Sen dur перевод на английский
1,997 параллельный перевод
Sen dur kardeşim, ona kendim söylerim.
Don't bother. I'll tell him myself.
Sen dur diyeceksin.
- Then you say stop.
- Asıl sen dur.
No, you hang on!
Dur orada, sen zaten Hazreti İsa'ya inanmıyorsun ki,... ya da herhangi bir peygambere çünkü sana göre "dinler aptallar için".
Oh, wait, you don't believe in jesus christ, Or any religion for that matter, Because "religion is for idiots."
Cupid, sen uzak dur bu işten.
Cupid, stay out of this!
Dur. Sen onu kovdun.
Oh, wait.
Tamam sen geride dur. Gazlı bez ver.
Okay, stay back, but get me the gauze.
Tamam, sen sıcakta dur eğer bir şeye ihtiyacın olursa beni ara.
- Yeah, just, um, stay warm and if you need anything give me a buzz.
Sen bir dakika dur burada, bir dakika dur. Tamam, ben geliyorum.
Just wait here, I'll be right back.
Neden sen... Karanlık bir loncada ne işin var? Dur or'da!
And hey!
Dur biraz, eğer Chelsea ile sen kavga ettiyseniz neden ben kanepede uyumak zorunda kalıyorum?
Wait, if you and Chelsea had the fight why do I have to sleep on the couch?
Dur bakayım. Elektrik tabelasını değiştirdik diye verdikleri "Doğayla Dost İşletmeci Sertifikası'nı" mı diyorsun sen?
You talking about that "Green Business" certificate we got
Uzak dur Ard, sen de onunla berabersin.
Get away Ard, you're with her
Sen dur mu dedin? Her şeyi ezeceğiz.
We will crush everything.
Ji-oh, sen de arkamda dur.
And Ji-oh stand behind me.
Dur biraz, sen şu çantamı...
Wait, weren't you the one who...
Sen git de şu kulübe yıkılmadan onun yanında dur.
Go stand in this hut over here before it gets wrecked.
Dur, Billy, sen bırakıyorsun?
Wait, billy, you're quitting?
Bir dakika dur, sen dövüşeceksin...
Wait a minute, you're fight...
Dur bir dakika, sen...
Wait a minute, you- -
Sen Melissa'yı al, ben de Doreen'i alacağım. Dur bir dakika.
You get Melissa, I get Doreen.
Dur bakalım, eğer sen prenssen... dans pistinde Lottie'yle vals yapan kimdi o zaman?
Hold on, if you're the prince, then... then who was that waltzing with Lottie on the dance floor?
Dur, bekle, bekle, sadece sen varsın ama.
Hold on, wait, wait, wait, don't hog the picture now.
- Dur, ne yapıyorsun sen?
- Wait, what are you doing?
Dur bir dakika, sen gerçekten o düğün pastasını onarmaya mı çalışıyorsun?
Now, wait a second, are you actually trying to repair this wedding cake?
Dur tahmin edeyim, sen komedyensin
Let me guess. You're the mime.
Sen pisliksin benden uzak dur
You're a pervert. Get away from me!
- Sen uzak dur bakalım, Van Sloan.
- You're going to jail, Van SIoan. - Pick it up, cliff.
Dur bakalım yaşlı bunak.. sen ne demek istiyorsun?
Hold your tongue, you old fool! Or your sleep will be eternal!
- Hayır, sen şurada dur.
- No, you stand right there.
Dur ben tahmin edeyim. Sen söyleme.
Let me guess, don't tell me.
Dur bakalım... 2 kilometre mi dedin sen?
Hold on a sec... 2 kilometers?
Tamam, dur da şunu bir anlayalım sen plâkalarını söküp, izlerini silip, birkaç dosya alabilesin diye tam kaçacakken durmamı mı istiyorsun?
Okay let me get get... Let me get my head around this... You wanna stop in the middle of our getaway... so you can grab your plates, wipe your prints and grab some files!
Sen arkamda dur.
You stay right behind me.
Hey sen piç kurusu! Orada dur!
Hey you son of a bitch, stop right there!
Dur bakalım dostum, sen şimdi bir uyuşturucu satıcısının özel malını mı çalmak istiyorsun?
Hold on, m-man. You... you want to steal a psycho drug dealer's personal kief?
Ama bi dakika dur. Sen hayatımı kurtardın.
I've saved your life.
Lütfen sen de şöyle açıkta dur.
- Prithee - Stand farther off
Sen burada dur!
Hang tight!
Dur, ne aldın sen?
Hey, what did you have?
Sen biraz uzak dur, Gabriel.
You stay out of it, Gabriel.
Sen orada dur.
We do not need your help, Beast.
- Sen aklını mı kaçırdın? - Dur dur dur.
You out of your mind?
Dur, ya sen de düşersen?
Wait, what if you fall too?
Sen, dur!
Oi, you, stop!
Hey, sen burdan uzak dur.
Hey, you stay out of this.
- Tamam o halde sen çalış dur
All right. Suit yourself. Study hard.
Dur bekle, sen neler söylüyorsun, John?
Wait wait, what are you saying, John?
- Sen sadece hareketsiz dur.
- Just stay still.
Sabit dur sen, tamam mı?
Just stand still, all right?
Dur ya sen böyle mi anlıyorsun
Wait, wait, This how you find out if he's lying.
duruyor 34
dur bekle 38
dur bakalım 715
dur bi dakika 17
dürüstlük 41
durdu 87
durdur 139
dur bi 18
durumlar nasıl 26
durum nedir 160
dur bekle 38
dur bakalım 715
dur bi dakika 17
dürüstlük 41
durdu 87
durdur 139
dur bi 18
durumlar nasıl 26
durum nedir 160
durumu ne 21
dürüst olmak gerekirse 240
dürüst ol 95
durduk 23
durdum 42
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum bu 36
durum nasıl 38
dürüst olmak gerekirse 240
dürüst ol 95
durduk 23
durdum 42
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum bu 36
durum nasıl 38