Polis bir şey biliyor mu?

Can you see if the police know anything?

- Polis çağırın.

- Someone call the police!

Sadece polis ortağı sanıyordum sizi ama söyleyebilirsin bana Vin.

I thought you two were just cop buddies, but... You can tell me, Vin.

Polis olmasa da hala dedektifi oynuyormuş.

Even though she's not on the force, she's still playing Detective.

Eskiden polis olduğumu biliyorsan oradaki adamın ortağımı öldürdüğünü de bilirsin.

If you know I was police, then you know that guy back in my place helped kill my partner.